“Nusret, New York’ta açtığı şubede David Bechkam ve üç çocuğunu ağırlamak için 400 bin dolar ödedi.”
Çarşamba günü her tarafta konuşulan şey buydu, ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilmem. Eğer doğruysa, Nusret ve adına kampanya yürüten şirkete şapka çıkarmak lazım. David Bechkam’ın Instagram’da takipçi sayısı tam 42.6 milyon... Videosunu izleyenlerin sayısı, 10 milyon 300 bin kişiye yaklaşmıştı, ben bu yazıyı yazarken.
Matematik hesabı yapacak olursak, en az reklam kadar etkili olan ünlü tavsiyesi işinde Nusret, kâra geçmiş durumda. Sosyal medyada yayınlanan videonun uzunluğuna bakıp, bunu televizyon reklamlarıyla mukayese edebiliriz.
ABD merkezli ama dünya genelinde yayın yapan bir televizyon kanalında, prime-time saatlerinde 30 saniyelik reklam paketinin fiyatı 250 ila 400 bin dolar arasında değişiyor. Bechkham’ın tüm dünyadan takipçileri olduğunu düşünürsek, Nusret 30 saniye TV reklamı parasına, orada aralıksız gösterimde olan bir 30 saniye satın almış demektir. Kaldı ki, Beckham’a servis haberinin sadece Türkiye medyasında bulduğu yerin değeri, en az 400 bin dolar.
Sonuç mu? Sevdiğin insanların lehine yazı yazmak her zaman kolaydır, Nusret’i fazla medya heveslisi bulduğumu, pek haz etmediğimi daha önce de yazmıştım ama adam akıllı bir iş yapmış arkadaş...
Curling olarak yazılan ve Körling olarak okunan isim, pek bir şey ifade etmez kimseye genelde. O yüzden biz buz satrancı diyelim adına. Çok eski bir oyun aslında, kökeni Ortaçağ İskoçyası’na kadar gidiyor. Ağırlığı 19.96 kg olan bir taşın hedefe doğru atılması ama buz yüzeyine dair aynı anda hesapların yapılması da gereken bir oyun.
En iyi taş da İskoçya’dan çıkan bir granit türü ama artık sadece madencilikte kullanılma kararı alındığı için iyi bir yarışma taşının fiyatı bin 500 dolara kadar da çıkabiliyor.
Ayakkabısı, süpürgesi ve fırçası özel olan, bize zaman zaman bu nasıl spor dedirtse bile aslında tamamen hesaba dayalı bir oyun Körling.
Bu aralar tüm dünyada çok konuşuluyor zira, Güney Kore’de devam eden Kış Olimpiyatları’nda Rus sporcu Anastasia Bryzgalova’nın güzelliğine kapıldı dünya medyası, her yerde sayfa sayfa haberi yapılıyor, mecburen Körling’den iki satır da olsa söz ediliyor. Oysa Türkiye’de Curling Federasyonu ve takımları var. Bir anda ünlenen Anastasia Bryzgalova’ya gelince, aynı zamanda takım arkadaşı olan eşiyle birlikte uzun zamandır başarıyla yapıyor bu sporu. Geçmiş yıllarda kazandığı uluslararası başarılar da var ama nedense bu sene dikkat çekti...
Büyüklerimizin çok kullandığı laflardan birisidir, “Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı.” Bu lafın her zaman doğru sonuç vermediğini anlamam, otomobiller sayesinde olmuştu. İyi ve klasik olarak kabul edilen 50 yaşındaki bir Alman otomobili, aynı markanın sıfır kilometre araçlarından 5-6 tane alabiliyor bugün. Bu durum televizyon dizileri için de geçerli...
‘Aşk-ı Memnu’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi eski ama akıllarda kalan dizilerin tekrarlarını yayınlayıp, ‘Kelime Oyunu’ gibi kendi programlarıyla her gün reyting listesinde daha fazla yer buluyor TEVE2. Sadece diziler değil, ‘Hababam Sınıfı’ serilerinden tutun da yabancı filmler dahil bir sürü iş seyirci için hâlâ çok değerli. Yani doğru tercihi yaparsanız eskiye de rağbet oluyor...
E-devlet değil e-dilekçe
“E-devlet soyağacı sorgulama sayfası yeniden hizmete girdi” diye duyuruldu haber. Oysa hizmete giren sorgulama sayfası falan değil. Sadece sizden bir elektronik dilekçe alıyor, sorgulama yapmıyor, sonuç göstermiyor sistem. Yani nüfus müdürlüğüne gidip dilekçe vermekten pek bir farkı yok yapılan işlemin. Kimse kusura bakmasın, çok daha yoğun trafik alan bir sürü site takır takır çalışırken, adı e-devlet olan bir sistemi, düzgün işletemiyoruz. Sistem kurulurken bilgilerimiz çalındı, bugün sanal dünyada isteyen herkes ulaşabiliyor onlara, hatta sorgulama yapılan yerler bile var. Önemsemedik, üzerinde durmadık ama en azından sistemi çalıştırmayı becerelim artık. Türkiye adı taşıyan bir sistem işlemezken, çok daha fazla trafiği olan popüler sosyal medya ya da global alışveriş sitelerinin işlemesini kabul edemiyorum.
Geçtiğimiz yıl Rus turistler ufak ufak dönmeye başlamışlardı, bu sene tam dönecekler. Daha önemlisi Avrupalı turist Türkiye’ye geliyor bu sene. Dünyanın en büyük tur operatörü TUI, Türkiye rezervasyonlarında geçtiğimiz seneye göre, şimdiden yüzde 50 artış olduğunu açıkladı.
Kaldı ki Avrupalı turistler, mart ayı ortalarına kadar rezervasyona devam ederler, ardından da son dakika turistleri gelir. Turizm sektörü çok zor 1-2 yıl geçirdi. Ayakta kalabilen de yerli turist sayesinde direndi krize. Ancak bu yıl talep artacak ve fiyatlar da daha pahalı olacak. Kişisel olarak sonuçlarından çok hoşlanmasak bile Türkiye adına güzel bir haber, turistin geri dönmesi...