Cadde'Sahnede hayat buluyorum'

'Sahnede hayat buluyorum'

21.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

‘Çılgın kemancı’ diye anılan Ara Malikian, “Ciddi, sert ve kibirli olmamız beklenir. Ben olduğum gibiyim. Sahnede hayat buluyorum. Takma adı da seviyorum” dedi.

Sahnede hayat buluyorum

New Age’den beslenen klasik müzik olarak tanımladığı stiliyle dikkat çeken Ara Malikian, ‘Royal Garage’ adını verdiği dünya turnesi kapsamında 13 Nisan’da Volkswagen Arena’da sahnede alacak. Dünyaca ünlü kemancı,
İstanbul konseri öncesinde hakkında merak edilenleri yanıtladı.
Kariyeriniz boyunca uzun bir yol katettiniz. İlk albümünüzün ardından özel ve profesyonel hayatınızda neler değişti?
Hayatımdaki en büyük ve önemli değişim, müziğimi izleyicilerle paylaşmam oldu. 20 yıl önce yalnızca kendim için çalıyordum.
Çalmaktan en çok hoşlandığınız besteciler kimlerdir?
Johann Sebastian Bach ve Niccolo Paganiniare, idollerimdir.
Keman sizin için ne anlama geliyor?
Benim için mutluluk ve umut demek...
Lübnan doğumlu, Ermeni asıllısınız, bu coğrafyalar müziğinizi nasıl etkiledi?
Şu anda da İspanya’da yaşıyorum... Almanya, Londra ve Fransa’da da kaldım. Her kültürden etkilendim. Hepsini kendime çok yakın hissediyorum. İnsanlar, benim özel ilgi alanım. Gezdiğim yerlerde yeni kültürler, diller ve insanlar keşfetmekten büyük keyif alıyorum.
Farklı türdeki müzikleri icra etmek, kolay olmasa gerek...
Bach da çalıyorum, Led Zeppelin de... Klasik, rock ve hatta caz...
Nasıl hissedersem, öyle çalıyorum.
Sahnede özgürüm. Sanat ve müziğin dünyayı değiştirebileceğini düşünenlerdenim.
Hayranlarınız size “Çılgın kemancı” diyor...
Bir kemancının görüntüsünün ciddi, sert ve kibirli olması beklenir. Ben olduğum gibiyim. Sahnede hayat buluyorum. Bu takma adı da seviyorum. Delilik güzel bir şey...
Yoğun bir çalışma programınız var. Bu tempoyla nasıl başa çıkıyorsunuz?
İşimi seviyorum. Çok uyuyan bir insan değilim. Vücuduma iyi bakıp, spor yapmayı ihmal etmemeye çalışıyorum. Yediklerime de dikkat ediyorum.
Boş zamanlarınızda yapmayı en sevdiğiniz şey nedir?
Yeni şehirleri keşfetmek... Geç yaşta çocuk sahibi oldum. Dört yaşında bir oğlum var, onunla vakit geçirmek, dünyasını keşfetmek ve büyümesini izlemek muhteşem bir duygu.
Pedro Almodovar’ın filmi için müzik yaptınız. Onunla çalışmak nasıldı?
Özellikle harika fotoğraflar ve görüntüler için film müziği bestelemek de çok heyecan verici. Almodovar filmlerinin müziklerini kemana katma şansım oldu. Bu büyük bir onurdu.
Kemanı kendi kendinize hizmet etmek için hiç kullandınız mı?
Tabii ki! Kemanı her türlü amaç için kullanıyorum, hayatımın bir parçası. Gerekirse, insanlarla tanışmak için sokakta, barlarda keman kullanırım. Keman benim için bir yaşam tarzı.

‘Müziğin içine doğdum’

Sahnede hayat buluyorum
Müziğe olan yeteneğinizi keşfettiğiniz ilk anı hatırlıyor musunuz?
Babam,keman ve müzik fanatiğiydi, tüm gün çalardı. Müziğin içine doğdum, benim bir parçam oldu. Aslında ilk dönemlerde uzun saatler süren çalışmalardan dolayı babama kızıyordum. Ama şu an, ona minnettarım.
Çocukluğunuz Almanya’da geçti? O yıllara dair neler hatırlıyorsunuz?
Farklı türlerden müzik türlerini keşfetmeye başlamak bana yeni bir dünyanın kapılarını araladı. Disiplin ve tekniği bir arada almak, oradaki eğitimim bana çok şey kazandırdı.

‘Türk müzisyenler ilham verici...’
Türk müziği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türk piyanist Burçin Büke arkadaşımdı. Geleneksel Türk müziğini, klasikle popu keşfettim ve
çok da beğendim. Türkiye’de başarılı, dünya
çapında yetenekli müzisyenler var. İlham verici...
İstanbul’daki hayranlarınızı neler bekliyor?
Ülkenize her geldiğimde çok keyif alıyorum. İzleyici destekleyici ve her anın tadını çıkarmayı biliyor. Müzik yaparken hissettiğim tüm duygumu ve mutluluğumu, onlarla paylaşmayı deneyeceğim. Geri döneceğim için çok mutlu ve heyecanlıyım.