Böyle diyordu dizinin bölümü bittiğinde... “Başkalarının hayatları uğruna, kendi hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarını saygı ile anıyoruz” diyerek cümle tamamlanıyordu onlarca fotoğrafla ‘Hekimoğlu’nda... Bizde ve dünyada sağlık çalışanları ölüyor. “Tükendik” diyorlar. Alt yazıyı okuyunca, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın, basın toplantısından cımbızlanan cümle ekranda; “Bilim Kurulu, maçların seyircisiz oynanmasını önerdi.” Bilim Kurulu’nun sadece bu önerisi mi dikkate alınmıştı da manşetlere taşındı? Ev ahalisi, “Yani bir eksiğimiz maçlardı” dedi. Yaz boyu haber bültenlerinin ‘Alo ihbar hatlı’ haberlerinde düğün konvoyu, halay, asker uğurlama ve toplumsal toplu şovları yerini almıştı. Yok bu yeni normalin, normali. ‘Hekimoğlu’ söylese de yazsa da fayda etmiyor, acıların hatırasına...
Yılanlı baston
Eşimin yılanla arası iyi değil. Yaşamının büyük bölümü toprakta geçti. Tütüne kalktı gün ağarırken, türküler dinledi tarla günlerinde. Çayı gördü, ağılın üzerindeydi evleri. Öyle de olsa görünce belgesel kanalında, anında çeviriyoruz. Hekimoğlu baston almış, yılan başlı dolaşıyor yeni sezonda. Ben tekrarını izlemeye başladım onu söyleyeyim. Baston hep kalacak mı?
SİYAH ZEMİNE BEYAZ HARFLER
Siyah bir zeminin üzerinde beyaz harflerle tüm ekranı kaplayan bir yazı duruyor. Uzun bir süre inmeyecek. Hal yolu konuşmakta, diyalogda... “Ona verdin, buna vermedin” diye de bir itiş kakış oluyor sonra. Dedim ya siyah zemin üzerinde beyaz harfler, pek bir keyifsiz oluyor. Siyah bir zeminin üzerinde beyaz harflerle tüm ekranı kaplayan bir yazı duruyor. Uzun bir süre inmeyecek. Hal yolu konuşmakta, diyalogda... “Ona verdin, buna vermedin” diye de bir itiş kakış oluyor sonra. Dedim ya siyah zemin üzerinde beyaz harfler, pek bir keyifsiz oluyor.