Sabanur Kıraç

Sabanur Kıraç

skirac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bilmiyorum fark ettiniz mi ama Türkiye’de ünlü ve başarılı bir şarkıcı olmanın gizli bir kuralı var o da kısa olmak! Bilimsel olarak “Kısa boyluların müziğe daha çok kabiliyeti vardır” diye bir önerme var mı bilmiyorum ama Türk popstarlara bakınca hepsinin  ortak özelliklerinin kısa boyları olduğunu açıkça görebiliyorum.                                                                                                
Bana inanmıyorsanız Türkiye’deki ünlü ve başarılı şarkıcıları şöyle bir düşünün.
Aklınıza gelen ilk isim kim? Megastar Tarkan mı?  1.68 m. Gençlerin sevgilisi Kenan Doğulu mu? 1.68 m. Her albümü satış rekorları kıran Serdar Ortaç mı? 1.67 m. Yalın mı? 1.67 m. Süperstar Ajda, 1.68 m. “Minik Serçe” Sezen Aksu, 1.56 m. Eurovision’da bize mutluluk getiren Sertab Erener, 1.60 m. Ebru Gündeş derseniz, o da 1.67m.  Gülşen, Bengü, Emre Aydın veya Hadise’ye bakın Hepsinin boyu 1.70 m ortalamanın altında değil mi?
Elbette uzun boylu ve güzel sesli starlarımız da var ama en ünlülerinin ortalamanın altında kısa olması garip değil mi? Yoksa popstarlık dediğin şeyde de önemli olan boyu değil işlevi mi? Yoksa bu yüzden mi mankenden şarkıcı olmaz diyor işi bilenler?

Ramazan’ı ‘Sevgililer Günü’ne benzettiler
Kendimi tutayım diyorum ama yapamıyorum. Hani her Sevgililer Günü’nde ortaya düşüp “Bugünler sırf tüketimi artırmak için, vatandaşa para harcatmak için uydurulmuş günlerdir” diye söylenenler var ya... Hani yılbaşını kutlayanları dinsizlikle suçlayanlar... Hani anneler, babalar gününde ailemize hediye aldığımız için bizi eleştirenler var ya... İşte sözüm onlara. Konu böyle günler olunca aslan kesilirsiniz de neden 11 ayın sultanını sektörleştirenlere laf etmezsiniz? Neden Ramazan’ı bahane edip ellerini vatandaşın cebine sokanlara ses çıkarmazsınız? Yoksa gücünüz sevgilisine hediye alana mı yeter sadece?

Mübarek ayda tüketim körükleniyor
Son birkaç haftadır her haber bülteninde açık ve seçik bir şekilde Ramazan’ı fırsat bilip zam yapanları anlatıyorlar. Her reklam kuşağında bir değil birkaç bankanın birden bilinçaltımıza Ramazan için ihtiyacımızdan çok erzak almamıza teşvik ettiklerini gösteriyorlar. Turizm firmaları şimdiden bayram turlarını zamlandırdı. Ramazan kolilerinden kâr etmek için içeriğini iyice zayıflatanlar, bayram telaşından önce indirim bayram yaklaşınca zam yapan tekstilciler tek tek meydana çıkamaya başladı... Ama o her şeyi eleştirenler şimdi susuyor.
Adeta mübarek bir ayı ve sonrasında gelecek olan bayram heyecanını sektörleştirenleri görmezden geliyorlar. Ramazan ayında bir tas çorba bir sıcak yemek ile doyacak vatandaşı tüketemeyeceği kadar çok çeşit ve miktarda yiyecek almaya yönlendirenlere ses etmiyorlar. Ama yılbaşı heyecanı başlayınca yine düşerler ortaya...

Sezen Aksu’nun bacakları neden konuşulmadı?
Geçen cuma Minnoş ile Kuruçeşma Arena’daki Sezen Aksu konserine gittik. Ben daha önce Minik Serçe’yi sahnede hiç izlememiştim. O yüzden en iyi yerden bilet almak için Biletix’e gittim. Ama iyi yerlerde hiç bilet kalmamıştı. Utana sıkıla organizasyon sahibi BKM’nin kalbi Selma’dan yardım istedim. Sağolsun beni kırmadı. Minnoş ve benim için en iyi yerden iki bilet ayarladı.
Derken konserden birkaç gün önce  Minik Serçe’nin Cano’su vefat etti. Bencilce “Tüh” dedim içimden, “Şimdi Sezen çok keyifsiz olacak konserde...” 

Aksu profesyonelce herkesi eğlendirdi
Ama öyle olmadı. Biliyorum gazeteler öyle yazmadı. Eğer konsere gitmemiş ve karnıma kramplar girene kadar gülmemiş olsam konserden sonra gazetelerde yazılıp çizilenlere ben de inanırdım büyük ihtimalle. Meslektaşlarımı yalancı çıkarmak gibi olmasın ama gazetelerde yazılan “Sezen Aksu’nun konseri buruk geçti” hikâyeleri doğru değil. Aksu o kadar profesyonel bir şekilde herkesi güldürdü, eğlendirdi ve coşturdu ki tadı damağımızda kaldı.
Ayrıca bunca yıla rağmen hâlâ taş gibiydi. Göğüs dekoltesinde Gül Gölge’yi bacak dekoltesinde de Ajda’yı solladı. Hatta o kadar güzeldi ki dekolteleri neden Ajda Pekkan’ın bacakları bu kadar çok konuşulmuşken Sezen Aksu’nunkilere hiç değinilmedi merak ettim. Sanırım medyamız Cano’nun kaybından sonra Minik Serçe’ye o gözle bakmak istemedi. Onun yerine “Buruktu, üzgündü, çabuk yoruldu” gibi sıfatları yakıştırmayı uygun buldular. Ama bu doğru değil. Kendi gözümle gördüm, kulağımla işittim. Sezen Aksu’nun geçen haftaki konseri tek kelimeyle mükemmeldi.
Öncelikle bilet bulmamda yardımcı olan Selma Semiz’e sonra da beni bu gecede yalnız bırakmayan Minnoşuma çok ama çok teşekkür ederim.