BAHAR MI, DERYA MI?

Söz’de Yavuz, Derya’yla öpüşünce bir yazı yazdım. Bahar’ı da sordum. 100’e yakın yorum gelmiş. “Bahar’ın aşkı bir başka” diyenler çoğunlukta... Ama dizinin şekliyle de ilgili yorumlar vardı. Bazıları şöyle:

‘Aşkına sadık kalmalıydı’

“Saf ve temiz kalan Bahar oldu. Yavuz, kalbini yeniye açmaya meraklı bir adam oldu. Ethem Bey (senarist) istese tertemiz ölen karısına sadık yazardı.”

‘Asker böyle davranmaz’

Bir de işin ‘asker, vatan, millet’ tarafına yorumları epey geldi: “Bizim askerimiz ölen eşlerinin ardından hemen yenisine mi bakıyor?” ve “Hangi Türk askeri karısı onun yüzünden şehit edilmişken, her
şeyi unutabilir?”

Feminist yaklaşım

“Kadınların herhangi bir adama bağlı olmadan kendi başlarına bir karakter olduklarını ne zaman anlayacağız? Siz bir yazar olarak anlıyamadıysanız, işimiz zor. Tuttuğunu koparan cesur ve güçlü hanımefendi... Ancak sizin çirkin kaleminizde bir metadan öteye geçememiş.”

‘Yavuz’a araba mı seçiyoruz?’

“Örf ve ananelerimiz size bunu mu
anlatıyor? Derya mı, Bahar mı?
Yavuz’a araba mı seçiyorsunuz?”

‘Senarist ne yapacaktı?’

“Yavuz’un mezarlıkta geçirecek vakti yok. O zaman izlenmezdi.”

‘Karakteri bitirdiler’

“Haysiyetsiz yalancı hale getirilen
bir karakter...”

“Bahar’ı unutan adamın aşkına
güvenilir mi?”

‘Derya ile olmuş, hatta...’

“Evli ve çocuklu olsun, vatana sevgiden doğmuş bebekler versin.”

Senaryo bunu yapsın, anında fikirler değişir.

Gerçekçi bir yorum

Bir de bunun bir dizi olduğunu görenlerin yorumu var: “Yalnız kurt gibi yüceltilmeye çalışılıyor. Ben Ethem Bey’in ‘Poyraz Karayel’deki gibi kahraman değil, iyisiyle kötüsüyle bir karakter yazımını çok severdim.”