'Bir Litre Gözyaşı', sanki tam da köşeden döndü. Nereden mi anlıyorum? Geçtiğimiz hafta kuzenlerin buluşmasından... Ev ahalisinin yeni kuşak üyeleri, bu diziye ilgi gösteriyor. Konusu gençlerin ilgisini çekiyorsa, yırttı diyebilirim. Dizi, macerayı ve entrikayı da beraberinde harmanlayarak, bir merak hali yaratmayı becerdi. Mesela, Muzaffer’in içine girdiği girdap ve Figen’i bekleyen sürpriz...
Bu ikili oldu
Cihan’la Mahir, romantik bir ikili oluşturdu. ‘Ayrılmasınlar’ ve Mutlu olsunlar’
fikirleri öne çıkacak. Ev ahalisi, “Cihan maşallah koşuyor, atlıyor. Anlaşılan hastalık,
bize teşhis konulana kadar sunulan bir olaydı” yorumunda bulundu.
ALIN SİZE ENTRİKANIN KRALI!
‘Ağlama Anne’de, senaryo aynen başlıktaki gibi diyor. Damla ile Alev ‘annelik’ mücadelesi verirken, sürekli ağlayan Zeynep’in kime ‘hakiki annem’ diyeceğinin merak edildiği dizi, araya Ali Osman sosu sunuyor. Adnan ise Alev’le yaşadığı tek gecelik ilişkisinden Zeynep’in olup olmadığını anlamak üzere yola koyulurken, dengesiz ruh hali belirtileri veren zengin eşi Özlem de duruma tuz biber ekiyor. Öte yandan bir de dizinin büyükleri var. Adnan’ın annesi Nedret ve babası Çetin... Yine Özlem’in babası Nejat ki, onun okulunda Zeynep okuyor. Zeynep, Özlem’in tuttuğu bir gençle kızlar tuvaletinde saldırıya uğruyor filan... Ev ahalisi, “Asla Vazgeçmem gibi bir dizi daha” dedi. Yok, bu şimdilik ondan daha ‘ciddi’... Hani eninde sonunda dayak ve ölüm gibi durumlar da söz konusu olabilir. ‘Total kitlenin’
hoşuna gidecek her numara var.
Edip, oldu Ali Osman!
Selim Bayraktar, daha geçenlerde ‘Ufak Tefek Cinayetler’de pencereden Edip olarak aşağı atılmıştı. Hemen kalkmış, koşa koşa ‘Ağlama Anne’de Ali Osman olarak, yeni kimliğiyle karşımıza çıktı. Böyle içten oynadığını zannetmiyorum. ‘İşimizi iyi yapalım, paramızı alalım, sanatımıza bakarız’ gibi bir hisse kapıldım.