Türkiye’yi en fazla karalayan sinema filmi hiç şüphesiz ‘Geceyarısı Ekspresi’dir. Bugün, bizden çok yapanların utandığı bir iş bu. Senaryoda yer alan tüm Türk karakterler kötü olarak gösterildiği için ırkçılığı tescilli bir proje aynı zamanda.
Bugün, dünya filmi o dönem kazandığı iki Oscar ödülüyle değil, ırkçı yanıyla tartışıyor ve dünya medyası projenin yönetmenine Türkiye’den özür dilemesi çağrıları yapıyor.
Gelin görün ki, Netflix bu filmi hem dünyada hem de Türkiye’de göstermeye devam ediyor.
Üstelik gerçek hayat hikayelerinden uyarlama filmlerin yer aldığı bölümde...
Eğer Netflix, böyle bir ırkçı filmi platformuna kasıtla almadıysa, sinema dünyasında neler konuşulduğundan haberdar değil demektir.
Hoş kasıt olsa, filmi Türkiye’de gösterime kapatır, diğer ülkelerde açık tutarlardı ama yok film Türkiye’de de yayında.
ABD karşıtlığının zirvede olduğu dönemde, ABD merkezli bir şirketin yaptıklarına bir değil, iki kere dikkat etmesi gerekir.
Yapanların bile utandığı ‘Geceyarısı Ekspresi’ni platformunda tutan bir şirkete yazılabilecek en hafif yazıdır bu.
Umarım daha sert olanına gerek kalmadan hem Türkiye’de hem de dünya genelinde bu ırkçı filmi yayından alırlar...
Ronaldo, tecavüz ve markalar
Juventus’un dünyaca ünlü yıldızı Ronaldo’nun tecavüzle suçlandığı haberi, Türkiye’de, sadece spor sayfalarında yer bulabildi kendisine.
Oysa bu haber ve ardından yaşanan gelişmeler, işin içine giren markalar, bir başka dünyayı anlatıyor bize. Tecavüz haberini gündeme getiren Der Speigel oldu, dünyanın en önemli haber dergilerinden biri yani.
İddia, Ronaldo’nun 2009 yılında, Las Vegas’ta, bir otel odasında Kathryn Mayorca adlı bir kadına tecavüz ettiği.
Kadının o tarihte polise tecavüz iddiasıyla başvurusu var ama bir zanlı ismi ya da başka detay yok.
Bu arada Ronaldo’nun avukatları devreye girip, kadına 375 bin dolar ödeme yapmış ve bir gizlilik anlaşması imzalatmışlar.
Ronaldo, geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabında bir video paylaştı ve “Reklam için adım kullanılıyor” dedi.
Yaşanmamış bir olaydan söz ediyorsak, o zaman Ronaldo’nun avukatı Christian Schertz, neden “Gizlilik anlaşması ihlal edildi” dedi. “Neden öyle bir sözleşme yapıldı?” diye bir sürü soru sormak mümkün. Ama asıl önemli olan, haberin kamuoyu üzerindeki etkisi.
Ronaldo için 112 milyon euro bonservis bedeli ödeyen Juventus, futbolcusunu savunan bir tweet attı, hisse senetleri yüzde 10 değer kaybetti.
Ronaldo’nun sponsoru Nike, “Gelişmeleri endişeyle izliyoruz” açıklaması yapmak durumunda kaldı.
Fifa oyunlarının yaratıcısı EA Sports da, “Oyun kapağında yer verdiğimiz oyuncumuzun, temsil ettiğimiz değerler çerçevesinde davranmasını bekleriz” diye bir yazı yayınladı.
Sonuç mu? Peşinde bir sürü güzel kadın olan bir adam kimseye tecavüz etmez olgusunun yıkıldığı, markaların mahkemelerden önce önlem almak durumunda kaldığı bir çağda yaşıyoruz artık.
Kıyafeti bırak, duruşa bak!
Tuğba Özay’ın sosyal medyada paylaştığı bu sahne kostümü çok konuşuldu.
Oysa kıyafetlerden önce Özay’ın sahnesine dair konuşulması gereken bir başka nokta var.
Nerede sahne alırsa alsın, ister beş yıldızlı bir tesis, ister sıradan bir mekan, çıkacağı yerin adını mutlaka duyurur.
Bunu kendi reklamı için yapıyor olabilir, bu paylaşımlar mekanlarla arasındaki sözleşmenin şartlarından biri de olabilir, bilmiyorum.
Bildiğim, herkesin kendisini hep en lüks mekanlarla adını özdeşleştirdiği bir camiada, kompleksiz bir duruşu var Tuğba Özay’ın...
İnsanların sadece fizikten, bacak boyu ya da meme ölçüsünden oluşmadığını hatırlatmak adına yazma ihtiyacı duydum.
Sosyoloji mezunu çöpçü olur mu?
Batman’da olacaktı az daha, sosyoloji mezunu genç adam razıydı da, iş başvurusu yaptıkları, lisans mezunu diye kabul etmediler.
1-2 aya nişanı olacak genç bir adamdan söz ediyorum.
Sözlüsü radyo programımın dinleyicisi, o mesaj yazdı bana, nişanlanmak için işe ihtiyacımız var diye.
Batman’daki tüm resmi kurumlar, tüm işverenler, bu yazı hepinize...
Sosyoloji mezunu genç bir adam evliliğe ilk adımı atmak için iş arıyor, eski adıyla çöpçülük, yeni adıyla temizlik işçiliği dahil...
İlk kez böcek yemiyoruz
Brezilya’da bilim insanları hamam böceklerinden ekmek yapınca insanlar hem şaşırdı hem de “Hayatta yemem” tarzı tepkiler verdi.
Oysa çok uzun zamandır hepimiz böcek ve böceklerden elde edilen ürünler yiyiyoruz.
Mesela karmin böceğinden elde edilen kırmızı gıda boyaları Türkiye’de birçok ürünün içerisinde var.
Bir diğer madde de Kokkus Lakka böceklerinin salgılarından elde edilen şellak.
Mobilya sektöründen tutun da şeker ve çikolata kaplamalarına kadar bir sürü yerde kullanılıyor şellak maddesi.
Yani böcekler çok uzun zamandır midemize kadar ulaşıyor.
Bize garip gelse de, hızla artan dünya nüfusunun protein ihtiyacını ancak böcek yiyerek karşılayabileceğimizi düşünen bir sürü kurum var.
Şu an Asya mutfağında yer alan böcek türlerinin, Afrika’da da tüketilmeye başlanması için uğraşıyorlar.