ATV’de ekrana gelen ‘Bugünün Saraylısı’nda iki komşu yalı var. Ama onların komşuluğu sadece görüntüde; çünkü yalılardan biri Sarıyer’de, diğeri Beylerbeyi’nde.
Peki nasıl bir araya geliyorlar? CGI tekniği ile.
Dizi ekibi, Boğaz’da yan yana komşu bahçeleri olan iki yalı bulmanın hem maliyetli, hem de imkansız olmasından (tüm yalılar yandığı için) yola çıkarak daha çok sinemada kullanılan bu yöntemi diziye taşımış.
BAHÇE ÇEKİMLERİ STÜDYODA
“Dizinin karakterleri iç mekandan çok bahçede” diye yazmıştım daha önce. Meğer, bahçe, çekimin yapıldığı yalının bahçesi değilmiş. Platodaki bahçe dekorunda çekiliyormuş.
Dekora üç boyutlu maketi hazırlanmış yalılar yerleştiriliyormuş. O günkü çekime göre ayrıntılar değişiyormuş. Geniş açıda çekilmişse mesela deniz, cama yansıyan tankerler hatta uçan kuşlar da yerini alıyormuş.
Yalılar gerçek ama yan yana değil. Bahçe stüdyo işi...
Bir de kavga edenler taksi çağırıyor... Birden yalının önünde bitiyor taksi.
O nasıl oluyor merak ettim...
Bundan böyle ona göre izleyeceğiz diziyi...
YARIŞMA STAR’DA, PANORAMA TV 8’DE
Acun Ilıcalı’ın TV8’e bir dokunuşu daha ‘Survivor: Ünlüler Gönüllüler’ yarışmasıyla oluyor.
Yarışma Star’da yayınlanıyor. Bir de perde arkası var. Eskiden adada neler olduğunun ayrıntıları, yarışmayı yayınlayan kanalda ekrana gelirdi.
Bu kez durum değişti. ‘Survivor Panorama’, TV8’de Furkan Dede ve Begüm Yücetan sunumunda ekrana gelecek. ‘Perde arkası’, gözden kaçanlar, yok işte ayrıntılar salıdan cumaya 18.30’da TV8’de ekrana gelecek.
Star’da sanırım ‘perde arkası’nı, zaman kaybı olarak görüyor. Öyle ya; gündüz kuşağını oturtmuş, şimdi ‘yarışma dedikodusu’ diye bölüm yapacak; düzen bozulacak.
Acun Ilıcalı’nın da işine geliyor bu durum. Bir yarışmadan iki iş çıkarıyor. Üstelik biri kendi kanalına.
Böyle bir televizyon sektörü, galiba sadece bizde var. Yapımcı aynı zamanda televizyon sahibi. Bir başka kanala yapımcı olarak iş yapıyor. Patron olarak da aynı yarışmadan başka bir ‘yapımı’ da kendi kanalına yönlendiriyor.
GALİP DERVİŞ’TE BÖCEK ENGELLEYİCİ
TV izlerken, “Mutlaka bir mesaj veriyor” diye psikopata bağlandık. Her dizide bir ‘mesaj’, bir ‘gönderme’ arar hale geldik.
Al işte ‘Galip Derviş’...
Bir holdingin kapalı otoparkında bir cinayet işleniyor ve bir işadamı darp ediliyor; İlhan Bey. Bizim ekip de bunu çözmek için iş başında.
İlhan Bey’in şirketine gidiyorlar. Makam odasındalar. Hülya hem konuşuyor hem odayı kolaçan ediyor. Bir alet görüp, soruyor: “Bu nedir?”
İlhan Bey; “Telefonunuzun dinlenmesini engelleyen bir aygıt. Gün aşırı böcek kontrolü yapılıyor. Hatta bazen kendimi James Bond gibi hissediyorum” diyor.
İşte daha ne olsun. Göndermenin alâsı.
Bu arada 2009’da Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberi gülümseyerek okudum:
“Ergenekon operasyonuyla birlikte ortaya çıkan yasa dışı telefon ve ortam dinlemeleri; yurttaşın günlük yaşamına da yerleşmekte gecikmedi (...) Böcek engelleyicilerin satışlarında son 6 ayda yüzde 60 artış oldu...”