Dizilerdeki zengin sohbetleri sınıf çatışmasından çok, ‘olması gereken bir çeşit’ olarak veriliyor. İzlerken “Zengin, şımarık” deriz. Bilmem, zenginler izlerken ne der? Fakat bu muhabbetler olmayınca da, ‘Hani bu dizinin zengini?’ diye ararız. Nereden mi aklıma geldi? ‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’te Aslı’yla, annesi Ebru arasındaki muhabetten sonra...
‘Ne işin var bu barakada?’
Aslı, Ali’yle evlenir ve onun kaldığı evdedir. Ebru kızını görmeye gelince şoke oldu. “Senin ne işin var bu barakada?” diye sordu.Baraka dediği de hallice bir ev bize göre. “Nasıl sığıyorsunuz buraya?” diyerek devam etti: “Onlara yeter de artar bile. Senin gardırobun bundan büyük.” Aslı, “Mutluyum” demekle yetindi. Ebru oralı bile değil, “Anlıyorum seni, sıkıldıysan, yurt dışına çıksaydın, tatil yapsaydın.” Ve finalde her dizide zenginin çocuğuna söylediği söz: “Macera arıyorsun desem, nasıl macera, ailemize uygun mu?” 2016’da yayınlanan BDDK verilerine göre, Türkiye’de hesabında 1 milyon TL
ve üzeri parası olan mudi sayısı 100 bin 974 olarak belirlenmiş. Anlaşılan Ebru Hanım bu 100 bin içinde. 100 bin 974 kişinin hepsi böyle mi konuşuyor? Dizilerin vermek istediği mesaj, ‘zenginlik değil, önemli olan mutluluk’. “Açken sen sen değilsin” diye çikolatayı yedirmek gibi değil hayat. Bu arada hemen altını çizeyim, mesele bu dizi değil. Bu muhabbetlere rastlayınca not almışım.
DİZİ KENDİSİYLE KAFA BULUR MU?
‘Poyraz Karayel’in son bölümünde Ayşegül’le Sinan kaçırılmıştı. Dizi kendisiyle kafa buldu. Geçmişin hesabını yapıyorlardı, dizide kaç defa kaçırıldık? “Ben üç defa kaçırıldım” dedi Ayşegül. Küçük Sinan da pişkin, “Ben iki defa.” Bir yerde izleyiciye ‘kardeşim bu dizi, biz kaçırılıyorsak senin bizi heyecanla izlemen için’ mesajı veriliyor. Hayatınızda kaç defa kaçırıldınız mesela?
BELA BARTOK GERÇEĞİ
TRT Avaz’da ‘Derleyen: Bela Bartok’ belgeseline denk geldim. 1930’da Türkiye’ye gelmişti Bartok. Sekiz günlük bir gezi yapmış, 110 ezgi toparlamıştı. Sonra bir daha gelememiş. Mustafa Sarısözen mesela tam 10 bin türküyü derlemiş. TRT Yurttan Sesler Korosu tüm bu eserleri bizlere sunmuş. 2015 yılında yapılmış belgesel. Yapımcı Pınar Şenel, bu işi bildiğini sunumuyla gösteriyor. Müzikteki yol haritamızı anlatan önemli bir çalışma. Bu alanda ender belgesellerden biri diyebilirim.