‘Ruhu olan bir film’

Çiğdem Batur, ‘Bordo Bereliler 2: Afrin’ filminde dağa çıkan terörist kardeşini doğru yöne çekmeye çalışan ve bordo berelilerle iş birliği yapıp askerlerin hayatını kurtaran, kadın kahraman olarak izleyici karşısına çıkıyor. Batur’la Cihangir Smyrna Kafe’de buluşup yeni film projesini, dizi sektörünü ve Onur Gülmek’le ilişkisini konuştuk.

- ‘Bordo Bereliler 2: Afrin’ nasıl bir film?

Aksiyon dolu bir film çektik, ayrıca duygusal bir proje oldu. Türkiye’de görsel efekt konusunda çok başarılı değiliz ama bu projede teknik anlamda iyi işler ortaya çıktı.

- Senaryoyu ilk okuduğunuzda sizi çeken ne oldu?

Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz zaman kimsenin bize bir şey yapamayacağını anlatan bir hikaye olması, beni çok etkiledi.

- Zeynep nasıl biri?

Elektrik-elektronik mühendisliği mezunu... Kardeşi dağa çıkıp, terörist olmuş. Zeynep, onu doğru yöne çekmeye çalışıyor. Kardeşinin de içinde bulunduğu teröristlerin askerlere tuzak olarak hazırladığı bombanın şifresini çözebilen tek kişi. Teröristler, şifreyi çözmesi için kaçırıyorlar. Zeynep ise, bordo berelilerle iş birliği yapıp, bombanın patlamaması için uğraşıyor. Filmin kadın kahramanı...

- Aile ve devlet arasında kalan birini oynamak nasıl bir his?

Ne olursa olsun, bir yerden sonra milli duygular öne çıkıyor. Filmde de bunu görüyoruz. Tek bir kişinin hayatı içinse, bir topluluğun hayatını kurtarmak daha ağır basıyor. Bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, ben de Zeynep’in seçtiği tarafı seçerdim.

- Bir teröristin kız kardeşini canlandırıyorsunuz. Tepkilerden çekiniyor musunuz?

Aynı ev içinde böyle durumlar çıkabiliyor. Önemli olan, bireysel olarak neyi tercih ettiğin, hangi noktada ilerlemek istediğin ve ne yaptığın... Zeynep’in duruşu aslında normal hayatta benim karakterimdeki bir insanın duruşuyla paralel. Kötülüğe değil, her zaman iyiliğe yönelik bir şeyler yapmaktır aslolan. İnsanların filmi izlediklerinde, ‘Helal olsun’ diyebilecekleri biri. O anlamda beni endişelendiren bir şey yok.

- Role nasıl hazırlandınız?

Bomba düzeneğini hazırlayan arkadaşların, nasıl çalıştırılacağını ve şifrelerin nasıl girileceğini anlattığı çok kısa bir eğitim süreci oldu. TSK’nın son teknolojiyle geliştirilen verçek silahlarını kullandık. Eğitim mermileriyle atış yapmak çok keyifli bir deneyimdi.

Her şeyden önce isminden dolayı merak edilecek. Güzel bir hikayesi ve kurgusu var. Sadece askeri bir iş değil. Bir amaca hizmet ediyor ve ruhu olan bir film.

- Oyunculuk size ne ifade ediyor?

Oyuncu olmak kolay değil. Mesai, bilgi birikimi ve tecrübe gerekiyor. Çok fazla oyuncu var ama gerçekten hakkını veren az. Oyunculuk, heves değil gerçek bir meslek.

- Bu yüzden sektörün daralacağını düşünüyor musunuz?

Bir dönem mankenler oyuncu oluyordu, o bitti. Çünkü mesleğin hak ettiği zorluklar ve özen, herkese uymuyor. Çok fazla oyuncu çıkmaya başladı. Yeni isimlerin tercih edilmesi tamamen maddi bir durum. Düşük bütçeyle isimsiz oyuncuları oynatıyorlar, maliyet düşüyor.

- Reytingler yüzünden projeler hemen yayından kaldırılıyor. Bu yüzden mi dizilere sıcak bakmıyorsunuz?

Artık sabredilmiyor, çünkü hazırda bekleyen projeler var. Onların yayına girmesi için ilk bölümlerde kötü reyting alan işler hemen kaldırıyor. Bu yüzden projeye güvenip, dizi yapmak istemiyorsun. Dizilerden kopmadım sadece seçiciyim.

‘Birlikte çok eğleniyoruz’

- Şöhret olmak nasıl bir duygu?

Saklayacak bir şeyin yoksa ve kendi halinde biriysen zor değil. Normal hayatını yaşıyorsun, tek fark insanların seni tanıyor olması... Şöhret, gelip geçici bir kavram. Bir sene çok popülerken, diğer yıl bir projede yer almadığında popülerliğin azalabiliyor. Önemli olan buna kendini kaptırmamak.

- Onur Gülmek’le güzel bir ilişkiniz var...

Birlikte çok eğleniyoruz, güzel vakit geçiren bir çiftiz.

- Evliliği düşünüyor musunuz?

Evlilik fikri ya da teklifi, o anda olacak bir şey. Olayı sıradanlaştırmamak gerekiyor. Bir büyüsü olduğuna inanıyorum. ‘Evet’ desen büyüsü kaçıyor, ‘Hayır’ desen yanlış anlaşılıyor.