Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

RTÜK çok güzel bir iş yapmış; ‘Vatandaşlık Bildirimleri Yıllık Raporu’ diye... Rapordan bol malzeme çıkıyor. İzleyicinin durumunu anlatan ipuçları da veriyor. Bunlardan bana göre en çarpıcı
olanı ‘Reyting Analizi’ydi.

Dizilerde neden bu kadar çok ‘zenginlik’ teması işleniyor, rakamlar bunu anlatıyordu. Türkiye’de en çok televizyon izleyen kitle C1, C2 ve DE. Rapor öyle diyor. Yani emekli, işsiz, parça başı çalışan, tatile gitmeyen, kütüphanesi olmayan, düzenli geliri olmayan, yardımla geçinen, lise ve ilkokul arası eğitim skalasında ‘Sosyo Ekonomik Statü Grupları’ dedikleri...

RTÜK raporunda şöyle bir saptama var; “Diziler üzerine genel bir değerlendirme yapılacak olursa Türkiye’de özellikle 2000 yılından sonra dizilerdeki zenginlik öğeleri ön plana çıkmıştır.”

Haberin Devamı

Zengini olmayan dizi tutmaz

Rapor, öğretim üyesi Banu Dağtaş’ın bir makalesine atıfta bulunuyor; “Türkiye’deki televizyonlarda yayınlanan yerli dizilerde, zenginler ve zenginlik işin içine katılmadan, söz edilmeye değer bir hikeye ve insan anlatılamaz.” Rapor yorumunu şöyle geliştiriyor: “Dizilerde zenginliğe yapılan bu vurgu da en çok ona ulaşamayan kesimin ilgisini çekmektedir (...) Başka bir deyişle, bu gruplar “Reel hayattaki yoksunluklarının, ezikliklerinin telafisini kültür endüstrileri tarafından biçimlenmiş fantazya dünyasında gideriyor.” (Banu Dağtaş’ın makalesinden alıntı). Ben AB dedikleri grupla diğer gruplar arasındaki mesafenin yavaş yavaş kapandığı görüşündeyim. ‘Zengini olmayan dizi’ günlerine diyelim!

Ekranda her şey kadınlar için

Raporda net bir saptama daha var. ‘Tartışma’ programları hariç (O da yüzde 0.39’luk küçük bir fark) ‘Eğlence Programı’, ‘Diziler’, ‘Kadın Programı’, ‘Magazin Programı’, ‘Reality Show’ ve ‘Talk Show’ izlenme paylarında (Share) kadınlar ortalama
yüzde 1.5 civarında önde gidiyor. Ekranda her şey kadınlar için yani.

TAYFUN’A SAYGI...

“Bam Teli’nde Süryaniler vardı. Bin kadar kalmışlar. Kameranın oya gibi işlediği görüntüler, akıcı bir Tayfun Talipoğlu yorumu izledik.” Yıl 1997. 11 Temmuz tarihli yazımdan. Nice yolları katetti, nice insanları anlattı, nice kadim kültürleri tanıttı, kendine has üslubuyla... Tayfun’u kaybettik (Tayfun Talipoğlu). Arkadaşımdı, dostumdu. Bu ülkenin ‘Bam Teli’ne dokundu, ‘Yol Hikayeleri’ni anlattı. Bilmem hangi kanalda bir daha gösterilir?