Sabanur Kıraç

Sabanur Kıraç

skirac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ve başkanlık töreni başladı. On binlerce hatta yüz binlerce insan bir meydanda toplanmıştı. Bunun onlarca katı da evinde televizyon karşısında naklen bu tarihi ana şahit oluyordu. Kimse havanın soğukluğunu, hastanelerde zor günler geçiren hastaları, savaşın yaralarını sarmaya çalışan zavallıları ya da yiyecek ekmek parası bulamayanları, işsiz, evsiz ya da kimsesizleri düşünmüyordu.
Herkes o anda yeni başkanını kutlamak ve görevine başlarken söyleyeceği ilk sözleri duymak için sabırsızlanıyordu. Sadece halk ve siyasiler değil, ünlü şarkıcılar ve aktörler de oradaydı. Hatta bazıları yeni başkanını kutlamak için şarkılar söyleyecek bazıları da mini konuşmalar yapacaktı.
Kutlamanın açılış konuşmasını ünlü sanatçı Hülya Avşar gerçekleştirdi. (Obama’nın töreninden mi bahsedeceğimi sandınız!) Avşar başkan için övgülü sözlerine “Çok uzun zamandır ortaya çıkmamış duyguları var. Bir destek verilse belki hüngür hüngür ağlar. Ürkek bir kedi gibi amatör bir tarafı var” diyerek başladı.

Kalabalığı coşturdu

Avşar’dan mikrofonu devralan Ahmet Özhan da söylediği ilahilerle kalabalığı iyice coşturdu. Özhan’dan sonraysa sahneye Burhan Çaçan çıktı. Çaçan da başkanın en sevdiği ilahilerle başladı şovuna. Ayrıca törende Emre Belözoğlu, Hakan Şükür, Cengiz Kurtoğlu, Adnan Şenses gibi pek çok ünlü isim de kısa metinler okudu.
İlahiler ve konuşmalar bitince kutlamalarda duaları Zekeriya Beyaz veya Yaşar Nuri Öztürk’ün okuyacağına dair çıkan haberlerin asılsız olduğu anlaşıldı. Başkan için dua etmeye Ali Bardakoğlu geldi.
Bu arada göze çarpan bir diğer konu da başkanın adamlarının şıklığı oldu. Başkanı ve tüm ekibini Cemil İpekçi giydirmişti.
Günün sonunda ünlü organizatör Ahmet San’a programı beğenip beğenmediği soruldu. San “İşi bana verselerdi en azından Yusuf İslam’ı (Cat Stevens) getirirdim” dedi.
Tüm bu konuşmaların ve gösterilerin ardından halkı selamlamak için sahneye çıkan başkanın konuşması ise şu şekildeydi:
“Merhaba Türkiye! Size krizin göbeğine düşüp nasıl teğet geçebileceğimizi göstermeye geldim. Şehit cenazesi görmek istemiyor olabilirsiniz, ama unutmayın askeriye yan gelip yatma yeri değildir. Bunu da size hatırlatmaya geldim. Ayrıca Mercedes’e binemeyen İstanbul halkını Mercedes otobüslere bindirmeye geldim. Hatta onunla da kalmayıp hayatlarında Mercedes otomobil kullanmayanların cenazelerini Mercedes araçlarla taşıtmaya geldim. Ne dediniz, çocuğunuz işsiz mi? Bırakın sizin ki de işsiz kalsın! Siz en iyisi geç olmadan ananızı da alıp gidin buradan.”
Tamam, bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Evet hepsi benim hayal gücümün ürünüydü. Ama Amerika’nın yeni başkanını selamladığı töreni izlerken kendimi hayal kurmaktan alamadım. Eğer bu kutlamalar Türkiye’de olsaydı kimler katılırdı? Kimler konuşma yapar, kimler şarkı söylerdi? Ve kim bilir başkan nasıl dokunaklı bir konuşma yapardı?!

Bir hayalim var!

Martin Luther King ırkçılığa karşı mücadele verirken “Bir Hayalim var” diyerek başlamıştı söze. Bu hayal 45 yıl sonra Obama tarafından gerçekleştirildi. Bugün benim de bir hayalim var!
Kimbilir? Belki bir gün Şener Şen, Yıldız Kenter, Müjdat Gezen, Haldun Dormen veya Erol Günaydın gibi usta tiyatrocuların hakkında olumlu sözler söyleyerek başarılarını kutlayacağı bir başkanımız olur.
Belki bir gün Candan Erçetin, Zerrin Özer, Sezen Aksu gibi usta seslerin uğruna şarkı söyleyeceği, Tuluyhan Uğurlu, Fazıl Say gibi başarılı sanatçıların adına besteler düzenleyeceği biri başkanımız olur.
Belki bir gün öyle bir başkanımız olur ki biz de dondurucu soğuğa rağmen yollara düşer; o tarihi anı gözlerimiz dolarak, yüreklerimiz coşarak izleriz...