Ahmet Hakan, Kanal D Haber’in başındaki ilk bültende oldukça heyecanlıydı. Reytingi parlak değil ama ilk bültenlerin sonucu çok önemli değil, zira haber uzun soluklu bir maratondur. Rahmetli Birand da ilk sezonunda çok kötü reytingler almış ama sonra birinciliği kimseye bırakmamıştı.
Bir gazetenin en zor sayısı ilk sayısıdır zira hangi haberi gireceğinize karar veremezsiniz. Bir haberci için de en zoru ekran önünde sunulan ilk bültendir. Bundan sonrası daha kolay geçer.
Ahmet Hakan ‘kravat takayım mı, takmayayım mı?’ sorusuyla bile, sunacağı bültene ilgi çekmeyi becerdi. Bu soruyu ayrıca kutlamak lazım.
Dikkat çekmek söz konusu olduğunda Ahmet Hakan-Melih Gökçek bir elmanın iki yarısı gibi. Her ikisi de sosyal medyada atışmalarının onlara daha çok ilgi getirdiğini biliyor.
Muhabirler, ekranda, yenilenmenin coşkusunu yaşamaz ya da çok abartılı yaşarlarsa sorun olur. Stüdyodaki adamın en büyük zenginliği, bağlandığında seyircinin kafasında soru işareti bırakmayacak muhabirlerinin olmasıdır. Kanal D, bu konuda şanslı kanallardan birisi.
Önünde program reytingi çok düşük olan bir haber bülteni ne yaparsa yapsın rakiplerinin önüne geçemez. Evvelki sene ATV yaşamıştı bu problemi. O yüzden haber reytingi aslında bir sürü unsurla şekillenir.
Kanal genel müdürleri için haber demek masraf demektir. Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay’ı yıllar önce, SkyTürk’ün başında olduğu dönemde Almanya’da tanımıştım. Habere prestij bakışının Cnn Türk döneminde de değişmediğini duydum arkadaşlarımdan.
Her haberci için elde var bir sayılır bu. Yani mesele kravat değil yeğen, diyelim ve rahmetli Tuncel Kurtiz’i de saygıyla analım...
FENOMEN NUSRET Mİ, KASAP NUSRET Mİ?
İşini iyi yapan insanların sıradan yapan insanlardan daha fazla dikkat çekmek istemeleri normaldir. Nusret artık ünlü bir et markası ama daha bu kadar ünlü olmadığı zamanlardan bilirim, sabahın köründe üreticilere gidip, iyi et seçen adamlardan biriydi. Sonra ünlü oldu ve şimdi giderek bir sosyal medya fenomeni haline gelmeye başladı. Nusret’in etlerle ilgili çekilmiş her paylaşımına evet, ama başta milletin boğazına bıçak dayadığı fotoğraflar olmak üzere fazla dikkat çekme çabasındaki karelerine sonuna kadar hayır. Sadece fotoğraf değil cümlelerde de sıkıntı oluyor zaman zaman. Mesela “10 sene önce Tommy Hilfiger’ın bir tişörtünü alamazken şimdi kendisiyle dost ve arkadaş olduk. İmkansız diye bir şey yoktur tedaviye devam” diye atılan fotoğraflı tweet... Nusret’in ortağı olan grubun, Doğuş Talks toplantılarında çekilmiş bir kare o, dost-arkadaş tanımlaması abartılı mı, siz karar verin. Ancak Nusret’in mekanına insanlar et işini gayet iyi yaptığı için gidiyorlar.
Sosyal medya fenomeni ya da Tommy Hilfiger’ın ‘dost ve arkadaşı’ olduğu için değil.
AYŞE ŞULE VE KIRAÇ’I SEVMEK İÇİN 6 NEDEN...
Türkiye’nin ilk çizgi sinema filmi olan ‘Pepee Birlik Zamanı’nın galasında, daha önce hiç sinemaya gitmemiş 2 bin çocuğu ağırladılar.
Galaya gelen çocuklar için patlamış mısırdan tutun da aklınıza gelen her sağlıklı ürünün bedava olmasını sağladılar. Çocuklar belirli bir süre için olsa bile eşit bir dünyada yaşadılar.
’Pepee Birlik Zamanı’ filminin daha 3. dakikasında ‘İcat çıkarma’ lafının yanlış olduğunun altını çizdiler.
Ayşe Şule film öncesi konuşmasında, çocuklara faydası olmayacağını düşündükleri ürünler için Pepee adının kullanılmasına izin vermediklerini, bu tavrı ekonomik olarak zorlandıkları zamanlarda, büyük rakamlar için bozmadıklarını anlattı.
Kıraç harika müzikler yapmış film için, gözümüze sokmadılar ama kulağımızda ve içimizde kaldı o melodiler.
İşlerini de birbirinin ününden faydalanmadan götürmeye çalışan, özel hayatlarını gerçekten özel tutmayı başaran başka kaç çift gördünüz siz?
İLTİFAT GÜLÜMSETİR...
Ekvador’da, bir pazarda meyve satan bu kadının iki fotoğrafı arasındaki tek fark ne biliyor musunuz? Sadece tek bir iltifat cümlesi...
Mehmet Genç, ‘Rotasız Seyyah’ adıyla dünyayı dolaşıyor, kadınların iltifat cümlelerine verdikleri tepkileri fotoğraflıyor. Biz çok farkında değiliz ama BBC Travel dergisi bile halen devam eden bu çalışmaya geniş bir yer ayırdı şimdiden.
Çalışmada daha onlarca fotoğraf var aslında ama ben en fazla kullanılmış olanlardan birini aldım. Üstelik çok daha çarpıcı ve kadının her yaşta kadın olduğunu gösteren kareler de var. Hepimize iltifatın önemini bir kez daha hatırlattığı için teşekkürler Mehmet Genç...
ORTAK HASRET...
Tahminen TRT’nin en az tanıtım bütçesine sahip olan kanalı TRT Müzik.
Doğrusunu isterseniz son dönem ne zaman canım müzik dinlemek istese açıyorum.
Televizyon seyredilir, dinlenmez diyenler olabilir ama TRT Müzik hem seyredilip hem de dinlenebilecek bir kanal. Sadece bu değil, aslında işin bir de sosyal gözlem şansı tanıyan tarafı var. Mesela geçen pazar günü, ‘Gurbet Elden’ programında, Bakü, Aşkabat ve Brüksel’de yaşayan gurbetçi vatandaşların röportajları ve istedikleri şarkıları çaldı TRT Müzik. Aralarında binlerce kilometre olan şehirler aynı hasret duygusunda nasıl buluşuyor, onu görmüş olduk.
İSTANBUL’UN ÇATILARI