Cem Karaca’nın bütün şarkılarını çok severim, en çok da Türkiye’de pek bilinmeyen ‘Bekle Beni’ parçasını... 1980’li yılların ikinci yarısında tanışmıştım Cem Karaca şarkılarıyla, Türkiye’de yasaktı parçaları, Mağusa’da bulmuştum. Hatta şimdi çok söylenen 1 Mayıs Marşı var ya, bulduğum ilk Cem Karaca kasetinde marşın adı normal bir şarkı gibi, ‘Günlerin Getirdiği’ diye yazılmıştı, dinlediğimde şaşırmıştım.
6 bin TL’ye pasta mı olur?
Medya sevdi Demet Akalın’ın çoraplarından kıyafetine kadar bir sürü şeyin etiketinin haberini yapmayı... En son kızları Hira için yaptırdıkları doğum günü pastasının 6 bin TL olması haberdi.Rakamı abartılı bulan olabilir ama değil. Özel sipariş pastalar, dilim üzerinden fiyatlandırılır.Bugün piyasada adı biraz duyulmuş bir yerde özel sipariş pasta yaptırmak isterseniz, dilim başı 30 TL civarında bir para ödüyorsunuz.Yani bir pastanın fiyatını, işin içine giren detay ve kaç kişilik olduğu belirliyor. Daha önce de yazmıştım, bu iş özellikle ABD’de de çok ciddi bir sektör. Pastacılar Kralı’ diye yıllardır devam eden belgesel serileri de var. Gelelim Hira için anne ve babasının harcadıkları paraya, bir ailenin evlatları için kendi güçlerine göre para harcamasından daha doğal ne olabilir ki? Hem onların hem de tüm çocukların bahtları güzel olsun, karşılarına düzgün insanlar çıksın...
Haber kanallarının bayat haberleri altyazı olarak geçmesine alıştık hep birlikte.
Çarşamba günü, magazin dünyasında akçeli işlere girmeden de başarılı olunabileceğini gösteren dostum Reşat Balcıoğlu nedeniyle Habertürk’ün internet sitesinin magazin bölümüne girdim. Sonra ‘Piyasa yüzlerinin dışında acaba ne var?’ diye cemiyet sayfalarını tıkladım, 7’nci manşette bir düğün haberi çıktı karşıma. Cumhurbaşkanı Erdoğan nikah şahidi görünüyor ama o gece İtalya’dan 02.30 gibi dönmüşlerdi. Nikahı kıyan isim olarak da Kadir Topbaş’ın adını görünce, dönüp tarihe baktım Temmuz 2017’nin haberi, hâlâ manşette duruyor. Demek ki, yedi aydır bu ülkede manşet olmayı hak eden tek bir cemiyet haberi olmamış. O sayfaları kim yapıyor ve bakıyorsa, cidden yazık ediyor kurumuna...
Siz hiç pırlanta tarlası duydunuz mu? Geçenlerde belgeselini seyrettim, adamlar normal pırlantayı bir camın üzerine ekiyor, sonra belirli kimyasal işlemlerden geçiriyor, tepkimelere sokuyor ve 12 gün sonunda da çok daha büyük pırlantalar elde ediyor. İlk çıktığında simsiyah olan bu kimyasal pırlantalar, daha sonra kesiliyor, parlatılıyor ve gerçek pırlantayla ayırt edilmesi zor hale geliyor. Belgeselde konuşan önemli bir pırlanta uzmanının görüşü bu, ne kadar doğru bilemem. Fiyatlara gelince, aynı karat değerine sahip iki taştan biri 12 bin dolar ediyorsa, tarladan çıkan taş 6-7 bin dolar ediyor. Üç boyutlu yazıcıyla et üretme çalışması olan bir dünya için hiç de şaşırtıcı olmasa gerek bu sonuç.
Radyoların geri dönüşü...
Tüm reklam pastasından aldığı payı yüzde 2.5 arttırdı radyolar son iki yılda...
2018 hedefi, bu kez yıllık yüzde 2 artış. Şaşırtıcı değil, zira insanlar günde en az 180 dakika radyo dinliyorlar. Avrupa’nın en büyük radyo ölçüm araştırması Türkiye’de yapılıyor. Gençler sanılanın aksine radyoyu bırakmış değiller, onlar sadece akıllı cihazlardan radyo dinliyor ve onların da sayıları artıyor. Çarşamba gecesi radyo sektörü, reklam sektörü, RTÜK, Rekabet Kurumu hepsi ‘Sesin Gücüne Kulak Ver’ etkinliğinde buluştu. Kaset ya da CD çıktığında ve hatta metrobüs seferleri başladığında biter denilen radyolar, yükseliyor bir kez daha. Sizin de haberiniz olsun istedim.
Antalya, yüzde 38 ortalamayla Türkiye’nin en yaşlı nüfusuna sahip olan il konumunda. Böyle bir şehirde belediyenin bol bol poliklinik ve yaşlı bakım merkezi açması kimseye garip gelmez. Ama yaşı 60’ın üzerindeki erkeklere örgü ve bazı ev işleri, kadınlara da basit tamirat işleri öğretiliyor. ‘Ununu elemiş, eleğini asmış’ denilen insanlar farmakoloji, nöroloji, hukuk ya da arkeoloji gibi çok sayıda temel bilim dersi alabiliyorsa, şaşırmak gerekir. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçen bir proje bu, adı da ‘Tazelenme Üniversitesi’. ‘Kağıt üzerinde böyle çok proje olur da ne kadar katılımcısı olur derseniz?’ Şu an 60 yaşının üzerinde binden fazla öğrenci kayıtlı bu projeye. Dersleri de gönüllü öğretim elemanları veriyormuş. Kırmızı halı, frikik, dekolte ve dedikodu yok. Hatta bedava Antalya gezisi de yok ya, çok fazla ilgilenmedi medyam bu projeyle. Bravo Antalya, çok güzel iş...