Bu yaz nerede eğleneceğiz?

Yaz erken geldi. Yazlık mekanlar ilk kez nisanda hizmete girdi. Anjelique ve İzzet Çapa’nın son bombası Joke Circus geçen hafta doldu taştı bile. Şimdi sırada heyecanla beklenen daha çok yer var. İşte size Bodrum-Çeşme ve İstanbul hattındaki son gelişmeler...

Bodrum
* Türkbükü’ndeki Ship Ahoy’un sahibi Zafer Tarlan ve Cemal Yarar, Maki otelin işletmesini aldı. Mustafa Toner dekoru yeniledi. Bakalım bu yaz Maki de Ship Ahoy kadar popüler olacak mı?
* Kuum Otel’in işletmeci İrfan Kuriş ile anlaşması bitti. Şimdi, tam da sezonun açılmasına bu kadar az zaman kalmışken yeni bir işletmeci transfer edileceği söyleniyor. Topaz ve Lipsi’nin sahibi Kaya Demirer’in adından söz ediliyor. Ancak henüz bir anlaşma sağlanmamış.
* Emre Ergani bu yaz Türkbükü’nden çıkıyor. Bodrum’daki M Club’ı, Virgin adıyla yetişkinlere özel bir otel olarak açıyor. 16 yaşından küçükler otele kabul edilmeyecek. Otelin içinde Cenk Eren’in My Pavyon’u, Levendiz Meyhanesi ve Bianca Plus adlı beach club olacak. Virgin’in işletmesi Lipsi’den tanıdığımız Ayşegül İlsever’e emanet.
* Emre Ergani Gardens of Babylon’da Mikonos’taki Nammos’u andıran Breeze adlı bir beach club açıyor.
* Bianca Beach’in yerine Fashion TV Türkiye temsilcisi Enis Onat ve mülk sahibi Hasan Sel’in Fashion Beach’i açacağı söyleniyor. Fashion Beach’de sürekli mankenler olacak. E, tabii onları görmeye gelenler de...

Çeşme
* Alaçatı’daki Babylon bu yaz yok. Artık Babylon bir beach club olmayacak. Mayıs başında Aya Yorgi’de, Çeşme Marina’nın içinde bir caz kulübü olarak açılacak. Üzülsek mi, sevinsek mi, hep birlikte göreceğiz.
* Çeşme Marina, Bodrum Marina gibi olacak. İçinde birçok kafe ve restoran yer alacak.
* Mithat Can Özer ve DJ Tangun’un geçen kış Tepebaşı’nda açtığı gece kulübü 11.11 bu yaz Alaçatı’da Makah Beach’te. Yazlık 11.11 happy hour’la erken başlayacak. Yurtdışından DJ’ler de gelecek. 23 Nisan’da, Londra’da Cable adlı kulüpteki 11.11 çıkarmasından sonra Alaçatı çalışmalarına son hızla devam edilecek.
* Çeşme’nin en yeni plajı, Ilıca’daki Lemon Hotel’deki Public Beach olacak. Burada isteyen sahilde pilates yapacak, isteyen DJ U.F.U.K’in müziğiyle eğlenecek. Haftada bir canlı performanslar da yapılacak.

İstanbul
* İzzet Çapa’dan bir yenilik daha geliyor. Al Jamal Cruise adlı eğlence gemisi Mayıs başında Boğaz’da.
* Nurettin Hasman, İrfan Kuriş’in Asmalımescit’teki Flamm’ını devralıyor. Flamm’ın yemek sonrası kulübe dönüşeceği söyleniyor.
* Reina’da büyük değişiklik yok. Her zamanki gibi Blue Topaz, Köşebaşı, Dragon gibi restoranlar olacak.
* Sortie’yi bu yaz Emre Ergani işletiyor. Blackk, Biber, Public, Fishmekan, Cafe de Paris gibi mekanlar Sortie’de yer alacak. Yeni VIP girişi podyumu andırıyor. Açılış 11 Mayıs olarak planlanıyor. Ama hazırlıklar biterse daha erkene alınacak.
* Nuteras’ta bu yıl Mehmet Gürs ne yazık ki yok. Mutfakta Nupera’nın kışlık restoranının şefi Esra Muslu olacak.
* İstanbul Doors Group Nişantaşı’nda ve Asmalımescit’te İtalyan restoranı Mama’yı açıyor.
* Ferit Sarper’in modern meyhanesi Münferit, Galatasaray’da geçen cuma gecesi açıldı.
* Mehmet Yalçın birkaç hafta önce Talimhane’de Rouge adlı bir şarap barı açtı. Yazlık değil ama yaz-kış gidilebilir bir yer. En yakın zamanda gidin.

Biletler alındı mı?
Yaz konserleri heyecanla bekleniyor. Yoksa siz hala biletlerinizi almadınız mı? İşte kaçırılmaması gereken mini bir konser listesi:
31 Mayıs’ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda Bob Dylan, 3 Haziran’da Kuruçeşme Arena’da Rihanna, 13 Haziran’da Santralistanbul’da Eric Clapton, 13 Temmuz’da Kuruçeşme Arena’da Massive Attack, 22 Temmuz’da Maçka Küçükçiftlik Lunaparkı’nda The Cranberries ve 6 Eylül’de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda U2.

Hani sigara yasaktı?
Cumartesi gecesi Beyoğlu’nda bir kulüptesiniz. DJ anons ediyor, “Saat 12, artık sigara içebilirsiniz”. Kimse şaşırmıyor. Çünkü sigara yasağına rağmen hala birçok yerde sigara içiliyor. En basitinden Arnavutköy’de bir balıkçıya gidiyorsunuz, “Sigara içilen kat mı istersiniz?” diye soruyorlar. Sigara içilen kat var, içilmeyen kat var. Aslında medeni bir yaklaşım. İçen memnun, içmeyen memnun. Ama ne oldu bizim sigara yasağına?
E, sigara yasağına uyan bir mekana gittiğinizde ne oluyor? Ben sigara içmeyen biri olarak bir süre sonra masada yalnız kalıyorum. Ya da kendimi kapının önünde sigara içenlere eşlik ederken buluyorum. Neyse önümüz yaz. Kısa bir süre de olsa sigara yasağından uzaklaşacağız. Ama bu süre iyi değerlendirilmezse döndüğümüzde hala aynı yerde sayıyor olacağız.

Şarabın yeni evi Rouge
Pazartesi günü bizim ekte de 'günün mekanı' seçildikten sonra Rouge’u ziyaret etmek Allah’ın emri oldu. Zaten Mehmet Yalçın'ın parmağı olduğunu duyduğum andan itibaren merak ediyordum mekanı

Mehmet Yalçın’ı bilirsiniz. O, tanıdığım en kuvvetli kalemlerden biri olan Aslı Çakır’ı ekibine kattıktan sonra daha da ilgimi çeken Gusto’nun aynı zamanda gurme olan yayın yönetmeni. Bu yüzden daha mekana gitmeden onun gibi işinin uzmanı birinin ortağı olduğu bir şarapevinde, sadece yemeklerin değil, şarabın da en iyilerini bulabileceğimden emindim. Dün öğlen bizzat ziyaret edince yanılmadığımı anladım. Burası gerçekten de beklentileri fazlasıyla karşılayan bir yer olmuş. Gerek dekorasyonu, gerekse mönüsüyle göz dolduruyor.
Anladığım kadarıyla mekanın diğer ortağı İsmail Karpuzoğlu ve müdürü Orhan Kutluay da Mehmet Yalçın gibi işlerinin ehli insanlar. Bu da iyi bir mönüden sonraki en büyük ihtiyaç.

Fiyatlar piyasaya göre uygun
Mönüye gelecek olursak, şarap listesi çok zengin. Neredeyse tüm yerli şaraplar ve pek çok yabancı şarap kadehle veriliyor. Yani öyle uzun uzun kalmayıp benim gibi güzel bir yemeği iyi bir şarapla tatlandırmak isteyenler için de ideal. Fiyatlar ise piyasaya oranla bayağı uygun. Mesela Egeo S. Blanc'ın şişesi 70, Kavaklıdere Çankaya'nınki 50 TL. Ayrıca şarabın yanına Akdeniz küflü, Erzincan tulum, Konya obruk gibi Türk peynirleri ve Manchego, Camambert gibi ithal peynirlerin olduğu peynir tabakları ya da Boşnak pastırması, tokat bez sucuğu gibi ilginç etlerin bulunduğu şarküteri tabakları isteyebiliyorsunuz Rouge’da. Peynir ve şarküteri tabaklarının fiyatları ise 15 ile 27 TL arasında değişiyor. Ayrıca mönüde dikkatimi çeken ıspanak salatası, kokotta sarmısaklı karides, mini burger ve fırında Provansal usulü kuzu kafesi gibi seçenekler de var. Unutmadan içinde bir kadeh şarabı da olan öğle mönüsü de sadece 18 TL. Bu da Rouge’u sadece iş çıkışlarının değil öğle aralarının da tercihi yapıyor.

Kritik Çoğunluk Sağlandı
Critical Mass yani Kritik Çoğunluk hareketi bir yıldır Türkiye’yi de ele geçirmiş durumda. Amacı yaya ve bisikletlilerin hakkına dikkat çekmek olan bu hareket sayesinde geçtiğimiz cumartesi onlarca bisikletli ve yaya Göztepe Parkı'ndan hareketlendi. Çin’de ışıksız kavşaklarda otomobil ve bisikletler arasındaki geçiş önceliği anlaşmasına dayanan 'Critical Mass' mantığından doğan bu hareketle aslında motorlu araçlara bağımlı olmadığımızı gösterilmeye çalışılıyor. Bence çok da iyi yapılıyor. Eğer bisikletiniz yoksa kiralayın ya da isterseniz onlara yaya olarak katılın ama önümüzdeki ayın son cumartesi saat 17.00’de mutlaka Göztepe Parkı'nda olun.

Çocukların Santral’i
Geçtiğimiz pazar hava o kadar güzeldi ki Pamuk’la kendimizi sokaklara attık. Özellikle Eyüp’ten geçerken parklarda piknik yapan ve uçurtma uçurtan aile ve çocuklara imrenerek baktım. O kadar uzun zamandır plazalarla çevrili ki etrafım, adeta çocukluğumda en büyük heyecanım olan uçurtmaları unutmuşum. Belki inanmayacaksınız ama yaşadığım yere yakın uçurtma uçurulacak bir yer olmadığını ilk kez o gün fark ettim. Ve tam doğmamış çocuğum için dehşete kapılmak üzereydim ki Pamuk arabayı Santral İstanbul’da durdurdu ve birden etrafım özgürce koşan çocuklarla doldu. Kimi bisiklete biniyor, kimi uçurtma uçurtuyor, kimi de top oynuyordu... Aileleri ise etraftaki kafelerde gazete ve kahve keyfi yapıyordu. Santral İstanbul’un gençlerden sonra şimdi de çocukların odağı olmasından çok keyif aldım. Bundan sonra hava güzelse ve yanımda çocuklu arkadaşlarım varsa nereye gideceğimi çok iyi biliyorum!