Rıdvan Dilmen, Türkiye’de, futbolu en iyi bilen adam mı bilmem ama futbolu en iyi anlatan adam olduğu kesin. Hakkını teslim ettiğimi, reyting ve reklam makinesi olduğunu çok defa yazdım. Ama bu hafta duygusal bir hata yaptı Rıdvan Hoca.
İsmi marka adamlardan biri olan Şansal Büyüka, Arda Turan’ın Milli Takım’a çağrılmamasında, NTV’de Rıdvan Dilmen’le yaptığı programda söylediklerinin etkin olduğunu söyledi.
Buna karşın Rıdvan Hoca, “Aralarında sorun olduğunu herkes biliyordu, Güney Kore’de mi yaşıyorsun Şansal Abi?” diye bir yanıt verdi. İşte bu noktada yanılıyor Rıdvan Hoca.
Sorunu herkesin bilmesi başka, taraflardan birinin çıkıp ekranda anlatması başka şey.
Hangi hoca, ekran önünde kendisiyle polemiğe giren bir oyuncuyu takımına davet eder? Bu Güney Kore’de de böyledir, İngiltere’de de...
DEDİKODU REYTİNGİ DAHA YÜKSEK
Bir dizi düşünün...
Yayında olduğu zaman bir konuşuluyorsa sette yaşananların ortaya çıkmasıyla 10 konuşulur hale geliyor.
FOX’ta yayınlanan ve 15’inci bölümde final yapan ‘Hayat Sevince Güzel’ dizisinden söz ediyorum.
Hakan Meriçliler ile Ali Erkazan arasındaki kavga, masözle cinsel ilişki, sevgili ve otel müdürünün karısına asılma iddialarına kadar vardı.
Eğer dizi beklenen reytingi alsaydı, kavga haberi, küçük bir gerilim diye geçiştirilecekti.
Şimdi birbirinin yüzüne bakmayacağını söyleyen bu adamlar da karşılıklı yine rol keseceklerdi.
Çünkü, televizyon dünyasında kimse altın yumurtlayan tavuğu kesmeye cesaret edemez.
Çünkü, televizyon dünyasında ilkeler, kazanılan para ve makamdan sonra gelir.
Çünkü televizyonculuk dediğimiz şeyi sadece dizi yayınlamak zannedenlerin dönemindeyiz...
Sevmediğim adam Sinan Çetin
Sinan Çetin, bana sempatik gelen bir adam değildir. Çetin’in Cihangir’i üs seçen ve imar kanunlarına pek de saygılı olmayan hallerini bilirim ve bundan da hoşlanmam. Sinan Çetin filmleri benim için unutulmaz filmler de değildir. Kafamdaki tüm bu olumsuzluklara karşın Çetin bir babadır ve çocuğunu hapisten kurtarmak için tüm şartları zorlaması da son derece doğaldır. Cengiz Semercioğlu’na Cihangir kankalığı üzerinden yazdırdığı ve aslında oğluna zarar veren yazı da dahil olmak üzere Çetin, bir babanın yapması gerekenleri yapmıştır. Kimsenin kızmaya eleştirmeye hakkı yok. Zaten her baba aynı şeyi yapar ve yapmalıdır.
CEM İYİ, RADYOLAR KÖTÜ...
Best FM programcısı Cem Arslan, pazartesi akşamı yayın çıkışında, bıçaklandı.
Ağrısı, sızısı var elbette ama sağlığı iyi yakında döner mikrofon başına.
Ama radyo sektörünün durumu Cem kadar iyi değil.
Radyolar, ödedikleri teliflerle tüm müzik sektörünün yükünü tek başına çeker hale geldi.
Halen karasal verici kullandıkları için çok ciddi elektrik ve teknik harcamaları var.
Reklam süreleri, tıpkı televizyonlarda olduğu gibi kısıtlı.
Dinleme ölçümleri yapılıyor ama bana göre TÜİK kaynaklı veri tabanı sıkıntısı var.
Mesela en çok dinlenen ilk 100 şarkı arasında Ankara türküleri yoktur ama sadece o türküleri çalan radyolar garip bir şekilde üst sıralarda. Aynı tarz yayın yapan Ankara’daki yerel bir radyo, nasıl oluyorsa, yayın yapmadığı İzmir’de, en çok dinlenen ilk 20 radyo arasında.
Araştırmayı yapanlara soruyorsun, “Uydu alıcılardan dinliyorlardır” tarzı cevaplar veriyorlar.
Daha vahimi, biraz kıpırdanma olsa bile, radyoların reklam pazarından aldıkları pay çok küçüldü.
Oysa insanlarda gazeteden sonra en fazla aidiyet yaratan mecradır radyolar. Cem iyi, yakında mikrofon başına döner ama radyoların mikrofonları daha ne kadar açık kalır, orası tartışmalı.