Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tam da yıl bitti derken, yine Metin Hara haberleri kapladı etrafı.

Adriana Lima ile yaşadığı “Gerçek aşk mı, proje mi?” diye konuştuğumuz yetmemiş gibi bir de “Ayrıldılar mı, ayrılmadılar mı?”yı konuşuyoruz.

“Bana ne” der geçerdim belki ama Hara’nın “Ben bilim insanıyım, magazin yıldızı, şarkıcı değilim” cümlesine dair söylemem gerekenler var.

Metin Hara, ‘olmayan bir açıklama’ demiş bu cümle için.

Var böyle bir açıklama, aylar önce, Magazin D kameralarına söylenmiş bu söz.

Bir arama motoruna yazın, mutlaka çıkacak karşınıza.

Haberin Devamı

Samimiyetsiz ve karşısındakini aptal yerine koymaya çalışan cümleleri sevmiyorum.

KÂBUS GERİ DÖNDÜ

“Magazin figürü değilim” diyen ama Lima ile attığı her adımı, ergenvari açık hava öpüşmelerini, halkla ilişkiler şirketi tutup, tüm medyaya servis ettiren birinden söz ediyoruz.

Metin Hara ve Adriana Lima’nın ilişkisine dair gördüğünüz tüm fotoğraflar, tüm haberler, bir halkla ilişkiler şirketi tarafından medya kuruluşlarına servis edildi. Yani peşlerine takılmış onlarca kamera, muhabir falan yoktu, ne yaşanıyorsa, birkaç saat içerisinde posta kutumuza fotoğraflarıyla beraber düşüyordu.

Belirli sayıda insanın bildiği adı, magazin sayfalarına taşınınca şöhret olan birisi, magazinle alakası olmayıp da bilim insanı olduğunu söylemiş özetle.

KÂBUS GERİ DÖNDÜ
HALİT ERGENÇ’İN SÜRPRİZİ NE ACABA?

Ajda Pekkan ve Tarkan’ın, Fransa’nın ünlü mekanı Olympia’da sahneye çıktığını bilir hemen hemen herkes. Peki daha bu sene, iki ay önce, dünyanın en ünlü konser salonlarından biri olan Carnagie Hall’da, kemanıyla 3 bin seyirciyi kendine hayran bırakan Yiğit Karataş’ın başarısını hiç duydunuz mu?

Üstelik Yiğit Karataş o salonda konser veren ilk Türk genci değil, daha önce iki arkadaşına daha açıldı o salonun kapıları.

“Peki nasıl oldu bu?” derseniz, şöyle oldu: Türkiye’nin üstün yetenekli gençlerinden üçü Çağdaş Eğitim Vakfı desteğiyle müzik alanında eğitimlerini tamamladı, uluslararası yarışmalarda da birincilik ödülleri kazandı, ardından da dünyanın en ünlü salonunun kapıları açıldı.

İşte o pırıl pırıl gençler, 15 Ocak’ta sahnede olacak ve arkalarından gelen 30 arkadaşlarına destek verecek.

Haberin Devamı

Halit Ergenç’in o geceye dair bir sürprizi varmış.

Bilenler, “Bambaşka bir Halit Ergenç portresi göreceksiniz” diyorlar.

Çok uğraştım, sürprizin ne olduğunu öğrenemedim, hoş öğrensem de yazmazdım zaten, o ayrı bir mesele.

Gurur duyulacak gençleri alkışlamak, arkadan gelenleri desteklemek, Suna Kan’ın açılış konuşmasını dinlemek adına 15 Ocak konserini bir kenara not edin lütfen.

KÂBUS GERİ DÖNDÜ
KARUN KADAR ZENGİN OLMAK

Dün gece Süper Loto, pazar gecesi Milli Piyango...

Hiç olmadığı kadar fazla sayıda kişi, zenginlik hayalleri kuruyor bu hafta.

Hani ‘Karun kadar zengin olmak’ diye bir deyim var ya, işte herkes öyle olmanın hayalini kuruyor.

O deyimde Karun dediğimiz kişi, Lidya Kralı Krezüs’tür aslında, zaman içerisinde Karun diye anılmaya başlamış.

Belki ikramiye bize çıkmayacak ama en azından bir deyimin dayandığı yeri biliyoruz artık.

KÂBUS GERİ DÖNDÜ

ERKEK YAPMAZ BU SENİN YAPTIĞINI

Bir erkek, kavga ettiği kadının, bedenini gösteren fotoğraflar paylaşsa ne olur?

Haberin Devamı

Söyleyeyim size, insan içine çıkamaz hale getirilir ki, olması gereken de bu zaten.

Peki bu çirkinliği bir kadının yapıyor olmasına ne diyeceğiz?

Hande Yener’in, tartıştığı Seren Serengil’in bedenini gözler önüne seren fotoğrafları, sosyal medyada paylaşmasından söz ediyorum.

Çirkin olan şey, yapılan hareketin kendisini, öznenin kim olduğu ya da cinsiyeti sonucu değiştirmemeli.

Ama böyle gelişmiyor işler bizim memlekette.

Bırakın tepki göstermeyi, sosyal medyadaki bir grup erkek ve kadının bu kavgadan ‘Aç, aç’ tezahüratı benzeri bir keyif alıyor.

Kavganın ne olduğu, kimin haklı kimin haksız olduğunun hiç önemi yok artık.

Bir kadın, bir başka kadına, çıplak organ fotoğrafları paylaşarak saldırdı.

Pes ki pes...

KÂBUS GERİ DÖNDÜ
FİLMİ GERÇEĞİNDEN DAHA PAHALI

BBC’nin yaptığı bir araştırmada rastladım rakama, hemen buraya almak istedim.

‘Titanic’ filmi 1997 senesinde 200 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmişti.

Peki gerçek Titanic kaça yapılmıştı dersiniz?

1909 yılında inşasına başlanan gemi için harcanan para, 7.5 milyon dolar.

Ekonomistlerin hesaplarına göre, bugünün parasıyla 127 milyon dolara denk geliyor.

Yani hikayesini anlatmak, gemiyi yapmaktan 73 milyon dolar daha pahalıya çıkmış.

SENEYE GÖRÜŞÜRÜZ

Yılbaşı öncesi yapılan en kötü esprilerden biridir, ‘Seneye görüşürüz’...

Hatta espri olduğunu söylemek bile haksızlık ya neyse...

Sağlık, mutluluk, başarı, para vesaire bir sürü dilek dilenebilir yeni yıl için.

Ben, herkese içinden geldiği gibi yaşayabildiği,

Aklından geçeni rahatlıkla söyleyebildiği,

Hayal kırıklığının mümkün olduğunca az, sürprizlerin mümkün olduğunca çok olduğu bir yıl diliyorum...

‘Seneye görüşürüz’...