Zenginlerin yeni akımı diye ortaya çıktı Falling Stars...
Türkçe karşılığı ‘Düşen Yıldızlar’ olan ama aslında parası olup da ününü yükseltmek isteyenlerin kullandığı bir yöntem bu. Özel bir jetten ya da lüks bir otomobilden düşmüş gibi poz veriyor insanlar.
Ne bir amacı, ne faydası, ne de zeka ışıltısı var bu salgının...
Rus bir DJ’in başlattığı bu garip akımdan, pazar günü, Seda Sayan’ın fotoğrafını görünce haberdar oldu memleketin büyük kısmı.
Şarkıcının düşmüş gibi poz verme kısmında bir sorun yok da kalan kısım akıma pek uygun değil.
Bugüne kadar başkalarının paylaştığı karelerde özel uçaklar ve değeri milyon euro’ya yakın arabalar var.
Sayan, Türkiye’nin en ünlü simit markasının Londra şubesinden çıkarken düşmüş gibi poz verdi.
En lüks ulaşım araçlarıyla simit birbiriyle pek uyuşmuyor doğrusu.
Şarkıcının, bu pozu firmanın reklamı için verdiğini söyleyenler var ama emin değilim.
Türkiye’nin en bilinen markalarından birisi Londra şubesini neden Seda Sayan üzerinden tanıtma ihtiyacı duysun ki?
Amaç Türkiye’de markanın tanıtımını yapmaksa, o zaman kareyi Londra’da çekmenin ne alemi var?
Olsa olsa bu bir kendini hatırlatma kampanyası olabilir ki, onu da başardı zaten...
BİZ NE YİYECEĞİZ ARKADAŞ?
Önce dışarıda tavuk yemeyi bıraktık.
Dediler ki, “İçinde hormon var, antibiyotik kalıntısı var”, “Peki” dedik.
“Salata yiyelim” dedik, “Aman durun” dediler, “İçinde zehirli ilaç kalıntısı olabilir...” Ona da “Eyvallah” dedik.
“Fast food ölümcül, kızartma desen yağında sorun olabilir” diye bir sürü cümle sıralandı.
Şimdi de şarbon paniği başladı.
İstanbul’un marka restoranlarından birinde sipariş verirken, masayla ilgilenen arkadaşla konuştum, et siparişleri azalmış.
“Bari balık yiyeyim” dedim, masadakilerden biri, “Büyük balıklarda ağır metal kalıntısı var, palamut da bu mevsim o kadar büyümez, buzhane işi bunlar” demez mi?
Olmaz ya sırf tatlıyla beslenmeye kalksan nişasta bazlı şeker, yoğurtla beslenmeye kalksan, ekşimeyi engelleyen kimyasallar var. Patlamış mısırda GDO, dondurmada gıda boyası, süt ürünlerinde de bakteri diye uzuyor liste.
Herkes ne yemememiz gerektiğini söylüyor, birisi de neyi yiyebileceğimizi söylese olmaz mı?
SİZİ AŞK BÖCÜKLERİ SİZİ....
Demet Akalın’a eşinden boşandığı için demediğini bırakmadı medyada bir sürü köşe sahibi...
Bu memlekette evladına nafaka ödememek için sahte belge düzenlemekten yargılanan şöhretler gördüm.
Sonra ünlü sevgilisiyle evlenmek uğruna eşine boşanma davası açtığında, çocuğu olmasına rağmen, daha az nafaka vermek için, babasının değeri milyonlarca dolar olan şirketinde asgari ücretle çalıştığını iddia eden, mahkemeye bordro sunan adamlar da gördüm. Çocuğundan para kaçırmak için olmadık hokkabazlıklar yapan adamlara, Akalın’a söylendiğinin onda biri kadar söylenmedi medya.
Çocuğunun geleceğini kurtarmak için yuvasını dağıtan bir kadın var karşımızda, farkında değil miyiz?
Evliliğin kutsallığını, iyi günde-kötü günde beraber olma yeminlerini falan, Akalın olunca mı hatırladınız?
AYIP DEĞİL, SERVİSİ TAKİP EDİN
Geçtiğimiz sene yazmıştım, bu yıl tekrarlıyorum.
Çocuğunuzu verdiğiniz servis aracını bir sabah ya da akşam mutlaka takip edin.
Türkiye’nin en pahalı okullarının, en iyi servis şirketlerinin araçlarında bile zaman zaman sorunlar olabiliyor.
‘Havalandırma yetersiz’ diye kapıyı açık gitmekten tutun da, hatalı sollama, kısa diye ters yola girme gibi bir sürü hata ve trafik suçuna tanık olabilirsiniz, o takip sırasında.
Yapılacak en iyi şey, hataları cep telefonuna kaydedip, sonra okul idaresi ve servis şirketi yetkilileriyle paylaşmak.
Hepsini geçtim, pazartesi günü Akatlar’da, camları halen siyah film kaplı, içerisi görünmeyen bir sürü servis aracı gördüm.
Eğer güvenli yolculuk kısmını çözebilirsek, ardından tartışmamız gereken bir başka önemli nokta daha var.
Çoğu okulda, lise öğrencileriyle ilkokul çocukları aynı servisi kullanıyor ama başta argo olmak üzere küçük çocuklara çok zararı oluyor, bu yaş ayrımı gözetmeyen uygulamanın. Umarım günün birinde sıra o konuyu tartışmaya da gelir...
Nasıl becerdiler acaba?
Dünyanın en ünlü beş sincabıyla tanıştırayım sizi...
Ünlüler, zira kuyruklarını birbirine dolaştırmaya, başardılar önce.
Sonra Wisconsin Doğal Yaşam Rehabilitasyon Merkezi’nde uyutulup, düğüm olan kuyrukları 20 dakikalık bir operasyonla çözüldü.
İnanılır gibi değil ama gerçekten oldu bu...