Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton’un, CADDE’den Atılay Kandemir’le yaptığı röportaj çok dikkatimi çekti. Leyla Hanım’ın sözleri, ‘üç günlük dünya’nın vurgusuydu. “Her şeyin tadına varmaya gayret ediyorum” sözleri hayatın anlamıydı sanki. Leyla Hanım’ı okuduktan sonra bir anlamda ‘Kuzey Kıbrıs’ın Leyla Alaton’u olan Güliz Kaner’in hayata dair düşüncelerini merak ettim. Güliz Hanım çalışkan ve güçlü kadındır. Sürekli bir sosyal etkinlikte görebiliriz kendisini. Kuzey Kıbrıs’a dünya markalarını getiren Kaner grubunun başındaki isimle bir araya geldik. “Dünya, dünya diyoruz” diye söze başlayan Kaner şöyle devam etti: “Dünyada sadece güzel şeyler olmuyor. Birçok ülkede iç savaşlar, işkenceler, tecavüzler var. Bebekler açlık ve hastalıklarla boğuşuyor. Bir damla suya, bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar.”
Şükretmesini bilmiyoruz
Şükretmesini bilmediğimizi vurdu yüzümüze. Elimizdeki imkanların değerin bilmediğimizi haykırdı bir anlamda. Devam etti: “Güzel adamızda biz ne yapıyoruz? Elimizdeki imkanları, avantajları nasıl kullanıyoruz? Şükretme ve tatmin olma duygusundan yoksun, çalışmadan, uğraşmadan bir şeyler kazanmayı prensip edinmiş, ya da yarım yamalak yapılan işler ya da birine hak görünen diğerine görülmeyen, hastaya, engelliye duyarsız olan, düzensizliği düzen zanneden hep mutsuz insanlar olma çabasındayız sanki... “ Kuzey Kıbrıs’ın doğru tanıtılmasında yaşadığı eksikleri kendi anlatımıyla cümlelere döktü. “Mutfağımıza düzen ve temizlik getirmemiz gerek” dedi.
Dünyanın en değerli adası
Bunu net ifadelerle açtı: “Yani, yönetim, sistem, trafik, sokak, su, ekmek, sebze, kaldırım, ağaç... İnsan gibi yaşamanın gerektirdiği her türlü düzeni, davranışı öğrenip uygulamamız gerekir... “ Güliz Hanım, bu düzenlemelerin yapılmasından sonra adaya gelen misafirlere tarihi ve kültürel değerlerimizin sunulması gerektiğini de ifade etti. Haksız da değil. Kuzey Kıbrıs, dünyanın en değerli adalarından biri. Ancak bunun değerini bilmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Turizmden, kültüre ülkenin tanıtılması konusunda ciddi eksiklerimiz var. Bu eksiklikler olunca da, İstanbul’da masa başında yazılan yazılarla Kuzey Kıbrıs’a yönelik ‘haksız’ eleştiriler yer alıyor. Şaşasını kaybediyor, uçaklar boş gidiyor iddiaları ortaya atılıyor. Bunların olmaması için Güliz Hanım’ın sözlerini dikkate almakta fayda var. (Not: Bu arada, KKTC’ye bayram boyunca 600’e yakın uçak iniş kalkış yaptı. Normalde 60’larda olan günlük uçak iniş kalkışı bayram boyunca ortalama 100 oldu)