12.03.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
MAGAZİN SERVİSİ
Beynelmilel”in senaristi Sırrı Süreyya Önder’in kaleminden çıkan “O... Çocukları” filminin basın toplantısı önceki gün Suada’da yapıldı. Dinamik Prodüksiyon’un bir projesi olan, yönetmenliğini Murat Saraçoğlu’nun üstlendiği ve mayıs ayında vizyona girecek olan film, 1981 yılında geçiyor. Film, 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra siyasi suçlu olarak aranan bir karı-kocanın yurtdışına kaçmadan önce çocuklarını “Mehtap Anne” olarak tanınan bir emanetçi annenin yuvasına bırakmasıyla başlayan olaylar zincirini anlatıyor.
Eski bir hayat kadını olan “Mehtap” bu işi bıraktıktan sonra, hayat kadınlığını sürdürenlerin çocuklarına baktığı bir “Emanetçi Anne” evi kurar. Karı-koca bir müddet sonra çocuklarını alması için Donna isimli bir İtalyan kızı Türkiye’ye gönderir.
Filmin kilit karakterini uzun arayışlar sonucunda Hülya Avşar’ın yerine Demet Akbağ canlandırırken, İtalyan kız Donna’yı ise Özgü Namal ete kemiğe büründürüyor. Filmde ayrıca Sarp Apak, Altan Erkekli, İpek Tuzcuoğlu, Sezin Akbaşoğulları, Mahir İpek, Gökhan Atalay gibi oyuncular da rol alıyor.
Sırrı Süreyya Önder filmin oluşum hikâyesini şöyle anlattı:
“12 Eylülden sonra cezaevinden çıkınca açlık, polis baskısı falan İstanbul’a Tepebaşı’nda bin yıllık bir apartmanda kaldım, ilk orada tanıdım Mehtap karakterini. ‘Emanetçi annelik’ kurumu olduğunu ve bunların çok özel insanlar olduğunu gördüm. Bu hikâyeyi 12 Eylül döneminde sıkça yaşanan bir mülteci hikâyesiyle birleştirdim ve senaryo ortaya çıktı.”
“Özgü Namal ile girdiğimiz bir iddia sonucunda bu filmi yazmaya karar verdim” diyen Önder, şöyle devam etti:?“Özgü ‘Kadın hikâyesi yok’ dedi, ben de ‘Yazacağım’ dedim. Hikâyemde iki erkek var, onlar dışındakiler hep kadın ve çocuk. ‘Beynelmilel’in setinde yazmaya karar verdim ve bugünlere kadar getirdik” dedi.
Gülerken yüreğinizi yakan bir hikâye
Özgü Namal, rolünü, “Ben İtalya’da yaşayan babası Türk, annesi İtalyan Donna isimli bir kızı canlandırıyorum. Konservatuvar mezunu. Sanatçı olmak için para kazanmaya çalışıyor” diye anlatıyor. Özgü Namal, şöyle diyor: ”Kadın hikâyeleri bizde çok azdır, genelde erkek egemendir. Bu kadar güzel detaylar olduğu için projeyi kabul ettim. Sırrı’nın hikâyeleri böyle, gülüyorsunuz ama yüreğiniz yanıyor.”