Seda Sayan Türkiye’nin Oprah’sı olabilir mi?

İnanın çok savaştım kendimle. Üst üste Türkiye’nin en güvenilir ismi seçildi, sustum. Program başına rekor rakamlar aldığı açıklandı, sustum. Kendi ticari markasını yarattı ve bu markayla mağazalar açtı, bayilikler verdi, tele satışlar yaptı yine de sustum. Tıkladığım istisnasız tüm yerli sitelerin bir yerinden fırlayıp zayıflama hapı reklamı yaptı ona bile sustum. Ama yıllardır okuduğum tüm pazarlama kitaplarını, güvendiğim tüm pazarlama uzmanlarını yanlış çıkaran son hareketiyle artık konuşmam gerektiğini anladım.
Pepsi’nin bugüne kadar her reklamında Spice Girls, Cindy Crawford, Beyonce, Britney Spears, Pink, Kyle

Mingue, David Beckham gibi gençlerin hayran olduğu ünlüler kullanmasının nedeni en yakın rakibinin “geleneksel, ilk, eski” gibi özelliklerine “yeni, genç, pop” gibi sıfatlarla karşılık verme stratejisiydi. Ama Seda Sayan öyle bir kadın ki, Pepsi’nin ilk çıktığı günden beri benimsediği bu pazarlama stratejisini bile alt etti. Dünyaca ünlü içecek firmasının neredeyse bugüne kadar yazılmış tüm pazarlama kitaplarına konu olan bu özelliği resmen Kadırgalı’yla değişti. 

Dobralığıyla tanınıyor
Evet bu Seda Sayan’ın hedef kitlesi gençler olmayabilir ama Türkiye’de öyle büyük bir güce sahip ki her geçen gün bana biraz daha dünyanın en ünlü, zengin, başarılı ve en çok tanınan kadın talk şovcusu Oprah Winfrey’i anımsatmaya başlıyor.
Abartıyor olabilir miyim? Gelin birlikte bakalım. Oprah, yaşadığı ülkenin en çok izlenen kadın talk şovcusu. Seda da öyle. Oprah dobralığıyla tanınıyor ve seviliyor. Seda da öyle. Oprah’nın “Harpo” adında (tersten okunduğunda Oprah oluyor) kendine ait bir prodüksiyon şirketi var. Seda’nın “Seda Sayan Pazarlama ve Ticaret A.Ş ” adında ticari bir şirketi var. Oprah, “The Oprah Magazine” adlı bir dergi çıkardı, Seda’nın dergisinin adıysa “Seda Magazin”di. Oprah’nın rol adlığı filmleri var hepimizin bildiği gibi Seda’nın da var. Oprah’nın “Oprah’s Angel Network” adında bir hayır kurumu var, Seda’nın ev kadınlarına iş imkânı sunduğu “OrkideHareketi” adında bir oluşumu. Oprah’nın “Oprah Winfrey Leadership Academy for Girls ” adında bir eğitim kurumu var Seda’nın gençleri ÖSS’ye hazırlayan “Sdsyn Akademi” adında bir eğitim oluşumu...

Yerli Oprah Winfrey
Bu kadar benzerlik yeter mi? Her ne kadar kulaklarımda Seda Sayan’ın “Ayol Oprah da kimmiş ben Türkiye’nin bacısıyım beah” gibi bir şeyler dediği çınlasa da aslında yetmez. Yani Seda Sayın’ın bir Oprah Winfrey olması için yemesi gereken daha birkaç fırın ekmek, alması gereken bir Oscar adaylığı, kurması gereken bir kitap kulübü, yazması gereken birkaç kitap, konu olması gereken başka birkaç kitap, elde etmesi gereken uluslararası bir ün ve kazanması gereken birkaç milyon dolarcık daha var.
Çünkü Oprah Winfrey sadece güvenilir ve başarılı bir isim değil. Kimi otoriteye göre dünyanın en güçlü kadınlarından biri, kimine göre en zengini, kimine göreyse en hayırseveri... O yüzden de Seda Sayan’ı onunla kıyaslamak aslında belki de büyük bir hata. Çünkü her ne kadar aralarında benzer pek çok şey olsa da Oprah gerçekten de Seda’dan birkaç gömlek üstün. Ama itiraf edelim Seda Sayan’da bir Oprah mayası olmadığını söylemek de haksızlık olur. Hatta Seda Sayan biraz daha az özel hayatıyla anılır, biraz daha çok entelektüel tarafını geliştirir, bir de gerçekten ses getirecek hayır işlerine kendini adarsa “Törkiş Oprah” olamaması için hiçbir neden kalmaz.  Üstelik Seda’nın Oprah’dan 10 yaş küçük olduğunu da göz önünde bulundurursak bu değişimi tamamlaması için yeterince zamanı olduğunu da söyleyebilirim. Ne dersiniz, sizce  başarabilir mi?