Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eşimin Ayda bebeğin kurtarılmasını izlerken rahatsız olduğunu gördüm. Bu daha önceki örnekler için de geçerli. “Her ayrıntının verilmesi doğru değil” dedi. “Üç kare alınır ve bu servis edilir. Ne halde toprağın altında bilinmiyor ve siz her anını çekerek servis ediyorsunuz bu hiç etik değil” dedi. ‘Küçük Ayda’nın üzerinde giysileri yoktu ve biz onu o haliyle gördük.

O sırada çocuklar da TV izliyor. Onların travmalarını da düşünmezler mi?” dedi.  İnsanlar merak ediyor diye de bunlar gösterilmemeli.

Haberin Devamı

DEPREMZEDENİN BORÇLARI OKUNDU

Ben de ekranın haber konusunda önde gelen isimlerine sordum. “Evet, bu konuda dikkat etmedik. Biraz daha az göstermek gerekir. Enkaz alanında bireysel görüntü kaynağını kesmek için bir şeyler yapmak lazım. Mesela kasklarda kameralar var. O kayıtlar da servis ediliyor” dedi biri.

Bir başka önemli isim şöyle bir örnek verdi; “Kişisel eşyalar için de aynı durum söz konusu. Bir depremzedenin çantası bulunmuş. Açmışlar içinden kadının borçlarını yazdığı bir kağıt ve para çıkmış. Onu okudular. Ve depremzedeler hayatta düşünebiliyor musunuz durumu?”

RTÜK RAHATSIZ

Konuştuğum RTÜK yetkilileri, “Yayınlarla ilgili genel çaplı bir uyarıda bulunduk. Biz de bu yaşanılanlardan rahatsız olduk. Batıda hiçbir kurtarma çalışmasında sözünü ettiğiniz görüntüler kullanılmıyor. Bundan sonra afetlerle ilgili canlı yayınlar konusunda bir çalışma yapıp, yayın kuruluşlarıyla bu konuları somut bir şekilde konuşacağız” dediler.

Bir önemli konu da bu görüntülerin kameralarla değil bizzat orada görev yapanlar arasından çekilip servis edilmesi... Durumu kameraya alan enkaz üzerindekilerin görüntüleri televizyona yansıyordu. Burada iş haber servislerinin sorumlularına kalıyor. Sosyal medyada ‘görüntü çekip popüler olacağım’ telaşıyla yapılan çekimleri unutmamak lazım!

Enkazdan çıkarılan Ayda bebeği ambulansa kalabalıktan zor taşıdılar. Büyük bölümü görüntü alma telaşındaydı! Acaba enkaz üstündeki karmaşa AFAD’ı ilgilendirmiyor mu?