Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’de evli ya da birlikte olan çiftlerin ihanetlerini belgeleyen bir program vardı adı da ‘Aldatanlar’dı. Aldatıldığından şüphe edilen taraf, program yapımcılarına başvuruyor ve şüphelendiği eş ya da sevgilisine dair tüm bilgileri program ekibine veriyordu. Dedektifler de şüphe duyulan kişiyi 24 saat takibe alıyor, evine kamera ve dinleme aygıtları yerleştiriyordu. Dosya hazır hale gelince önce şüphe duyan tarafa ihanet görüntüleri izlettiriliyor ve ardından yüzleşme anı geliyordu. Yüzleşme dediğim,
aldatan ve aldattığı kişi birlikte olduğu anda, aldatılanın kameralar önünde onların karşısına çıkarılması.

Haberin Devamı

Her bölüm kavga çıkan bir işti. Sözünü ettiğim programın sunucusu bıçaklanmıştı, küfrün bini bir para...

Tam 15 sezon devam etti ABD’de o program. Artık eşcinsel çiftlerin ihanet ihbarları falan gelmeye başladığı için zaman içinde seyirci tarafından yayından kaldırıldı. Türkiye’de de bir uyarlaması vardı programın, gerçek öyküler tiyatrocular tarafından canlandırılmış ve bu da program sonunda ekrana yazı olarak verilmişti ama seyirciden öyle bir tepki geldi ki, kısa sürede sona erdirildi. Bir program formatı hakkında kararı vermesi gereken seyircidir her zaman, yaptırımlarla, yasaklarla bir yere varılmaz. Sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan Esra Erol programı
şimdi internet ortamına taşısa, RTÜK ne yapabilir ki?

Üstelik tüm dünyada ve Türkiye’de internet televizyon platformlarının altın çağını yaşadığı bir dönemde alındı bu karar. Yarın Netflix ya da Blu TV, Esra Erol ile anlaşırsa ne olacak peki? Televizyonların genel reytinginin giderek düştüğü, internet dünyasının ciddi alternatif haline geldiği bir dönemde RTÜK doğru bir karar almadı.

RTÜK DOĞRU YAPMADI...

Murat ile Merve...

RTÜK DOĞRU YAPMADI...

Bu ülkede ilişki başında armağan ettiği tek taş yüzüğü ilişki sonunda almak için çok uğraşan adamlar da gördük, o yüzüğü vermemek adına bir sürü şey yapan kadınlar da... Merve Boluğur ayrılırken kendisine armağan edilen 150 bin TL değerindeki yüzüğü geri vermek istemiş. Murat Dalkılıç da düzgün cümlelerle buna gerek olmadığını belirtmiş ve yüzüğü geri almamış. Hiç de alışık değiliz böyle şeylere.
Şaşırttınız bizi arkadaşlar...

Haberin Devamı

Küllerinden doğan adam

Haluk Levent denince, karşılıksız çek yüzünden konserleri sırasında gözaltına alınan bir adam gelirdi eskiden aklımıza. Şimdi üniversite sınavına bir dakika geç kaldığı için gözyaşlarına boğulan gence yardım eden bir adam geliyor. Yanan bir ormanı yeşillendirmek için uğraşan bir aktivist geliyor. Çok zor bir iştir kariyerini sıfırlayıp, küllerinden yeniden doğmak. Bu ülkede bunu başarmış çok az sayıda insandan biri oldu Haluk Levent. Yeri gelmişken hatırlatayım istedim.

Kadına her yerde farklı muamele

RTÜK DOĞRU YAPMADI...

Fotoğrafını gördüğünüz kadının adı Bibiana Steinhaus. Boyu 1.81 metre ve polis memuru. Babası eski bir hakem, sevgilisi de bir zamanlar tüm dünyanın
adını bildiği İngiliz hakem Howard Webb.

Gelelim başlığın hikayesine... 38 yaşındaki Bibiana aynı zamanda FIFA kokartı da taşıyan bir hakem. Henüz 1. Lig maçı yönetmedi ama Almanya Kupası’nda Chemnitzer FC- Bayern Münih maçında düdük çaldı. Buraya kadar her şey normal ama sonrası hiç alışkın olmadığımız şekilde devam ediyor.

Haberin Devamı

Bayern Münih’in yıldızı Ribery, bir serbest vuruş öncesinde, kadın hakemin ayakkabılarından birinin bağcıklarını çözdü.

Alışılmadık bu şakaya kadın hakem Ribery’e yumruk sallar gibi yaparak cevap verdi. Bugüne kadar binlerce maç seyrettim ama ilk defa bir futbolcunun hakemin ayakkabısının bağcıklarını çözdüğüne şahit oldum. Bibiana Steinhaus, kadın olmasaydı Ribery tahminen aklının ucundan bile geçirmezdi böyle bir şaka yapmayı.

Hakem de olsanız, kamyon şoförü ya da boksör de fark etmiyor, kadınsanız farklı muamele görüyorsunuz.

Acı vatan ama başkalarına

Almanya nüfusu yaşlı bir ülke. Emeklilerine maaş ödeyebilmek ve sağlık giderlerini karşılayabilmek için iş gücü ithal ediyor. Eskiden en fazla iş gücünü Türkiye’den ithal ederdi Almanya, şimdi başka ülkelerden nitelikli iş gücü getiriyor. Mesela bilişim sektöründe çalışanlar Hindistan’dan geliyor. Kazakistan’da tıp çalışanları Almanca kursu görüyor, sınavları geçene ömür boyu Almanya’da kalma ve çalışma izni veriliyor. Kol gücüne dayalı işlerdeyse daha çok Afrika’dan iş gücü getirilmiş. Romanya, Polonya ve Çekya nüfusu zaten daimi iş gücü ama belli ki onlar da yetmemiş. Ülkesine Suriyeli göçmen istemeyen Almanya’nın pozisyonu tam olarak bu.“Almanya, yine acı vatan” ama şimdi bize değil, başkalarına...