R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

New Age akımı içinde, Orta Amerika kültürlerini inceleyen Jose Arguelles, Uzun Takvim’in 21 Aralık 2012’de tamamlanacağını ileri sürmektedir. Mayalara göre bu döngü, Güneş’in galaktik merkezle ilişkisiyle ilgilidir. Bazıları, artan manyetik aktivite ve Güneş rüzgarları sonucunda Dünya’nın manyetik dengesinin değişeceğini, manyetik kutupların yer değiştirebileceğini öne sürmektedir. Güneş’in, içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi ile yeniden aynı düzlem üzerine oturması, işte böyle bir kıyamet senaryosunu gündeme getirmektedir.
Maya takvimine göre, 1992 yılından bu yana son katun (20 yıllık dönem) içinde bulunmaktayız. Mayalar, 13 sayısına kutsal bir önem verdiği için 2012’den 13 yıl önce, 1999’da gerçekleşen Güneş Tutulması’nın önemli bir işaret olduğu öne sürülmektedir. Diğer bir araştırmacı Carl Johan Calleman’a

TZOLKİN’İN ŞİFRELERİ
göre, 28 Ekim 2011 tarihine ayrıca dikkat etmek gerekmektedir. Calleman bu tarihe kadar olan dönemi yedi gün ve geceye ayırarak, insanlık bilincini ilgilendiren ayrı ayrı dönemlerden söz etmektedir.
Geride bıraktığımız 8 Kasım’dan 2 Kasım 2010 tarihine kadar 6’ıncı günün gecesinde olacağız. 3 Kasım 2010 - 28 Ekim 2011 aralığında da yeni bir fazda olacağız. Tüm bu anlatılanlara yukarıdan bakmaya çalıştığımızda, New Age akımının öncüleri aslında insanoğlunun yeni bir bilince doğru yöneldiğini, yönelmek zorunda olduğunu belirtmektediler. Eğer uygarlığımız ve süregelen bilincimiz yenilenmezse, tarihin daha önceki dönemlerinde olduğu gibi insanoğlu için büyük olayların, belki olası bir sarsıntının ya da bir kıyametin, kapıda olabileceğini vurguluyorlar. Kuşkusuz, tüm bu uyarıları günümüzde yaşadığımız küresel ısınmayla yanyana getirmek zor değil. Dünyanın maddi kaynaklarını sürekli yeni teknolojilerle yok ederken, üzerine bastığımız dalı da kesiyoruz. Kimyasalların kullanımından, genetik olarak değiştirilmiş tarım ürünlerine, yoğun hava kirliliğinden, uzay boşluğunda dolanan çöp olmuş uydulara kadar, fütursuzca tüketiyoruz, yağmalıyor ve yok ediyoruz.
Aslında bilim adamları, dünyamızı artık böyle hor kullanamayacağımızı söylemekte, hatta acil uyarılar da bulunmaktalar. Egosantrik biçimde tüketen, bu dünyada sadece kendini hak sahibi gören, hatta bu uğurda başkalarını ezen insanın geleceğinin pek parlak olmayacağı açık!
20 Aralık 2012 tarihi, Maya takvim günlerinin sonudur. Şimdi pek çoklarınca zamanın sonu ya da ‘kıyamet günü’ olduğu sürülen bu tarihin, astrolojik açıdan ne anlama geldiğini yarın inceleyeceğiz. Bakalım bu tarih önemli astrolojik fenomenlerle örtüşüyor mu, yoksa bir felaket tellallığı mı yapılıyor?

20’lik sistem
Mayalar her güne ‘kin’ adını vermişlerdir ve kuşkusuz ‘kin’den türeyen diğer zaman birimleri de var. 20 Kin, 1 Vinal (ay); 18 Vinal yani 360 Kin 1 Tun (yıl), 20 Tun 1 Katun, 20 Katun da 1 Baktun eder. Bu hesaplandığında, Maya takviminin çağları organize eden özellikleri olduğu görülür. 1 Baktun, 144.000 gün, bir başka deyişle 394.25 güneş yılı etmektedir. Mayalar yukarıda da gördüğünüz gibi 20’lik sistem kullanmışlardır. 20 Aralık 2012 tarihi, 13’üncü Baktunun yani 13x394.25 yılın sonudur. Bu da toplamda 5.125 yıldan fazladır. Mayalar söz konusu 5.125 yılı ‘bir galaktik gün’ olarak değerlendirmişler, bunu Venüs’ün beş köşeli döngüsünden hareketle, beşle çarparak ‘Büyük 25.625 Yılı’
elde etmişlerdir.