Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeşim Salkım ve Gülben Ergen kavgası yıllardır sürüyor.

Birbirleri hakkında kurdukları cümleler o kadar ağır ki, her seferinde mahkemelik olsalar, birbirlerine ha bire tazminat öder dururlar...

Peki neden bitmiyor bu kavga diye hiç düşündünüz mü?

HERKESİN KAZANDIĞI KAVGALAR
Kavga bitmiyor çünkü kimse kaybetmiyor. Salkım’ın amacı Ergen’e dair düşüncelerini mümkün olduğunca fazla insana ulaştırmak.

Kavganın başlangıcı ne kadar eski olursa olsun, Salkım durmuyor, iz sürüyor ve Ergen’in hayatındaki insanlara kadar ulaşıyor düşüncelerini anlatmak için.

Haberin Devamı

Muhabir sorularına Salkım’ın anlattıkları üzerinden değil; “Ivır-zıvır” gibi genellemeler yaparak cevap veriyor Ergen.

Ancak yargı aşamasında paradan ziyade hapis cezasına oynuyor. O yüzden de mahkemeye örgütlü suç iddiasıyla şikayette bulundu.

Peki bu kavgada kim
kazanıyor kim kaybediyor derseniz, kaybeden yok gibi...

Salkım, yıllardır meseleyi gündemde tutmayı başardı.

Onun paylaştığı detaylar nedeniyle zorlansa bile Ergen, yaşayarak öğrendi ki, kamuoyunun aklında kalan fotoğraf ve haber sayısıyla, gündem oluşu...

Medya da bu işten memnun zira magazin için gereken kavga var, Uzan soyadı var, kavganın bugünkü ilişkilere yansıyan tarafı da var.

O yüzden herkes kendi adına bir kazanç sağlıyor ve kavga da bitmiyor...

Gülü seven dikenine katlanır...

HERKESİN KAZANDIĞI KAVGALAR

İnsanların, ‘birinin eşi’ ya da ‘çocuğu’ diye anılması veya tanınması, can sıkıcıdır her zaman.

Selen Görgüzel de bu açıdan canının sıkkın olması muhtemel isimlerden biri.

Kamuoyu onu ‘Hamdi Alkan’ın eşi’ diye tanıdı, hatta sosyal medyada paylaştığı fotoğraflara müdahale etmesini falan da istedi.

Ayıp bulurum böyle konulara girmeyi, o dönem hiç yazmamıştım, yazmam da...

Ancak Selen Hanım fotoğraflarına gelen yorumlardan, hakarete varan kısmından rahatsızlığını dile getirince yazma ihtiyacı duydum.

Öncelikle hakaret, özellikle de cinsel göndermeli mesajlar elbette can sıkar ve kınanması gerekir.

“Hakaret işitmek istemiyorsan sen de böyle bikinili fotoğraflar paylaşma” demek de hakaret edenlere ödül olur, o da bir seçenek değil.

Haberin Devamı

Ancak sosyal medyada paylaştığınız şeyleri yoruma kapatmak da mümkün.

Övgü dolu yorumları
görmek için bu seçeneği
kullanmadığınızda, ister
istemez can sıkan yorumları da okumak zorunda kalıyorsunuz işte!

Yani gülü seven dikenine katlanır durumu...

HERKESİN KAZANDIĞI KAVGALAR
‘Düşlerimden Düştüm’

Uzan zamandır duyduğum en güzel eser adı bu.

Şarkı çok güzel, Ödül, sesini zaten bildiğim bir isimdi ama bu parçayı o kadar güzel yorumlamış ki...

1990’lı yıllarda daha dinlemeden adıyla dikkatimi çeken şarkı olmuştu, ‘Yalnızlık Senfonisi’... Onca zamandan sonra bir parça adıyla dikkatimi çekti yine.

Gariptir, adını çok sevdiğim şarkıların, müziklerini de çok seviyorum.

‘Düşlerimden Düştüm’ü çok sevdim, dinlerseniz siz de seversiniz diye düşünüyorum.

HERKESİN KAZANDIĞI KAVGALAR

Noel Baba ve çocuklar

ABD’de ilkokul birinci sınıf öğrencilerine Noel Baba’nın gerçek olmadığını anlatan öğretmen görevden alınmış.

Veliler, okulu mektup bombardımanına tutmuşlar “Bu öğretmen çocuklarımızın hayal dünyasını yıktı” diye...

Onların hayal dünyasını özgür bırakmasak, bilimde bu kadar ilerleme olmazdı belki ama Noel Baba meselesi doğru örnek değil ki?

Haberin Devamı

Antalya, Demre’de yaşamış Hıristiyan bir din insanından söz ediyoruz.

Demre’de ren geyiğinin işi ne?

Bugüne kadar kırmızı elbise giymiş tek bir din insanı yok Hıristiyanlık tarihinde.

Daha ilginç olanını en son yazmak istedim:

Noel Baba, global bir içecek markasının renkleriyle 1980’lerde reklam malzemesi olunca hatırlanmış bir figür aslında.

Yani bir pazarlama unsuru ve bu kadar ciddiye alınması, başlı başına bir başarı hikayesi...

HERKESİN KAZANDIĞI KAVGALAR
MEMLEKETE EN FAYDALI ADAMLARDAN BİRİ İŞTE...

Adını çoğunuz ilk kez duyacaksınız, Afşın Avcı’yla tanıştırayım sizi.

Yaptığı işi anlatacağım ama önce Türkiye’ye sağladığı faydayı anlatayım.

Afşın Avcı, 2016’dan beri dünyanın en önemli dijital içerik üreticilerini Türkiye’ye getiriyor.

Tarihimizin en kötü yıllarından biri olan 2016’da, İstanbul ve Antalya’ya götürdüğü insanların ürettiği Türkiye içerikleri, tam
380 milyon kişiye ulaştı.

Geçtiğimiz sene Nevşehir’i tanıdı yüz milyonlarca insan, bu sene İstanbul’u tanıyacaklar.

Peki bu nasıl oluyor derseniz, şöyle anlatayım...

Afşın Avcı, Inflow Summits kurucu ortağı.

İnsanların alışveriş ya da davranışlarını etkileme gücü açısından dünyanın en önemli dijital içerik üreticilerini Türkiye’ye getiriyor.

Düzenlenen zirvelerde hem gelecek konuşuluyor hem de içerik üreticilerle markalar buluşuyor.

Buluşanların kazanması
normal de dijital dünyanın
en etkili isimlerinin bize dair paylaştıkları şeylerle asıl kazanan Türkiye oluyor.

Böyle örneklerin çoğalması dileğiyle yazmak istedim.