Defalarca izlenir, izledim... İlkokul son sınıf günlerime giderim. Yeşilköy Pansiyonlu İlkokulu’nda yatılı okuyordum. Cumartesi bizim sınıftan Uğur’un babası dolmuşu vardı, Şişli’ de otururdu. Servis yapardı Yeşilköy-Şişli hafta başı ve hafta sonu. Şişli’de Ziraat Bankası, hemen onun yanında bir taş fırın vardı cadde üzerinde. Poğaça ve börek pek ünlü küçük dükkan dolup dolup boşalırdı. Rahmetli annem onun önünde beklerdi. Arabadan inip önce, bir peynirli, bir kıymalı çıtır çıtır üstü ve tereyağlı, yenirdi. Bir de sabah erken aynı yerde okula gitmeden önce. Neyse ordan doğru Site Sineması’na gidilirdi. Tüm Sergio Leone Spaghetti Western’lerini orada izledim. Müzikleri, karakterler ve özellikli yemek yenilen sahneler, beni çok etkiledi. Annem evde fasulye yaptığı zaman ‘İyi Kötü Çirkin’nin ilk sahnelerinde yer alan Sentenza (Lee Van Cleef)olurdum. Tahta kaşıkla fasulyeyi yavaş yavaş ağzıma götürür, karşıya dik dik bakardım. ‘Paramı aldığımda mutlaka işin sonunu getiririm’ diye biten sahne... Oo nerelere gittim ben. Site Sineması’nda ‘Frigo Alaska frigoo’ tahta kutuda taşınır, satıcı altına vurarak dolaşırdı. Bir de ‘Alaska Koko’ vardı... TRT 2’de geçtiğimiz pazar günü yine o günlere gittim. Sinema salonlarında patlamış mısırda vardı da ‘mısır fiyatına film’ kavgası yoktu... Bu filmlerin olmazsa olmazı nedir? Alkol ve tütün mamülleri...