Özge Özberk: 'Bu filmde ters köşe yaptım'

Derdi olan projeleri seçiyor, oynadığı her rol ‘cuk’ diye üzerine oturuyor... ‘Bizi Hatırla’ filmiyle beyazperdede izlediğimiz Özge Özberk, 13 Aralık’ta start verecek ‘Açık Aile’ oyunuyla ise tiyatroda seyiriciyle buluşacak. Özder’le projelerini ve oğlu Leo’ya düşkünlüğünü konuştuk.

- ‘Bizi Hatırla’da aile ilişkilerini izliyoruz. Siz nasıl bir ailede büyüdünüz?

Aile tanımının tam da karşılığı olan bir ortamda büyüdüm. Anneanneli, dedeli, akşam yemeklerinin hep birlikte yendiği, elektrikler kesilince mum ışığında oyunlar oynadığımız, masallardaki gibi sıcacık ve huzurlu bir ortamda.

- Oğlunuz Leo’yu büyütürken nelere dikkat ediyorsunuz?

Çocuk büyütmekle ilgili en doğru sözleri Halil Cibran söylemiş, ‘’Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışveriş yoktur. Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar...” Hastasıyım o yazının. Bunun dışında kendi ayaklarının üzerinde durması, kendine yetebilmesi, kimseye muhtaç olmaması ve sevdiği işi yapması, en büyük dileğim.

Öncelikle hikayenin bütününe bakıyorum. Bana derdini, kalbimden geçerek anlatıyorsa, heyecanlanmaya başlıyorum. Şimdiye kadar dizilerde sırtlayıp, taşıdığım tüm karakterler, hayat mücadelesi ve savaşı olan, ayakları üzerinde durmayı her türlü zorluğa rağmen başarmış, güçlü, aynı zamanda içinde naiflik barındıran kadınlardı. İlk kez ‘Bizi Hatırla’ filminde seyirci beni bambaşka bir rolde izliyor.Ters köşe ve hiç beklenmedik bir hikayenin parçası olarak görecekler.

- Canlandırdığınız Ece nasıl biri?

Ailenin gelini... İlk bakışta tam bir şehirli kadın. Hayatın dergilerdeki yaşamlardan ibaret olduğunu sanan biri. Babanın eve gelişiyle hayatında yüzleşmek zorunda kaldığı ve sustuğu konuları haykırmak durumunda kalıyor.

- Çağan Irmak’la çalışmak nasıldı?

Çağan’la çalışmaya ilk kez ‘Çemberimde Gül Oya’ projesiyle başladım. Ardından ‘Babam ve Oğlum’... Sonra uzun bir ara ve ‘Bizi Hatırla’.

Her şey 13 sene önce bıraktığım gibiydi. Aynı samimiyet ve enerji... Çağan’ın kafasını çok seviyorum. Koca bir dünya duyguyu, tek bir kelimeye, bazen bir bakışa sığdırabilecek bir güce ve yeteneğe sahip. Bunca duygusal derin hikayeyi yazıp, izleyici ağlatmaktan perişan ederken, bir anda gülmekten dolayı gözümüzden yaş geliyor. Bu çok kolay bir şey değil, ağlarken kahkaha atmak...

- ‘Bizi Hatırla’ nasıl bir film oldu?

Her duygunun karşılığının alınabileceği, tanıdık hikayelerden oluşan çok güzel bir Çağan Irmak filmi. Bu proje herkese o kadar iyi gelecek ki... Hayatımızda neler kaçırdığımıza bile zahmet edip dönüp bakmazken, bizi vicdan sorgulamasıyla ve üzerini kapattıklarımızla sınayacak.

- ‘Açık Aile’ adlı oyununuz ne zaman başlayacak? Nasıl bir proje oldu?

Dünyaca ünlü İtalyan oyun yazarı Dario Fo’nun eşi Franca Rame ile yazdıkları iki kişilik, tek perdelik bir komedi. Hikaye 80’ler İtalya’sında geçiyor. Kubilay Penbeklioğlu ile aynı sahneyi paylaşıyorum. Oyun, 25 yıllık evli bir karı-kocanın artık monotonlaşan evliliğindeki radikal değişimleri komedi ekseninde anlatıyor. Çapkınlık yapmayı, eşi tarafından onaylansın isteyen ve bunu savunan bir adamla, kendisine şiddetle karşı çıkıp, sonrasında büyük değişimler yaşayan bir kadının hikayesi...

13 Aralık’ta perde açacak, 14-16-21 Aralık’ta, Sahne Maslak’ta oynamaya devam edecek.

- Ekrana dönmek için nasıl bir proje bekliyorsunuz? ‘Korkuyorum Baba’da rol alacağınız doğru mu?

Teklifler geliyor, ‘Korkuyorum Baba’ için de var. Benim için en doğru olan hangi projeyse, onu kabul edeceğim. Şu anda karar verdiğim bir iş yok.

‘Mavi Kuş’ adlı müzikal çocuk oyunumu bitirdim. Okulların yarı yıl tatilinde sergilenmek üzere, onun üzerinde çalışmaya devam ediyorum.

‘Yaşlanmaktan korkmuyorum dersem, yalan söylemiş olurum’

- Enerjik biri olduğunuzu söylemişsiniz. Oğlunuzu kendinize benzetiyor musunuz?

Leo, sakin bir çocuk.Vücut olarak değil ama kafa olarak çok enerjik ve inanılmaz esprili. Takıldığım ve onun da anlayabileceği konularda, “Tamam anne, sakin ol, çözeriz” diyor. Hayata karşı çok temkinli.

En önemlisi, anlatılanı can kulağıyla dinleyen ve çok merhametli bir çocuk. Bayılıyorum ona.

- Kendinize nasıl bakıyorsunuz? Yaş almak, kırışıklıklar korkutuyor mu?

Güzel bir cilt için en önemli şey, mümkün oldukça temiz tutmak.

Bir seneye yaklaşmak üzereyim, sigarayı bıraktım ve cildimdeki değişime şahit oldum. Bunun yanında bol su içmek çok önemli. Yaşlanmaktan korkmuyorum dersem, yalan söylemiş olurum.

Korkum, kırışmak veya çirkinleşmek değil. Bunların nasıl olsa çözümü var. Vücut olarak ve kafa olarak içeriden yaşlanmak asıl korkutan...