Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aleyna Tilki, 14 yaşında ‘Yetenek Sizsiniz’de keşfedilmişti. Şimdi “Ama içkili yerlerde kızı çıkarıyorlar?” diye söyleniyorlar. Bir şarkı yaptı, aynı ablaları gibi patladı ve gitti. Plak şirketi marka, demek bildiği bir şey var. Görüyorum gece kulüplerimiz müşterilerini
‘O Ses Türkiye’ yarışmacısı diye çekiyor. Tilki, 16 yaşında ve çoktan ünlü oldu.
Sistem böyle.

16 YAŞINDA ÜNLÜ
İş artık onun sesini yönetenlere kalıyor. Kendisini canlı yayında izledim. Şöhrete ilkokuldan aşina: “Benim birinci sınıftan beri takıntılı fanlarım vardı” diyordu Kanal D ‘Renkli Sayfalar’da. Programdaki sunucu ablaları “İçki şişede durduğu gibi durmaz, silahlar patlar” diye uyarıyordu! Aleyna: “Korumalar var, annem, babam yanımda, avukatlarım ve menajerim var” diyerek durumun güvenli olduğunu dile getiriyordu.
Peki okul durumu? Programa da okuldan izin alıp geldiğini, kendisine bu konularda eğitim kurumunun yardımcı olduğunu söylüyordu. Sahneye çıkış saati 22.30 ve süresi 45 dakikaymış. Demet Akalın programa mesaj atıyor o sırada: “Sesini konuşun, bizi bitirirse bu kız bitirir.” Selda Bağcan da beğenmiş sesini. Meşhur olduğu şarkıyı izledim. Alt yapısı sağlam, standart ‘iş yapacak pop müzik’ şarkısı. Bundan sonrası ailesinin ve etrafındaki ‘akıl hocaları’nın kapasitesi ve yeteneğine kalmış. ‘Turizm belgeli’ de olsa, gece mekanları yerine AVM’lerde öğleden sonra ergen günleri düzenlense daha iyi.

Ailesiyle geldi, almadılar

Unutmuyorum, çıktığımız bir mekanın önünde aynı yaşlarda bir genç kız, yanında annesi ve babasıyla bizi dinlemek için Kocaeli’nden gelmişlerdi. Kız ağlıyor, anne baba yalvarıyor: “İçki içmeye değil, sadece şarkıları dinlemeye ve bizimle birlikte” diye...
Aynı sahnede Aleyna çıkıp şarkı söylemiş!

Haberin Devamı

KENDİ BAŞINA İZLESEN YETER

Son zamanlarda dizilerin kendilerinden çok bazı sahneleriyle ilgilenmeye başladığımı fark ettim. ‘Hayat Şarkısı’nda Bayram’la (Ahmet Mümtaz Taylan) Aysel (Serap Önder) sahneleri mesela. Meraklı Aysel ve onu kendi meşrebinde dizginlemeye çalışan Bayram’ın muhabbetleri tek başına izlenir. Onları bırak konuşsunlar bir beş dakika. Son bölüm Kaya’yla (Deniz Şen Hamzaoğlu) Mahir’in (Olgun Toker) kafeteryanın önünde aşklarını konuştukları anlar. ‘Saf ve temiz aşk duyguları’ dedikleri neyse
tarifi budur dedirten bir sahneydi.

“Melek ile evlenecektik. Bahar’ın babası olacaktım. Kamyonet bile aldım, Bahar’ı bindirecektim” cümlesiyle. “Şu kadar küçücük bir yüzük ne vardı bu kadar kızacak?” Mahir’in terk eden sevgiliye isyan cümlesi etkileyiciydi. Bu sahne yaklaşık dört dakika sürdü. Hani bir dört dakika sürseydi diye düşündüm.