Dolphinarium
Açıkçası babam, eşi ve kardeşimi Dolphinarium’a götürürken pek de ümitli değildim. Yani adını sanını yeni duyduğum Eyüp’teki bu yerde başarılı bir gösteriyle karşılaşacağımı hiç beklemiyordum. Ama fena halde yanılmışım. Beyaz balina, mors ve yunusların gösterilerini izlerken ağzım açık kaldı. Hem eğlenceli hem de şaşırtıcı 45 dakikalık bu şova giriş 20 TL. Üstelik şov bittikten sonra yunus veya morsla fotoğraf çektirme imkanınızda var. Adres: Silahtarağa Cad. No: 2 Eyüp - Tel: 212 581 78
Miniaturk
Elbette ki kardeşimi İstanbul’un pek çok tarihi güzelliğiyle de tanıştırdım. Ama o en çok Miniaturk’ten keyif aldı. Tarihimizin en önemli 105 eserinin maketlerine yer verilen mekanın en çekici özelliklerinden biri her maketin önünde onun tarihini dinleyebiliyor olması. Üstelik sadece Türkçe değil, biletinize göre İngilizce, Almanca hatta Arapça bile açıklamalar var. Tam bilet 5, öğrenci 3 TL.
Adres: İmrahor Cad. Borsa Durağı Mevkii Sütlüce
Tel: 0212 222 28 82
Turkuazoo
Açıldığı ilk günden beri merak ediyordum ama kısmet olmadı. Forum İstanbul Alışveriş Merkezi’nin içindeki Turkuazoo’da 10 bin çeşit su canlısı var. Öğrenci girişi 18, yetişkin 25 TL. Akvaryumda köpekbalıklarıyla yüzmek de mümkün. En etkileyici yanlarından biriyse, 270 derecelik görüş açısı bulunan sualtı tüneli.
Adres: Kocatepe Mah. Paşa Cad. Bayrampaşa
Tel: 0212 443 13 50
Atlantis Eğlence Merkezi
Ben küçükken Galeria’nın içindeki Fame City tüm çocukların hayallerini süslerdi. Şimdilerdeyse sıra Cevahir Alışveriş Merkezi’nin içindeki Atlantis’te. Mini bir roller coaster’dan 4D sinemaya, bowling salonunda çarpışan arabalara kadar her şeyi bünyesinde bulunduran bu mekan bir nevi kapalı lunapark ve ufak çaplı bir Disneyland gibi. Giriş ücreti yok. Binmek istediğiniz oyuncaklar kişi başı iki ile sekiz TL arasında.
Adres: Meşrutiyet Mah. Büyükdere Cad. No: 22 Şişli
Tel: 0212 380 00 07
ENGELLi BiR ŞEHiR
Babamla, felç olduğundan beri ilk defa İstanbul sokaklarına çıktık. Şunu söylemeliyim ki, Avrupa Kültür Başkenti ve bir dünya metropolü olan İstanbul maalesef bir engellinin gözünden bakınca fena halde sınıfta kaldı. Önce tekerlekli sandalyenin girebileceği bir otel bulmakta zorlandık, sonra da sokakta ilerlemekte. Şehrin ne kadar az yerinde engellileri düşünmüşler inanamazsınız. Mekanları geçtim, sokaklar bile engellinin rahat dolaşabilmesi için uygun değil. Hani “Bir şehrin gelişmişlik düzeyi kaldırımlarının yüksekliğiyle ters orantılıdır” derler ya, ne kadar doğruymuş! Bizde neredeyse insan haklarına aykırı derecede yüksek kaldırımlar var ve engellileri bırakın, yaşlılar bile düşünülmemiş.
Lüks bir restorana tekerlekli sandalyeyle geldiğinizdeyse garsonlar ne yapacaklarını şaşırıyor. Malum, alışkın değiller. Ama ne yazık ki bunun nedeni az sayıda engelli olması değil, engellilerin elverişli olamayan şartlar nedeniyle evlerinde hapis kalmaları.
Her ne kadar Dolphinarium’un sitesinde engelli çocukların yunuslarla yüzmesinin faydalarından bahsetseler de kast ettikleri engelin fiziksel olmadığı anlaşılıyor! Çünkü mekanın 15-20 merdivenlik bir girişi olmasına rağmen asansörü yok!
Turkazoo’da ise göstermelik bir asansör var ama tekerlekli sandalyedeki birinin rahatça gezebileceği yollar yok. Üstelik en ilginç yeri olan tünele ise tekerlekli sandalyeyle girmek imkansız!
Engellilere kendilerini daha çok engelli hissettiren bir şehir İstanbul. Bu yüzden de bence asıl engelli olan kendisi!