Pazar akşamüstü Habertürk’te ‘Başrol’ programı... ‘Türkiye’nin Filozofu’ başlığıyla Ioanna Kuçuradi’nin kendi ağzından yaşadıkları ve fikirleri... Felsefeyi kurumsallaştırdı, İnsan Hakları ve Felsefe UNESCO Kürsüsü’nü kurdu. Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu’nun tek kadın başkanı... Enteresan olan böyle bir felsefecinin, felsefe dersinin ‘zorunlu’ olsun mu olmasın mı tartışmasının yaşandığı bir ülkeden çıkması...
Sevmiyorsan fırsatı gelince
‘Ben sizi sevmiyorsam bir fırsat bu’... İnsan haklarının tarihinin özeti gibi... Ioanna hoca bu örneği asistanlık günleriyle ilgili verdi. Hocası Takiyettin Mengüçoğlu,
27 Mayıs sonrası üniversiteden atılan 147’liler arasındaydı. “Sevmeyebilirsin, eleşirebilirsin ama böyle şeyler hele akademik hayatta, hiç olmamalı” diye devam ediyordu hocamız. Gülümsedik inceden!
Erzurum’da bir Ioanna
1965 yılında Kuçuradi, Erzurum’da üniversiteye görevli gitti. Bir göz oda, bir ayağı sallanan açılır kapanır tahta masa...Felsefe, Latince ve Alman şiiri dersleri veriyordu. “Benim oraya gidişim birkaç bakımdan garip. Mesela Ioanna olmam. Casus olduğum söylendi. Komünizm ile Mücadele Derneği vardı. Ben konu oluyormuşum orada. Baş komünist”...
İnsanlaştıran eğitim
“Robot yaptınız orta öğrenim çocuklarını” diyordu Kuçuradi... “Değer konusunda hiçbir şey öğretmiyoruz. İnsanın etik yetenekleri de var. Gelişebilir. Ama değer yargıları öğretmekle değil. Değer, sorunlarını görmekle olur. Eğitimi insanlaştıran eğitim yapmamız gerekiyor. Herkes aynı eğitimi görmeli. Kişileri insanlaştıran eğitimi”... Bilmem anlatabildim mi durumu.
Sosyal adaleti anlamak
“Sosyal adaletin ne olduğunu anlamak için önce sosyal adaletsizliğe bakmamız gerekiyor. Sosyal adaletsizlik bir durum, sosyal adalet bir ilkedir”, “Ben insan olduğum için ihlal yapmam. O ne olursa olsun”, “İnsanları normlara göre davranmaya zorlayabilirsiniz. Fakat etik davranmaya zorlayamazsınız. Çünkü neden yaptığını sadece o bilir. Kendisi hesaplaşır”... Hocanın uzun mülakatından seçtiğim, not aldığım bazı cümleleri. Her biri birer felsefe dersi konusu. Felsefe hayatın sorgulanması, hani hayata dair kafa yormanın bir hali.