29.07.2024 - 15:35 | Son Güncellenme:
Türk Pop Müziği’nin hem şarkı yazarlarından hem de güçlü seslerinden olan Sıla Gençoğlu, Bodrum’da katıldığı etkinlikte edebiyatla ilgisini ve şarkı yazarlığında geçirdiği evreleri anlattı.
"İLK ŞARKILARIMI DİNLEMESİ ZORDU"
İyi şarkı yazana kadar insan kötü şarkı yazmak zorunda kalıyor. O zamanlar benim şarkılarım fizik problemi gibiydi. Çözümlemesi, anlaşılması, dinlemesi zordu. Yazı ön planda, müzik ikinci planda bir insandım. Bu şarkılar yazılırken büyüklerimden müzisyen abilerimden yol görmeye, yol almaya çalışırken konunun form tutmakla ve şarkıların bir forma girmesiyle ilgili olduğunu anladım.
"SONRA O ÖYKÜNDÜĞÜNÜZ KAHRAMANLARDAN BİRİ OLMUŞSUNUZ"
Festivalin açılış davetine oyuncu sevgilisi İlker Kaleli ile birlikte gelen Sıla, "Çocuklukta, ilk gençlikte tutunduğumuz yazarlar, şairler, müzisyenler, birçok kahraman var hayatımızda. Ve tabi çok öykünüyorsunuz onlara. İster istemez küçük küçük alıntılar taklitler çokça oluyor. Ta ki orijinal form tutturulana kadar. Orijinal formunuzu tutturduğunuzda zaten dışardan da bunun onayını alıyorsunuz. Sonra o öykündüğünüz kahramanlardan biri olmuşsunuz. Başkalarına yol gösterecek bir kahraman. Böyle bir süreç bu" dedi.
"EE YAPILMIŞI VAR!"
44 yaşındaki sanatçı, "O zamana kadar yazdıklarınızla meşhur olmuşsunuz, şöhret kazanmışsınız. İnsanlar hep duydukları şarkıları duymak istiyorlar. Sonrasında da süreç daha zorlu yerlere geliyor. Şarkılardaki form değişikliği. Diğeri de kamu önünde olunca şarkılardaki form bağımlılığı. Tabi gelişmeniz için değişmeniz, yol almanız gerekiyor. Sanatsal olarak kendinizi buradan dürtüyorsunuz. Fakat bir tarafta da aynı şeyleri duymak isteyen dinleyicileriniz var. 'Bir Vur Kadehi Ustam' daha yapmadın’ diyeni çok duyuyorum. Ee yapılmışı var ya. Yapılmıştan bir tane daha niye yapayım ki? 'Sanat sanat için mi, sanat toplum için mi?' klişesine girmek istemem ama ben sonunda ikisinden de yapmaya karar verdim. İnsanın kendini ispatlayana kadar içinde yoğun bir anlaşılma isteği, yangın, heves bir sürü şey oluyor. Burada dengeyi yönetmek de bir sanat. Ben onun yolunu sanırım şöyle buldum. Pervasız olduğum, beğenilme endişesi yaşamadığım zamanlara, o ruh haline tekrar dönerek kaygılarımı azalttım. Merdivende şiir okuyamayan bir çocuktum ama mesleğim beni özgürleştirdi. Mesleğime ve bütün kahramanlarıma teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.