2008 gerisinde magazin tarihine geçecek olaylar bırakarak tarih oldu. Geçtiğimiz yıl öyle bir yıldı ki kimi kavramları tamamen değiştirdi, kimine yeni anlamlar kattı, kimini de tarihe gömdü.
Balon
Eskiden balon dendiğinde benim aklıma ilk olarak çocukluğumda Adana’daki Atatürk Parkı’nda satılan rengarenk uçan balonlar gelirdi. Sonra bu kavram yerini balon aşklara, balon işlere hatta balon haberlere bıraktı. Ama artık biri balon dediğinde aklıma hiçbiri gelmiyor. 2008 ile birlikte balon kavramı benim için Melih Gökçek demek oldu!
Teğet
Oldum olası matematik derslerini çok sevmişimdir. Problem çözmek bulmaca çözmek gibi gelirdi bana.Tarsus Amerikan Koleji’ndeki sevgili matematik hocalarım bana ‘teğet’in “Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru” olduğunu çok uzun seneler önce öğretmişti. O yüzden Başbakan “Kriz bize teğet geçer” dediğinde bu cümleyi ben de pek çok Türkiye vatandaşı gibi yukarıdaki tanıma göre yorumlamıştım. Ama meğer hocalarım da ben de yanlış biliyormuşuz. Meğer teğet geçmek konu ekonomi ve Başbakan olunca “yarıp geçmek” anlamına da gelebiliyormuş! 2008’de bir kelimeye daha yeni bir anlam katmayı öğrendiğimiz için “Hamdolsun!”
Gaf
2008’de de diğer yıllarda olduğu gibi pek çok ünlü ismin pek çok utanılacak gaffını duyduk. Tam Seray Sever’in “Atatürk de iki kadını birden idare ediyormuş” gafını hiçbiri geçemez derken Demet Akalın çıktı ve liderliği eline aldı. Diyarbakırlılara karşı yaptığı büyük terbiyesizlikten hemen sonra özür dilemiş olsa da laf ağızdan bir kere çıktı ve benim için “Gaf” kelimesi Demet Akalın ile aynı anlamı kazandı!
İyilik prensi
Bu seneye kadar yarım yamalak bir İngilizce ve itici çapkın tavırlarıyla dünyayı gezerek kolay para kazandığı için gıcık olduğum Acun Ilıcalı bu sene Var Mısın Yok Musun yarışmasıyla bana başka bir yüzünü gösterdi. Eskiden şiddetle tepkili olduğum Acun Ilıcalı’yı özellikle kimsesiz çocuklar ve özürlüler adına yaptığı yardım kampanyaları sayesinde 2008 yılı itibariyle bir iyilik prensi olarak tanımladım.
Recep İvedik’İn filmini izleyene kadar “kıro”dan anladığım sadece her gördüğü dişiye laf atan görgüsüz erkeklerdi. Bu film ve 2008’de devam eden süksesi sayesinde artık biri kıro dediği zaman aklıma sadece aşırı kıllı olan bu tipleme geliyor. Ancak bununla beraber hakkını yememek lazım ki Recep İvedik bu sene beni Cem Yılmaz’ın AROG ile güldürdüğünden çok güldürmeyi başardı. Bu yüzden korkarım ki bir zamanlar Cem Yılmaz ile eğlenirken 2008’de Recep İvedik’in filmi ve reklamlarıyla neşemi buldum.
Hilal Cebeci
Evet Hilal Cebeci’nin kendisi kafamda kavram olarak 180 derece değişti. Bu seneye kadar Cebeci’yi hamamda yakalanmış numarası yaptığı yarı çıplak görüntüleriyle hatırlardım. Bu sene ne olduysa karşımıza tesettürle çıkan Cebeci içimde pek çok negatif duygu uyandırdı. İçimde kendisine biraz da olsun bir sempati bile olsaydı bu iki ayrı uç deneyimiyle her şeyi sıfırlardı zaten.