23.06.2014 - 19:46 | Son Güncellenme:
Diyetkolik.com diyetisyenlerinden Diğdem Özkahya, selülit ve beslenme arasındaki ilişkiyi anlattı.
Tıptaki adı ‘lipodistrofi’ olan selülit, deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimiyle oluşan; özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanan, görünümüyle portakal kabuğuna benzeyen bir dolaşım bozukluğu.
Selülite; hızlı kilo alımı, östrojen fazlalığı ve hormon bozukluğu, kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, genetik yatkınlık, stres, dar giysiler, topuklu ayakkabı, alkol ve sigara kullanımı, hamilelik gibi nedenler yol açar.
Özellikle Akdeniz ülkelerinde yaşayanlar, selülite genetik yatkınlık gösterir.
GENETİK GEÇİŞ GÖSTERİYOR
Selülit oluşumunda genlerin de rolü var. Örneğin eğer annenizde selülit varsa veya vücudunun belirli bölgelerinde yağlanmalar oluyorsa, sizin cildiniz de bu konuda hassas olabilir.
YANLIŞ DİYET CİLDİ BOZUYOR
Başka bir önemli etkense yaşam tarzı. Sigara, kötü beslenme, bilinçsizce yapılan diyetler, yeterli su içmemek ve yetersiz uyku gibi etkenler genelde cildin nasıl göründüğünü etkiler.
ZAYIFLARDA DA GÖRÜLÜYOR
Yukarıdaki etkenlere bağlı olarak cilt altı bağ dokusunun zayıflaması, bölgesel yağ birikimi, cildin hareketliliğinin azalmasıyla selülit oluşabilir. Selülit daha çok kilolu kişilerde ortaya çıksa da, hareketsiz yaşam, yanlış beslenme veya genetik nedenlerden dolayı zayıf kişilerde de görülür.
3 GRUPTA İNCELENEBİLİR
n 1’inci derece selülit, dışarıdan belli olmaz. Ancak parmakla sıkıldığında portakal görünümü ortaya çıkar.
n 2’nci derece selülit, dışarıdan hafif bir şekilde görünür ancak fazla belirgin değildir.
n 3’üncü derece selülit, oldukça belirgindir ve bazen ağrı yapabilir.
KİLO VERMEK YETMEZ AZ YAĞLI BESLENİN
Beslenme konusunda doğru adımları atarak selülit oluşumundan korunmak veya ilerlemesini engellemek mümkün.
n Aşırı yağlı gıdalardan kaçının. Öncelikle vücuttaki yağ oranı fazla ise azaltılmalı. Bunun için kişiye uygun, özel bir beslenme programı şart.
n Hızlı kilo vermeyi hedefleyen diyetler, vücutta su ve kas kaybına neden olur. Bu şekilde kilo kaybı olsa dahi, selülitler azalmaz.
ALKOLDEN UZAK DURUN
n Alkolden, asitli içeceklerden ve sigaradan uzak durun.
n Çay, kahve ve kafeinli içecekleri aşırı miktarlarda tüketmeyin. Gün içinde toplam dört fincanı geçmeyin.
n Şeker ve şekerli yiyecekler, kızartmalar, katı yağlar, hamur işleri, hazır içecekler tüketmeyin.
SUYUN GÜCÜNDEN FAYDALANIN
Suyun en önemli görevlerinden biri, dolaşımı düzenlemesi. Hücrelere oksijen ve besin öğelerinin taşınmasını, ayrıca toksinlerin böbreklerden dışarı atılmasını sağlar.
Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nem dengesini korur. Cildin taze, pürüzsüz ve nemli görünmesinde rol oynar.
Vücut yeterince su alamazsa, bunu bir tehlike gibi algılayıp suyu saklamaya başlar. Bu da ödeme yol açar. Doku boşluklarında biriken su, kapsül haline dönüşüp selülite neden olur.
Günde en az iki litre su içmek, cildin nem ve elastikiyetini sağlayarak selülit oluşumunun önüne geçer.
DAHA AZ TUZ TÜKETİN
n Aşırı tuzlu gıdalar, vücutta ödem birikmesine ve hücrelerin su kaybetmesine yol açar. Mümkün olduğunca az tüketin.
n Bol posa içeren gıdaları tercih edin. Taze sebze ve meyveleri hayatınızdan eksik etmeyin. Bunlar; içerdikleri potasyum, A, C ve E vitaminleriyle dolaşımı düzenler.
n Nar, kara üzüm, domates ve kırmızı turp gibi koyu renkli besinleri tercih edin.
n Yeşil çay içmeyi alışkanlık haline getirin.
n Her sabah papatya, ıhlamur veya adaçayı içmeye özen gösterin.
n Balık tüketimini (yağlı olanlar) artırın.
n Salatalarda dereotu, roka, tere ve nane gibi otlara yer verin.
n Yemeklerde soğan, sarımsak gibi dolaşımı kolaylaştıran gıdalar tüketin.
YARIN: SELÜLiT EGZERSiZLERi