TÜRKİYE NEDEN BÖLÜNMEZ, İŞTE BU YÜZDEN...

Tek sütun bir spor haberi, bir ülkenin geleceğine dair ne söyleyebilir?

Eğer dikkatli okursanız, eğer hayata dair biraz bilginiz varsa, tek sütunluk bir spor haberinin aslında Türkiye’nin bölünmeyeceğinin garantisi olduğunu fark edersiniz. Kayseri, çok uzun yıllar Erciyes kurultaylarına ev sahipliği yapan, milli ve manevi duyguların yoğun yaşandığı bir şehir.

İşte o Kayseri’nin, Kayseri Erciyesspor futbol takımı, Diyarbakır deplasmanına gitti geçtiğimiz hafta sonu. Bir dönem taraftarları deplasman maçlarına gittiğinde ‘PKK dışarı’ sloganları atılan ve şimdi adı Diyarbekirspor olan takımdı ev sahipleri. Kayseri Erciyesspor maddi zorluklar yaşıyor şu sıralar ve o yüzden gece otobüsle seyahat edip, tesislerde maç saatini beklemeye başlamış futbolcular. Tesise gelen Diyarbekirspor futbolcuları meslektaşlarını görünce hemen kahvaltıya davet etmişler ve birlikte sofraya oturmuşlar. Sonra sahaya çıkmışlar, iki rakip olarak.

Ama o ne, Diyarbekir taraftarları kendi takımlarını bırakıp, Kayseri Erciyesspor futbolcuları lehine tezahürat yapmaya başlamış. Alkışlamışlar rakiplerini, ‘Paranız yoksa, onurunuz var’ diye sloganlar atmışlar.

10-1 gibi farklı bir skorla kazanmış Diyarbekirspor maçı, Kayseri Erciyes de bu sonuçla Bölgesel Amatör Lig’e düşmüş. Sahada ağlayan Kayserili futbolculara sarılan Diyarbekirli futbolcular ve hep birlikte onları alkışlayan Diyarbakırlı taraftarlar...

Gönlüm razı gelmedi bu haberin uçup gitmesine, bekledim belki başka fark eden olur diye, olmadı. Yazdım büyük bir gururla.

Okurken de, yazarken de hem gözlerim doldu hem de kocaman bir gülümseme yayıldı
yüzüme... Burası Türkiye, güzel ülkemiz, can ülkemiz, başka türlü bir yaşam hayal edemeyeceğimiz ülkemiz...

Şükran’a ve Caner’e kıl olmak

Şükran Ovalı’yı sevip Caner’e kıl olmak ya da tam aksi ve hatta ikisine de kıl olmak mümkün.

Kıl olduğunuz birileri için sosyal medyada eleştiride bulunmak ya da atıp tutmak da imkan dahilinde. Ancak anne ya da babasına kıl olduğunuz için daha doğmamış bir bebeğe beddua etmek, bir masum üzerinden can yakmaya çalışmak, ne ayıp ne insanlık dışı bir davranış.

Vicdanı olmayan insan, insan değildir...

Seda Sayan işe yaradı...

Bilerek değil bilmeyerek ama fark etmez, sonuçta işe yaradı Seda Sayan. Onun kırdığı pot sayesinde, inşaat işçilerinin bir sendikası olduğunu öğrendi çoğu kimse... O sendikadan bir yöneticiyi radyo programıma alıp, çalışma ve barınma koşullarını konuştum. Mesela büyük şantiyelerde tuvalete gitmenin 30-35 dakikayı bulabildiğinden tutun da, sağlıksız duş ortamı, dört kişinin kalması gereken yerde 12-16 kişinin barınmak zorunda olduklarına kadar bir sürü bilgi aldım. İnşaat işçilerine damızlık muamelesi yapma saçmalığında da tek başına değil aslında Seda Sayan. Uzun yıllar önce, bir tatil beldesinde, yan masamda oturan karı-koca, geçmiş bir defteri açıp, adamın ihanetini tartışıyorlardı. Kadın herkesin duyacağı bir tonda “Bir daha beni aldatırsan, en yakın inşaata gider, orada bulunan tüm işçilerle beraber olurum” demişti adama. Ne garip değil mi, on binlerce inşaat işçisinin durumunu, yasaklanmadan önce kaldıkları çadırlar yanıp kül olduğunda konuşmuştuk. Şimdi de Seda Sayan gibi inşaat işçilerine damızlık muamelesi yapanlar sayesinde konuşuyoruz, Türkiye’nin en büyük sektörünün çalışanlarının durumunu...

Bari sen yapma Güzin Abla!

Bir kadını sadece cinselliği üzerinden değerlendirmek hiç yakışmadı Güzin Abla’ya... Geçtiğimiz hafta genç bir kadın, mektupla derdini anlatmış. Polis bir sevgilisi varmış ama adam hiç sevgiliyiz dememiş, buluştuklarında öpüşmüşler ve sarılmışlar falan ama hiç beraber olmamışlar. Sonra bir gün adam, ‘Beni arama, ben başkasıyla evleniyorum’ demiş, vs.. Mektupta yazılanlar değil ama Güzin Abla’nın cevabı şaşırttı beni: “İyi ki beraber olmamışsın, sonra ortada kalırdın.” Duygularıyla oynanmış genç bir kız sonuna kadar cinsellik yaşamadığı için ‘ortada kalmamış’ mı oldu yani? Bir kere ‘ortada kalmak’ başlı başına kötü bir laf. Kaldı ki evleneceği birinin duygularına değil de, cinsel tecrübelerine bakarak karar veren adamlara ödül gibi olmuş bu cümle...

Dost acı söyler Discovery Channels

17 Mart Cumartesi günü yeni bir kanal yayına girecek Türkiye’de. NTV Spor’u satın alan DMAX, bir erkek eğlence kanalı olarak saat 22.30’da yayına başlayacak. D-Max için bazı sorularım var.

Tanıtılan programlardan bir çoğunu zaten Discovery ve Discovery Showcase kanallarında seyrediyorum. ‘Altın Peşinde’, ‘Ölümcül Av’, ‘Tamirat-Tadilat’, ‘Ed Staffford’la Kurtuluş Öyküleri’ bildiğim ve izlediğim işler zaten... Kaldı ki ‘Tamirat-Tadilat’ta program ortağı Edd China yapımdan ayrılmış, yerine yeni bir isim gelmişti. Ama dağıtılan tanıtımlarda Edd China’nın görüntüleri var. China programa mı döndü, yoksa yeni kanalda eski bölüm tekrarları mı olacak? Dizilere ya da ‘Tesla Belgeseli’ne itirazım yok ama bana yollanan tanıtımda sözü edilen ‘Fear The Walking Dead’ için 2018 sonunda yayına girecek deniyor.

Bugüne kadar edindiğim tecrübe, bana şunu söylüyor; Türk seyircisi taksit taksit büyüme yerine, kuvvetli başlangıçları seviyor.

Discovery Networks Türkiye Başkanı Lydia Fairfax, kariyeri boyunca içerik konusunda çok çalışmış, sözleşmeler yapmış biri, sektöre sonradan girenlerden değil yani. Eğer iyi bir içerik yoksa, kanal adı, arkasındaki grup ya da büyük reklam bütçesinin işe yaramayacağını en az benim kadar biliyordur. Ne demek istediğimi de en iyi o anlayacaktır diye umuyorum...