15 yaşında Alp Akar ‘Sadakatsiz’ dizisinin Ali’si... Çocuk oyuncular dizi sektörünün önemli ve de bıçak sırtı karakterleri. Genelde aileler ‘Çocuğumuz ünlü olsun’ merakıyla elinde tutup cast ajanslarına getiriliyor. Bu konu eleştiri malzemesi oluyor. Hatta bir çocuk oyuncumuzun masada anne ve babasıyla aldığı evin reklamını yaparken pek bir eleştirilmişti. Onların hayal dünyalarına dair ip uçları fazla değildir. TV Net kanalında ‘Sormasam Olmaz’da denk gelmiştim. Çocuk ve oyunculuk üzerine ipuçları veren program önemliydi.
Ev ortamı sıkmaya başladı
Akar’ın, “Setler oyun ortamı olarak geçiyordu. Sete geliyorum orada oyuncaklar var, kameralar var. Oraya alıştıktan sonra ev ortamı bana sıkıcı gelmeye başladı. Evde durduğum zaman sıkılıyorum, sevmiyorum. Hep sette olmak istiyorum. Setteki abilerle arkadaşlığım o çok hoşuma gidiyor” şeklinde böyle bir başlangıcı olmuş. “Büyüdüğüm yer” diyor. Yaşıtları ev, okul, arkadaş ortamı derler. Kendisi setleri gösteriyor. Bir yaşam biçimi olmuş Alp’te. “Kim seni yönlendiriyor?” sorusunda o yaşta çocukların cevabı “Aile” ya da “Öğretmen” ağırlıklı olur. Alp’in hayatı ikiye ayrılmış. “İş kısmını menajerimle konuşurum. Onun dışında sormam gereken bir şey olursa ailem, babam ve babaannem...”
Caner Abi ile muhabbet
Sette çocuk oyuncularla büyükler arasındaki durumlarda merak edilir, “Büyük ve ünlü oyuncular ile ilişki nasıl?” sorusuna, “Ben onlara kendimi tanıtırım. Top onlarda olur. Benimle muhatap olmak isterlerse ki bugüne kadar öyle oldu. Küçük bir çocuk gibi değil de, daha çok partnerleri gibi davranırlar. Mesela Caner Abi (Cindoruk) bana soru sorar.”
‘Rolümü askıya asarım’
Kendi yaşıtlarından en büyük farkı belki bu cümlede yatıyor. Tüm gün bir karakteri oynuyor sette. Sonra eve geliyor? Nasıl ‘Alp’ oluyor? “İş akşam bittiğinde kıyafetlerimle birlikte askıya asarım, orada biter benim karakterim” diyor. Akar...
Hayalim nedir?
Şöhret çocuk oyuncularda ergenlik döneminde büyük sorun olur. Ünlü olmanın devamlılığı ya da bitmesi. Alp şimdiden ne yapmak istediğine karar vermiş. “Yönetmen olmayı düşünüyorum. O koltuğa oturmaktır o seti yönetmektir. Bir nevi onları izliyorum. Sette yaptıkları, kamera nedir, açı nedir?”