Uslanmaz bir romantik olmama rağmen ben bile evliliklerin “Ölüm bizi ayırana dek” iyimserliğini yitirdiğinin farkındayım. Biliyorum aşk evliliklerinin yerini mantık evlilikleri alalı uzun yıllar oldu. Evlenme nedeni ne olursa olsun boşanma oranlarının her geçen gün biraz daha arttığı da açıkça ortada. Ama Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre, boşanmaların yüzde 42.6’sı’nın yani neredeyse yarısının evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşmesinin verdiği mesajı bir türlü kabul edemiyorum. Bir zamanların en büyük tabusunun günümüzün en doğal kavramlarından biri olması değil derdim. Ben bir evliliği sürdürmek için harcanan emeğin git gide azalmasına bozuluyorum.
Cesaret veriyorlar
Biliyorum her kötülüğün anası değil magazin ve ünlüler dünyası. Ama trendleri başlattıklarını, insanlara cesaret verdiklerini, hatta bazen de yol gösterdiklerini inkâr edemezsiniz. Tamam belki kimse televizyonu açıp “Aaa Seda Sayan yine boşanmış, ben de artık bu adamı boşayayım” demiyor. Ama yerleri gökleri yıkan evlilik kararlarından kısa sürede boşanma haberlerine terfi eden, sonra da en geç 1 hafta içinde eski hayatlarına dönen ünlüler, “Ne var bunda, bak Yeşim Salkım da boşandı, ne kadar da mutlu” dedirtiyor. Çünkü evlilikler ünlülerin renkli hayatlarına yapışmıyor. Bu herkesin gözü önünde yaşanan “teflon evlilikler” de ister istemez halk içinde dahi evliliğin değerini düşürüyor.
Mesela sadece sabahların değil “teflon evlilikler”in de sultanı olan Seda Sayan’a bakın. İlk evliliği 6 ay sürdü (Rıdvan Kılıç), ikincisi 5 yıl (Sinan Engin), üçüncüsü 5 ay (Soner Yapcacık), dördüncüsü 7 (Tuncay Kıratlı), beşincisi 6 ay (Gökhan Şükür) sonra bitti. Hangimiz Gönül Yazar’ın 6, Esra Akkaya’nın 5, Sezen Aksu’nun veya Yeşim Salkım’ın 4 evliliğinin tüm kahramanlarını net bir şekilde hatırlıyoruz?
Erkeklerde de durum farklı değil. Ben Mehmet Ali Erbil’i tek geçerim. Muhsine Kamiloğlu (Sezin’in annesi), Nergis Kumbasar ( Yasmin’in annesi) ve Sedef Altuntaş ile evlenip boşandıktan sonra şimdi de Tuğba Coşkun (Ali Sadi’nin annesi) ile evli. Adnan Şenses’in de 6 kez evlenmesine de diyecek yok. Belki tüm bu evlilikler tüm bu ünlülerin kalplerinde derin izler bırakmıştır , bilemem. Ama ne imajlarını ne de hayatlarını pek etkilemediği kesin.
Yeterince savaşmalı
Ben çocukken (iyi bir şey olduğundan söylemiyorum ama) boşanmış kadınlar (Bilmem kimin eski karısı) olarak anılmaktan bir türlü kurtulamazlardı. Bir kez evlendiler mi o evlilik bitse dahi ömürleri boyunca onlarla bir sıfat olarak yaşar giderdi. İşte bu yüzden evlenmek kadar boşanmak da büyük bir olaydı. Boşanma kararı almadan önce uzun uzun düşünülür, bol bol emek harcanırdı.
Kimse sussun ve mutsuz bir beraberliği artık nefes alınamayacak noktaya gelene kadar sürdürsün demiyorum. En ünlüsünden en küçük köyün körpe gelinine kadar herkes kötü giden evliliğine son verme kararı alabilmeli. Ama yeterince savaştıktan sonra! Nasılsa yine evlenirim düşüncesiyle değil. Evliliğe hak eden değeri ve çabayı gösterdikten sonra! Teflon tavaya yapışmayan değil bir yastıkta kocanan evliliklerin artması dileğiyle...