Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnternet yayınlarının RTÜK denetimine alınması kararı, birçok kişinin tepkisini çekmişti. İnternet kullanıcıları, içeriğin ücretli olduğunu ve çocukların erişemeyeceği bir mecra gerekçesiyle, sansür uygulanmaması gerektiği yönünde fikirlerini beyan etmişti. Şahsen ben de bu ekibin içindeydim. Fakat bir liste gördüm. Netflix, ‘Dünya üzerinde yayın yaptığı hangi ülkelerde hangi dizi film ve şov programlarını kaldırmış?’ konulu bir liste yayınladı. Hepsi, o ülkelerin ‘RTÜK’leri tarafından kuruluşa bildirilmiş.
Almanya’da ‘Gençlik Koruma Komisyonu’ (KJM) bir yazıyla zombili ‘Night of The Living’ filmini kaldırtmış. Martin Scorsese’nin ‘Günaha Son Çağrı’ yapımı, Singapur RTÜK’ü IMAD (Infocom Media Development Authorithy) isteğiyle kaldırılmış. Aynı şekilde ‘The Last Hangover’, (Hz. İsa ve havarisinin meşhur son yemeklerini absürt bir dille anlatan dizi) ‘Cooking On High’, (kenevir ve uyuşturucuyla yemeklerin yapıldığı mizahi program) kurumun yazılarıyla kaldırılan program ve dizi. Yeni Zelanda RTÜK’ü (New Zeland Film and Video Labeling) ise ‘The Bridge’ adlı belgeseli, ‘katlanılamaz’ bularak kaldırılmasını isteyen bir yazı yollamış. San Fransisco Köprüsü üzerindeki tarih boyunca intihar girişimlerini anlatan belgesel. Son beş yıl içinde dokuz içerik kaldırılmış. Baktım, bunların çoğu bizde yayınlanıyor. D-Smart, projeleri ekrana getirmeden önce ‘televizyonda yayınlanabilir duruma getirildiğini’ belirten bir yazıyla başlıyor.

Haberin Devamı

Koruma, yasaklama dengesi

Her film, dizi ve şov paralı da olsa ekranda gösterilmeli mi? Dini ve toplumsal hassasiyetler birer gerçek değil mi? İntihar eğilimi artırma ya da korkunun çocuklar üzerindeki etkisi paralı da olsa, sonuçta ekrana yansıyan bir durum söz konusu...
Bizde paralı yayınlanan dizilerde, ‘rahat küfür ediyorlar’ özgürlüğü geçerli! Yani dünya ‘RTÜK’leri, paralı yayınları da denetliyor ve bunda haklı olduğu yönler de var. Düşünce özgürlüğüyle toplumsal hassasiyetlerin dengesi ucu açık olduğu için, her daim karşı karşıya gelecek. Gördüğüm, bizde korumayla, yasaklama arasındaki dengede bir sorun olduğu için RTÜK’e tepki baştan ön yargılı gelişiyor.