Ben ilkokuldayken kızlar ve erkekler arasında “Kız olmak mı erkek olmak mı daha iyi” konulu kavgalar olurdu. Tartışma sünnet konusu açılınca kızların lehine geçmiş gibi görünürken çocuk sahibi olma konusu açılınca erkeklerin avantajında biterdi. Çünkü kadınlar belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olabilirken erkekler ömürlerinin sonuna kadar bu hakka ve şansa sahipti ve o yaştaki erkek çocukları bile bu kozu kızlara karşı iyi kullanırdı.
Biyolojik saat sorunu
En sonunda bilim bu konuya da el attı ve aslında erkeklerin de o kadar şanslı olmadığını kanıtladı. Queensland Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ilk defa erkeklerin de bir biyolojik saati olduğunu bu kadar detaylıca anlatıyor. Uzun lafın kısası şu: 33 binin üzerinde çocukla yapılan araştırmanın sonucuna göre baba ne kadar yaşlıysa çocuk da o kadar (deyim yerindeyse) aptal oluyor. Babanın yaşı ilerledikçe çocuğun düşünme, algılama, konsantrasyon, hafıza, konuşma ve okuma gibi konularda daha geri kaldığı görülüyor.
Bugüne kadar hep kadınların yaşları ilerledikçe çocuk sahibi olma ihtimallerinin yok olduğunu konuştuk. Bunun karşılığında erkekler tüm hayatları boyunca çocuk sahibi olma şanslarını korudu durdu. Her ne kadar kimi zaman kadınların belirli bir yaştan sonra çocuklarının olamamasının (özellikle kırsal kesimleri düşündükçe) ilahi bir doğum kontrol yolu olduğuna inansam da , çoğu zaman da erkeklerin yaş sınırı olmayan bu avantajlarından rahatsız olmuşumdur. Şimdi bilim diyor ki Azgın Teke’nin suçunu çocukları çekiyor! Çünkü baba adaylarının yaşlandıkça spermlerinde barındırdıkları DNA’lar mutasyona uğruyor ve ortaya daha az zeki ve daha çok sorunlu çocuklar çıkıyor. Üstelik bu durum bir sonraki jenerasyona yani torunlara kadar ulaşıyor.
Geç anne olanların çocuklarının down sendromuna sahip olma riski bir türlü dillerden düşmezken geç baba olanlar hakkında bu araştırmaya kadar hiçbir geniş çaplı araştırma yapılmaması da düşündürücü. Bu araştırmada görev alan Profesör John McGrath da bugüne kadar çocukların zekâ seviyesi veya sağlık durumları ile babaların yaşı arasındaki bağın üzerinde pek durulmadığını söylüyor. Anlayacağınız McGrath bile bilimin bugüne kadar çocukta bir sorun varsa önce anneye baktığını kabul ediyor. Neyse ki artık babanın yaşının da en az annenin yaşı kadar önemli olduğu anlaşılmış. Hatta baba ne kadar yaşlıysa çocukları zekâ testlerinde o kadar başarısız oluyormuş. Daha da spesifik bir örnek vermek gerekirse yapılan zekâ testlerinde 50 yaş ve üzerindeki erkeklerin çocukları, 20 yaşlarındaki erkeklerinkine göre çok daha düşük puanlar alıyormuş.
İlk defa yüzleri gülüyor
Ama durun araştırmanın sonuçları bu kadarı ile de bitmiyor. Yaşlı babalara kötü haberler verilirken yaşlı annelerinse ilk defa yüzü gülüyor. Çünkü araştırmaya göre yaşlı annelerin çocukları daha zeki oluyor! Evet hâlâ yaşlı annelerin sağlıksız çocuklar doğurma riski kabul ediliyor. Ancak eğer çocuk sağlıklı ise aynı zamanda daha da zeki oluyor!
Sadece bu araştırmaya bakarak 40’lı yaşlardaki bir kadın ile 20’li yaşlardaki bir erkeğin yapacağı bir çocuğun diğer ihtimallerden daha zeki olacağı sonucunu çıkartmak mümkün. O zaman soruyorum. Acaba yaşlandıkça yerleri daha genç, güzel ve üretken hemcinsleriyle değiştirilen kadınlar yerine sıra erkeklere gelmiş olabilir mi?