TRT Müzik gerçekten acayip hareketlendi. ‘Bir Albüm Hikayesi’ diye programa denk geldim. Demet Akalın vardı. ‘Popçu işte, ne anlatacak’ önyargısını bir kenara bırakıp, bir albümün hikayesini dinledim. Dinlerken de aslında ‘pop dünyasının tüyolarını’ da aldım. Albümle ilgili vatanaşa soruyorlar; özeti bu oluyor albüm yorumunun. Akalın, “Elektronik yapmayacağım bu kesin, kendi soundumu geliştireceğim” diyor. Arada yeni albümden klipler de dönüyor. Bu dünyanın ve müziğin pek içinde değilim. Ayrıntıları galiba yakalayamıyorum diye düşünmeme rağmen, her çalan parçanın birbirinin devamı gibi olduğu izlenimine kapıldım.
Müzik direktörü Erhan Bayrak “Demet nasıl bir şarkıyı okuyacağını çok iyi biliyor” dedi. O zaman olayı çözdüm. Yani arka arkaya birbirine benzeyen şarkılar demiştim ya biraz önce. Bir de bu dünyada ‘slow’ hastalığı var. Bu albümde çalışan söz yazarı Emirkan kendisi ekrandan anladığım kadarıyla piyasanın hayli ünlü ismi; “Slow’cu besteciyim” dedi.
Pop dünyasında ‘her albüme bir slow parça lazım’ diye düşünülüyor mesela. Hemen Emirkan’ın kapısı çalınıyor. “Emirkan bi slow yapsana” deniliyor. Bu raconun ucunda büyük paralar var.
O sözleri plajda, havuz başında, diskoda, barda binlerce kişi hep bir ağızdan söylüyor. Bu da bir gerçek. Olayın kendi içindeki ciddiyetini anlatması ve yapılan bir albümün magazin turu dışında bir de müzik çalışması olduğunun hatırlatması açısından önemli bir program ‘Bir Albüm Hikayesi’.
DİNÇÖZ İLE TANRIYAR AYNI KANALDA OLUNCA!
Kanaltürk’te ‘Ünlüler Bulvarı’ diye bir magazin programı var. Konuk sunucu Petek Dinçöz’dü. Programın yapımcısı Can Tanrıyar. Petek Dinçöz bu kanalda sabah programı yapacak. “Boşandığı eski eşi Can Tanrıyar” diye anons edildi. Eski eşlerin karşılaşmalarındaki medeni ilişki durumu hemen seziliyordu. Can Tanrıyar; “Aynı evde mi olacağız” derken Petek Dinçöz, “Destur” diyordu. Bir sabahçı, bir akşamcı olduklarının altını çizdi. Yani program saati olarak! Bir nevi -hani şimdi moda ya - ‘Bu bir reklamdır’ diye bir durum. Eh, ekranın bir köşesinde yazmasa da aynı böyle oldu.
BENGÜ 45’İNDEN SONRA EVLENECEK Bugün böyle oldu. Popçulardan gidiyoruz. Bengü genç kuşak isimlerden. Net konuşuyor; ‘Bu kadar yoğunluk varken çocuğu düşünmeyeceğini’ söylüyor. Yaşı da belirlemiş. 45 - 50 yaş arasında anne olacakmış. O yaşta bu kadar koşturması mümkün olmadığı ve aynı performansı gösteremeyeceği için evlilik ve çocuğa sıra geliyormuş. Böylece pop dünyasının bir başka gerçeğini de öğrenmiş olduk: “Şimdi ünlüsün akıllı ol, paranı biriktir sonra avucunu yalarsın.”
Bengü belli, akıllı bir genç kızımız.
NORMAL İNSANDAN DAHA DERİN!
Okan Bayülgen, tatile çıkmıyor ve gayet de iyi yapıyor. Hatta kış döneminden daha iyi. Ömür Gedik konuklarından biriydi. Tuncel Kurtiz’le kendi programında yaptığı söyleşiden bir bölüm dikkatimi çekti. Şöyle bir soru sordu; “Normal insandan daha derin bir insansınız...” Aklıma Bülent Ortaçgil’in 40’ıncı sanat yılında çalacağımız ‘Normal’ şarkısı geldi. ‘Ben miyim anormal’ dedim.
REHBERiMRANA CABBAR USTA
Türk tiyatro ve sinemasının duayen isimlerinden. En son ‘Aşk-ı Memnu’da ‘Süleyman Efendi’ karakteriyle izlediğimiz Rana Cabbar, ‘Kenan Erçetingöz’le 60 Dakika’da. Diziler yıllarını tiyatroya veren bir çok ismin tekrar kendilerini bulmalarını ve aslında hak ettikleri ‘popülerlik’ payesini de almalarını sağladı. Cabbar işte bunlardan biri. Ve Erçetingöz’e de teşekkürler. (Bloomberg HT / 22.00)
BiR SAPTAMA
ERTEK’TEN ‘HAYIR’LI VEDA
‘Passaparola’da, haftalardır yarışan Tuba Ertek, pazar akşamı 104 bin 400 TL alarak veda etti. Ertek, kazandığı paranın bir kısmını Türkiye Kanser Derneği’ne bir kısmını da Çağdaş Yaşamı Destek-leme Derneği’ne bağışlayacağını söyledi. Bu reklam değil. Bu parayı gördüğün zaman böyle bir karar vermek kolay değildir. Bu arada Metin Uca yarışmanın daha önceki bir bölümünde, “Bulutsuzluk Özlemi’nin yeni albümü yok mu?” diye sormuş. ‘Zamska’ albümün adı. O sanırım ‘Yol’ albümünde kaldı. İmzalarız ayrıca sevgili Uca...