Dizilerimizin bir de reklam maceraları vardır. Medya Takip, ağustos ve ekim arasında bir toparlama yapmış. Ayrıntılardan bir demet sunayım dedim.
Salgın; e-ticaret birinci
İlk sırada ‘e-ticaret’ reklamları yer alıyor dizi reklamlarında (6 bin 735 adet). İkinci ‘Süpermarket’ler geliyor
(2 bin 885 adet). Üçüncü meşrubat (2 bin 103 adet). Dördüncülüğü ‘bankacılık’ almış. Ve sürpriz beşinci sırada ‘mücevher’ var. (Bin 758 adet)
Alışveriş siteleri bastırıyor
‘Hepsiburada’ çok reklam veren markalar sıralamasında birinci (2 bin 95 adet). Bir de mücevher markası ‘Altınbaş’ üçüncü sırada (869 adet). Dikkat ettim üç dizide toplanmış bu reklamlar. Yine ilginç bir durum, söz konusu kanalın dizileri sanırım mücevher alacak gelire sahip olan
izleyici profili de değil!
En az reklam; sanat ve kültür!
Verilere göre dizilerimizde yer alan sadece bir saat markasının reklamı var. Acaba saat takmıyor muyuz? Elektrikli güvenlik sistemi markası olarak iki adet reklam görülüyor. Halbuki güvenlik önemli ve gerekli. Müzik sektörüyle ilgili iki reklam var. Festivaller etkinlikleri yine iki haneli idare eder (10 adet). Yayınevi reklamı dizilerde iki adet görülüyor.
İnternet tabanlı reklam arttı
Televizyon cephesinden durumu Kanal D Genel Müdürü Murat Saygı’ya sordum. Şöyle bir yanıt aldım: “Salgından sonra reklamlarda değişim oldu. İnternet bazlı markaların reklamları değerlendi. Bunun yanı sıra, bazı sektörlerde ev alışverişi ya da araba alım reklamlarının yerini online alışveriş gelip doldurdu” dedi. Merak ettiğim konu bizdeki marka çeşitliliğiydi, şöyle konuştu Saygı, “Yurt dışında otomotif reklamları çok mesela. Bizde o kadar değil. Bizde değişik ürün reklamları var. Mesela PVC kapı, pencere reklamları bize özgüdür. Batı televizyonlarında pek görülmez. Çeşit olarak bizdeki marka ve sektör zenginliği, tatmin edici diyebilirim. Bize özgü durumlar var. Beyaz eşyaya ilgi her zaman yüksektir mesela. Hâlâ bizde televizyonda reklam vermek önemli bir güven kaynağı. Bir markanın yeni ürününün imaj çalışması, ekranda yürütülür. İnternette kontrolsüz bir durum söz konusu. En bildik alışveriş sitelerinde bile sahte ürünle karşılayabiliyor tüketici” diyor Saygı.