Canan Ergüder’i şimdi “Güllerin Savaşı’nda ‘Gülfem’ olarak izliyoruz. Ergüder, her rolün altından kalkıyor, fazla konuşmuyor, işini iyi yapıyor. Dışarıdan verdiği görüntü böyle...
Güneri Cıvaoğlu’nun ‘Şeffaf Odası’na konuk olmuştu.
Kendisini ‘Bıçak Sırtı’ dizisinde ‘Serra’ rolüyle tanıdık.
Piyano öğretmeniydi ve öğrencisinin babasına aşık oluyordu.
Bunları anlatırken yayında Güneri Cıvaoğlu küçük bir hikaye anlattı: “Annen de hocasına aşık olmuştu gerçek hayatta... Boğaziçi Üniversitesi rektörüydü Üstün Ergüder (Canan Ergüder’in babası) Öğrencisiyle evlendi, tabii mezun olduktan sonra.”
BİR YARIŞMA BİR GERÇEK
Ekran iki yüzlüdür, kendi dünyası vardır.
Daha birçok şey ekleyebiliriz listeye...
Ekrandaki yarışmaların, zaman zaman bizim insanlara dair ipuçları verdiği kanaatindeyim.
Bu gözle de izlerim. Mesela ‘Benim Kuaförüm’de bir yarışmacı çarpıcı bir örnek oldu.
Başörtülü kuaför
Ekranda ‘başörtüsü’ artık ‘olağan hallerden.’ Başörtülü spikerler, sunucular ve dizilerle algı değişti.
Bu duruma karşı çıkanlar ‘Bu böyle başlar, sonra bütün topluma yayılır’ diyor. Star TV’deki ‘Benim Kuaförüm’de Emine Hekim yarışmacı ve başörtülü...
Düz mantık, saçlar örtülüyken saçların açılmasıyla ilgili bir meslek seçimi...
Emine Hanım diğer yarışmacıları eleştirirken, “Biraz Victoria Beckham modeli, karışık, şımarık bir model ama vasattı” yorumunu yaptı.
Victoria Beckham ve başörtüsü bir arada olabiliyormuş.
Başı kapalı ya da başı açık olmanın ‘toleransı’ Emine Hanım’ın dükkanındadır, buyurun gidelim.
Dükkan, bol dedikodulu, şen kahkahalı, kadınların başlarının nasıl olduğuna bakılmaksızın günü geçirdikleri bir dükkandır.
ROL YAPIYORLAR SIKILDIK
Show TV’de ‘Bu Tarz Benim’ başladı. Ev ahalisinin şöyle bir görüşü var:
“Bu kızlar dolduruşa getirilmiş, birbirlerini yiyiyorlar hiç inandırıcı olmuyor.”
“Bir sezon izledikten sonra mı aklınız başınıza geldi?” diye soruyorum.
Yanıt: “Bir süre bu oyunu sevdik. Böyle karakterlerin çevremizde olabileceğini düşünerek izledik. Sonra artık bunun bir oyun olduğunu anladık ve sıkıldık.”
Böyle de bir durum var...
İnandırıcı değiller diye vatandaş soğursa yarışmalar elde patlar.
Özetle, iyi rol yapmak lazım...
Ebru mu Öykü mü?
Ebru Akel’i ses tonu ve yorumlarından dolayı ev ahalisi ‘baskın karakter’ olarak değerlendiriyor. İzleyiciye ‘Şu an ben konuşuyorum’ diye kendini kabul ettiriyormuş.
Öykü Serter için de “Tabii başarılı bir sunucu ama Ebru kadar kendini kabul ettirmiyor, tarzı öyle değil. Örneğin sesi daha ince çıkıyor” diyorlar.