En son ne zaman gerçek bir kadın gördünüz? Saçları peruk, postiş veya boya olmayan... Göğüsleri silikonsuz, yüzü botokssuz veya dudakları kolojenle şişirilmemiş... Gözleri lens, kirpikleri takma veya burnu estetik olmayan... En son ne zaman bir kadını doğal haliyle beğendiniz? Hani estetik dünyasının sihirli değneğiyle tanışmamış birini diyorum. Kozmetik desteği almamış diyorum. Doğal diyorum!
Biliyorum bu çok uzun yılların tartışması. Ama “Kim neresinden memnun değilse değiştirmek hakkıdır” savının bir zamanlar en büyük destekçisi olan ben, bugün isyan ediyorum. Sırf gıcıklık olsun diye değil, bir an için kendimi erkeklerin yerine koyup paniğe kapıldığım için...
Geçenlerde bir gece kulübünde çocukluğumdan beri tanıdığım bir arkadaşımla karşılaştım. Bu arkadaşım o kadar değişmişti ki; ben ilk bakışta onu tanıyamadım. Karşımda çok havalı bir kız duruyordu. Halbuki onu birkaç gün önce bir kafede görmüştüm. Hiç de bu kadar güzel değildi. Daha birkaç gün önce omuzlarında olan saçları nasıl bu kadar çabuk beline kadar uzamıştı? Kahverengi gözleri de mavi olmuş. Çocukken sıktığı sivilcelerinden geriye kalan çukurlarıysa fondötenle doldurmuş. Seyrek ve kısa kirpiklerini takma kirpiklerle uzatmış, hep şikayet ettiği küçücük göğüslerini de ya sutyen ya estetik sayesinde şişirmişti.
Adalet mi kandırmaca mı?
Yanıma gelip bana selam vermese hayatta tanıyamazdım arkadaşımı. Kulüpte tanıştığı bir adamla bana el sallayarak kapıdan çıkana kadar ara ara dikizledim onu, o gece. Gittiğini görünce de ister istemez düşündüm, “Sabah uyandıklarında ne olacak?” Düşünsenize. Lensleri ile uyuyamayacağı için çıkaracak. Postişinin çıt çıtları batmasın diye sökecek. Takma kirpikleri ise o istemese de uyuyunca düşecek. Sutyensiz kalan göğüsleri de yine küçülecek. Yastığa bulaşan makyajı da yüzünden ayrıldığı için bozuk cildi iyice belirecek. Sonuçta da dün gece eve çok güzel bir kız getirdiğini düşünen adam sabah başka biriyle uyanacak! Adalet mi bu? Yoksa kandırmaca mı? Erkekler bu kadarını da hak ediyor mu? Düşünsenize bir erkek en fazla kelini gizleyecek kadar ileri gidebilirken bir kadın saçından gözüne, kirpiğinden göğsüne her şeyini değiştirebiliyor...
Erkeklerin işi zor
Her kötülüğü sonunda magazin dünyasına bağlamak istemiyorum ama bu sahtelik sokaktaki kadından önce televizyondakiyle başlamıyor mu? En son ne zaman makyajsız gördüğünüz bir ünlünün fotoğrafına yüzünüzü buruşturmadan bakabildiniz hatırlıyor musunuz? Ben hatırlamıyorum.
Başta Demet Akalın olmak üzere, Süper Star Ajda Pekkan’dan Avşar Kızı’na, Sabahların Sultanı’ndan Türkiye’nin Divası’na hatta Sibel Can’ından Ebru Gündeş’ine kadar hepsi bu hilelerden faydalanıyor.
O kadar ki bazen insan, onları makyajsız görünce gözlerine inanamıyor. Durum böyle olunca da bu devirde erkek olmak biraz daha zorlaşıyor sanki! O yüzden bence siz siz olun, yeni tanıştığınız güzel bir kadının gerçekten güzel olduğundan emin olmak istiyorsanız beni dinleyin ertesi sabah kahvaltıda buluşmadan önce ona âşık olmayın!
Kapıma gelen tüm masum erkeklere özür
Sapık tenor ve tecavüzcü yazar haberlerinden sonra zaten ürkek olan kalbim iyice korkar oldu. Artık kapıma gelen en masum insana bile potansiyel sapık muamelesi yapıyorum. Birkaç gün önce evimde tamirat işleri yapan usta, kapıma parasını almaya geldiğinde hemen getiriyorum deyip adamın suratına kapıyı kilitliyor, odamdan cüzdanımı almaya öyle gidiyorum artık.
Üç senedir oturduğum evimden her akşam çöplerimi alan kapıcımızdan bile çekiniyorum. Büyük kazancının evlere servis yaparak sağlayan mahallenin bakkalından bile sipariş veremez oldum. Zavallı kuryelerin ise hiç şansı yok. Elinde motor kaskı bulunan birine bir daha ne zaman kapıyı açabilirim emin değilim.
Eğitimli, kültürlü, görgülü, sanatçı veya yazar dinlemiyor bu. Gerçekten suçlular mı bilemem ama eşe dosta güvenimizi kaybetmemize neden oldular. Bu hainler yüzünden yabani bir şekilde davrandığım, kapıcımdan, bakkalın çırağından, mahallenin ustasından ve tüm kurye arkadaşlardan özür dilerim.