Evde hazırlanan sevdiği yemeklerle dolu sofrayı gördüğünde ağlayacak... Kendisini bekleyenlerin yüzündeki kırışıklığı, saçına düşmüş akı gördüğünde de ağlayacak hatta suçluluk duyacak biraz da.
Aynada kendini seyredip, hapiste geçen zamanın hasar tespitini de yapacak ama ağlamayacak bu kez. “Yeni hayatımın ilk gecesi” diyerek gidecek yatağına ama uyuyamayacak, yapması gerekenler, özledikleri, uzun bir liste olacak aklında.
Koğuşta onsuz geçen ilk akşamı da düşünecek, arkadaşlarını anlatacak, birlikte çektiklerini, sevdiği herkesin onları da sevmesini isteyecek, çevresindeki sevgi çemberi o günleri unutmasını isterken. Adım gibi eminim ki, dağ gibi röportaj ve konser teklifleri listesi bekliyordur Deniz’i. Daha önemlisi, düştüğü zaman yanına uğramayan bir sürü ünlü, kameraların önünde beklediği eve geçmiş olsun ziyaretine gelecek.
“Seni orada görmeye dayanamazdım” bahanesine acı acı gülecek içinden şarkıcı, orada çok uzun zaman yaşamış biri olarak.
Mektubundan belli, Deniz düştüğü yerden kalkacak ve yoluna devam edecek. Çoğumuz anlayamayacağız belki ama o zor günde gidip, kolay günde gelenleri hiç bağışlamayacak. Zira düşmenin yalnızlığını bilen için kalktığı zamanki kalabalığın hiç önemi yoktur.
TELEVİZYONA GÖRE ORUÇ BOZMAYIN
Hemen her televizyon kanalı ve radyo istasyonu İstanbul’da iftar saati anonsu yapıyor. Bunu yaparken de elbette İstanbul için iftar saatine bakıyorlar ama bu yeterli değil. İstanbul büyük bir şehir ve her ilçede akşam ezanı saatleri farklı. Mesela pazartesi günü, Kartal’da 20.34’te okunan ezan, Büyükçekmece’de 20.37’de okundu. Oysa medya kuruluşları iftar saatini Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesindeki gibi 20.35 olarak verdiler. Siz siz olun, televizyona göre oruç bozmayın.
NUSRET’SİZ GEÇEN GÜNLERE YANMAK
Bir aralar medya dünyasının yıldızı Kerimcan Durmaz’dı. Her gün bir sürü gazetede, neredeyse her üç saatte bir internet sitelerinde haberleri yayınlanırdı. Medya bu aralar Nusret’e Kerimcan Durmaz muamelesi yapmaya başladı.
Hafta başından bu yana aldığı lüks saatten, eve kadar pek çok haberini okuduk. Şu an bu haberler hoşuna gidebilir Nusret’in ama sonra adı ve yüzü eskidiğinde ne olacak?
Medya kendine yeni yüzler bulur ve eskiyi hemen unutur da, hep haber olmaya alışanın hali hiç iyi olmaz. Benden söylemesi.
Kadın öfkelenince
Adam eşini aldatmış ve yakalanmış. Sonra konuşmak için sahile gitmişler, konuşma tartışmaya dönmüş. Adam otomobilden inmiş, kadının aklına diğer kadının söylediği, “Biz o arabada öpüştük” lafı gelmiş. Hiç düşünmemiş kadın, kredi taksitleri yeni biten aracın el frenini indirip, Boğaz’ın sularına doğru itmiş koca otomobili. Sonra da bir taksiye binip evine gitmiş. Her zaman söylerim kadınların öfkesinden korkmak lazım diye. İnanmayana işte son örnek.