4X400 kadınlar bayrak elemeleri koşuldu. Kanada takımı sonucu bekliyor. Cüneyt Kıran yarışmaları anlatıyor. “Turu geçtik mi?” diyor takım arkadaşlarına.
“Geçtiniz diyeyim ben onlara” Kanadalılar ekranda sonucu görüp seviniyorlar. “Onlar yeni öğrendiler. Beni duyabilseler çok önceden sevinirlerdi zaten” Amerikan esprisi dediklerinden.
‘Onlar hazır, biz değiliz’
Abdullah Avcı, maç öncesi, “Onlar hazır, biz değiliz” dedi. Trabzon berabere kaldı kendi sahasında. Ev ahalisi, “Zaten öyle söyledin mi, baştan sonucu kabulleniyorsun” dedi.
Patlayan forvet ve Koloğlu...
Fenerbahçe- D. Kiev maçı TRT Spor’da... Spiker Kiev’li Tsygankov için “Kanatta çok etkili, müthiş patlayıcı özelliği olan bir oyuncu” dedi.
Rahmetli babam (Doğan Koloğlu) geldi aklıma. “Hücum futbolu terimini çok sık kullanan ve futbolda hücumun önemini yüzlerce yazıyla anlatan Koloğlu, ayrıca patlayan forvet terimini de akıllara kazıyan isim olmuştu” vefatından sonra hakkında yazılan bir yazıdan alıntı...
MİSYONERLİK DEDİKLERİ
National Geo Wild’da ‘Ben Fogle’ programında Trina and Mickey Cofer ailesi vardı. Acayip adam kendisi. Avustralyalı evangelist onların küçük kiliselerine gelmiş bir gün. Haritayı açmış, “Moğolistan’a gitmek lazım” demiş. 2003 yılında almışlar dört çocuğu, doğru
Moğol istan, Hıristiyanlığı yaymak için. 10 yıldır oradalar.
Fogle da “Pek aklım almıyor bu işi” dese de saygı duyuyor. Kaynaştıkları bir gerçek.
“Şaman geleneklerimiz var” diyor bir Moğol kameraya. Kımız içiyorlar. Budistler var bir de. Anladığımız biraz kabul görmüşler ama bir o kadar da kendileri bu topraklara ayak uydurmuşlar.
Kimin misyoner olduğu belli değildi yani!