First Lady. Türkçe meali ile Başbayan. Oldum olası bayan kelimesinden nefret etmişimdir. Ama söz konusu ülkemizin şu anki First Lady’leri olunca bu “bayan” sıfat beni bile rahatsız etmedi!
Elimde değil özellikle Emine Erdoğan ne yapsa yanlış yapıyormuş gibime geliyor. Aslında ben genelde ne yaptığına değil de neler yapmadığına kızıyorum. O kadar sessiz o kadar silik bir imajı var ki hakkında yazılıp çizilenler giydiklerinden ve görüntüsünden öteye geçemiyor. Halbuki ben tüm dünyanın gözünün kulağının çevrildiği resepsiyonlarda Türk kadınını daha başka temsil etsin istiyorum. Yerli yabancı tüm basının ilgisini; yaptığı iyiliklerle, ses getiren kampanyalarla, ortalığı yerinden oynatan sosyal sorumluluk projeleriyle çeksin istiyorum.
Haber yüzümü güldürdü
Bu yüzden de ne zamandır bekliyorum. İyi bir şey yapsa da yazsam diyorum. Yüzümün kızarmasına bile razıyım. Ama bugüne kadar kısmet olmadı. Emine Erdoğan’dan bir türlü beklediğim hamle gelmedi.
Tam ümidi kesmiştim ki geçtiğimiz çarşamba gazetelerde okuduğum bir haber yüzümü güldürdü. Erdoğan ilk kez takdir ettiğim bir adım atmıştı. İlk kez gazetedeki fotoğrafına bakarak “İşte Türk kadını” dedim göğsümü gererek.
Fikir onun mu yoksa ekibinin mi bilemem. Attığı bu adımın ne kadarını içten ne kadarını yapılması gerektiği için yaptı onu da tahmin edemem. Ama en sonunda Türk kadının takdir edilecek bir yönünü tüm dünyaya göstermek için bir girişimde bulunduğu için kendisini tüm yüreğimle tebrik ediyorum.
Çağrı ses getirir mi bilmem
Evet ilk defa kendisiyle gurur duyuyorum. Kan ağlayan Gazze halkı için First Lady’leri arayıp onları birlikte barış çağrısı yapmaya çağırması, şu anda tüm dünyanın yaşlı gözlerle izlediği bu manzaraya karşı tepkisini belli etmek istemesi gerçekten saygı duyulacak bir şey.
İşte Türk kadını budur. Yüreği kilometreleri aşar. Cesareti erkekleri bile şaşırtır. Tepkisi tepkisizleri utandırır. İşte Türk kadını budur. Haksızlığa ve acıya sessiz kalamaz. İşte Türk kadını budur. Ne zamandır Başbayanlarımızın damarlarındaki bu Türk kadını genlerini keşfetmeleri için duacıydık. Sonunda oldu.
Ünlü First Lady’lerden hangileri bu davete katılır bilemem. Bu çağrı ses getirir mi onu da bilemem. Bildiğim tek şey bu kez onunla gurur duyduğum. Çok güzel bir hismiş. Allah aynısını Hayrünnisa Gül’le de yaşamak nasip etsin!
Tenten geymiş, kimin umurunda!Önce Batman ile ortağı Robin’in eşcinsel oldukları iddia edildi. Sonra biri Teletubbies’lerin de gey olduğunu söyledi. Derken çizgi roman kahramanlarının cinsel tercihlerini irdelemek moda oldu. Şimdi de sıra Tenten’de...
Tenten’in bugüne kadar hiç kız arkadaşı olmaması, Kaptan Haddock ile aşırı samimiyeti, Fındık adındaki Terrier’ine aşırı düşkünlüğü, iletişimde olduğu tek dişinin Castafiore adlı şişman ve yaşlı opera sanatçısı olması ve bu kadının da Kaptan’a âşık oluşu ve tabii ki giyim tarzı delil gösterilmiş. Bu donelerden yola çıkıp bir de işin içine birkaç psikolog sokup Tenten’in gey olma ihtimalini incelemiş ünlü İngiliz Times gazetesi. Bu haberi okurken içimden sadece bir tek şey geçti: Eeee? Ne olmuş yani! Ne olur Tenten gey olsa? Onu izleyerek büyüyen çocuklar da mı gey olur? Yoooo!
İlk defa 1929’da yayımlanmış ve onlarca dile çevrilmiş olan Tenten’in gey olma ihtimalini, gazeteler bile 80 yıl sonra araştırıyorsa kimseye bir şey olmaz. Rahat bırakın çizgi kahramanlarını da işlerini yapsın yani çocukları eğlendirsinler! Kime ne cinsel tercihlerinden!