Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Millet bıktı yerli dizi hikayelerinden başka şey anlatmak lazım”... Ne büyük laf. Saymayacağım burada dizileri, hangisi farklı bir hikaye? Önünde sonunda amaç, izleyicinin ilgisini çekmek. Bunun için sihirli başlıkların sayısı belli. Farklı olarak geriye ne kalıyor? Bunları ifade edebilen başarılı bir kompozisyon yazmak. Ve bu yazılanları oyuncuların iyi oynaması...
Özcan Deniz’in dizisi ‘Seni Çok Bekledim’in şu an ekranda gösterimde olan dizilerden ne fazlası ne eksiği var konu itibarı ile. Hemen girişte babasından aldığı yüzüğü düşüreceği ve hikayenin başlayacağını biliyorsunuz. İşte mesele o düşen yüzüğü bulan kızın hallerinde. İnandırıcılık yok, ifade yok, karşılığı ‘dakika bir gol bir’ oluyor. Projenin sorunu burada başlıyor. Eh bir de Deniz ‘eski eşine şiddet uyguluyordu’ dosyasının yeniden çıkarılması tam dizi başlarken bir tesadüf mü?
Dizide “Baba tevafuk nedir?” diye küçük Kemal’in (Özcan Deniz) sorduğu bir soru var. “Hiçbir şeyin tesadüf olmadığı, her karşılaşmanın ilahi bir irade ile gerçekleştiğini” söyler baba ve ekler: “Hiçbir şey sebepsiz değildir...” Bu dosyanın da açılması tesadüf değil! Deniz’in ‘İstanbullu Gelin’de çok iyi anlaştığı Aslı Enver ile yakaladığı elektriği, İrem Helvacıoğlu’nda yakalaması mümkün görünmüyor. Oyunculukta kumaş farkı diyelim. Sonuçta, dizi gittiği kadar gider ve biter...

Haberin Devamı

ŞİKAYET ETMİŞLER

‘Yasak Elma’da Nilperi Şahinkaya ile Berk Oktay’ın kısa bir yatak sahnesi vardı. Bununla ilgili çok şikayet gitmiş malum yere. Şikayet göreceli bir durum. Bazı kanalların şikayetleri, şikayetten sayılmayabiliyor mesela. Sonuçta şikayet etmeyi severiz biz. Bakalım bu şikayetten sayılacak mı?
Bu arada altını çizelim, gündüz vakti öyle ‘gerçek hikayeler’ anlatılıyor ki dizilerin senaristleri bile hayal
edemez kıvamda!