ESKİ SEVGİLİNİZLE SELAMLAŞIR MISINIZ?

Eski erkek arkadaşının Facebook’tan yolladığı merhabaya cevap vermediği halde eşinden şiddet görmüş kadınların yaşadığı bir ülkede sorum saçma oldu, kabul ediyorum. Cem Yılmaz ve Cansu Dere’nin, Altın Kelebek ödül töreninde selamlaşmaları bu kadar olay olmasa, hiç sormazdım böyle bir soruyu... Bir selamlaşmaya, ‘Acaba küllerinden doğan bir aşk hikayesi mi çıkacak?’ diye bakanlar var.

Doğrusunu isterseniz fazla abartılı buluyorum bu yorumları.

Cem Yılmaz ve Cansu Dere, daha önce GQ Dergisi ödül töreninde yine aynı salondaydılar ve hiç konuşmamışlardı.

İçinde iyi ya da kötü bir duygu kalan kadın, yok sayar, görmezden gelir ve
aynı yerde bulunmamaya gayret eder.

Ancak duyguları nötr olmuş bir kadın eski sevgilisiyle selamlaşır ve arkadaş olmasa bile ayak üstü sohbet edebilir. Buradan kimseye magazin bombası çıkmaz. Durduk yere gündem uydurmayalım.

Magazin ekinde trafik yazısı...

Magazini sadece kadınların takip ettiği iddia edilir, oysa biz erkekler de bayılırız. Trafik meselesinin sadece erkekleri ilgilendirdiği düşünülür, oysa yollarda kadın şoför sayısı katlanarak artıyor.

Bu girişten sonra geleyim ana konuya...

Hem İstanbul’daki otoyollar hem de Türkiye genelinde bir kaplama lastik felaketi yaşanması an meselesi.

Diş kalınlığı yeterli olmayan lastiklere yapılan kaplamalar ya da kötü ve kalitesiz işçilik nedeniyle tüm yollar lastik parçalarıyla dolu. 10 gün önce İzmir-Kuşadası yolunda, sol şeritte giden kamyonun lastik kaplaması koptu, arkasındaki arabalar parçalardan kaçmaya çalışırken birbirlerine giriyorlardı.

Bu işin bir düzene sokulması da şart yoksa eli kulağında birilerinin canı yanacak...

Mesele, Hakan Yılmaz meselesi değil...

Bir adam yanında eşi olduğu halde bir otel lobisinde saldırıya uğradı, hem kendisi hem de eşi darp edildi. Hakan Yılmaz kamuoyunun bildiği bir isim, sıradan birisi de olabilirdi.

Saldırının gerçekleştiği otel, İstanbul’un güvenliği ve müşteri kalitesi üst seviyede olan yerlerden birisi.

Yani saldırılan kişinin kim olduğunun önemi olmadığı gibi olayın gerçekleştiği yerin de önemi yok, bu bir alışveriş merkezi ya da cadde veya restoran da olabilirdi. Önemli olan, böyle bir olayın ardından saldırıyı gerçekleştirenlerin serbest kalmış olması. Burak Yılmaz’ın emanet Ferrari kazası kadar konuşulmadı maalesef bu konu.

Araba kullanırken Burak Yılmaz’ın size çarpması ihtimali 10 milyonda bir ama racon kesme meraklısı birilerinin sizi ve eşinizi darp etme ihtimali çok daha fazla bu şehirde.

Keşke o saldırıyı gerçekleştirenlerin, aslında hepimiz için potansiyel bir tehdit olduğunu fark edebilseydi yargı.

Karabiberim...

Mısır’da çektiği klipte, iç çamaşırıyla muz yiyen şarkıcıya iki yıl hapis cezası verildi. Tamam kötü, cinsel göndermeleri fazlasıyla ucuz bir klip ama iki yıl hapis de garip ceza. Genç arkadaşlara 1994’ü hatırlatmak istedim. O sene Serdar Ortaç, Karabiberim şarkısına çektiği klipte, İlknur Soydaş’ın göbeğinden zeytin yemiş, bu hareket, şarkının da albümün de önüne geçmişti. Tamam kliptir, konuşulur. Beğenilir ya da beğenilmez ama iş hapis cezasına varınca, videodaki cinsel ucuzluk gölgede kaldı, herkes Mısır’ı konuşmaya başladı.

Aldatan kadın, aldatılan erkek...

İbrahim Kutluay ve Demet Şener fotoğraflarına bakıp da yanlış başlık atmış diye düşünmeyin. Ayrılığının diğer tarafındaki manzarayı anlatıyor başlık.

Aldatılan koca hiç konuşmamış, aldatan eşini ve sonuç ne olursa çocukların annesi olan kadını insan içine çıkamaz hale getirmeye çalışmamış ya da ihanetin öteki tarafı olan erkeğe zarar vermeye de kalkışmamış.

Bir insana verilebilecek en ağır ceza, onu yokluğuna mahkum etmektir ya, sadece onu yapmış adam.

Madalyonun diğer tarafında, hemen her ay, en az bir tane Demet Şener’in aldatılma röportajı var. Çocuklarının annesi olan kadına dair hiç konuşmayan
erkeğin aksine, çocuklarının babası olan adama dair durmadan konuşan bir kadın... Şener’in konuşuyor olması travmadan mı kaynaklanıyor yoksa tazminat davası sürecinde kamuoyu desteğini yanında bulma çabasından mı? Aldatılan kadın madden can yakmak istiyor olabilir ama ‘Talep edilen tazminattan daha düşük bir rakama anlaşabilirdik’ demezdi o zaman. Aldatılan kadın, erkeği, rezil etmek istiyor olabilir, o zaman da defalarca “Tüm deliller elimde” demek yerine o görüntüleri el altından servis etmesi gerekirdi.

Biraz çelişki, çok sık kullanılan “Aldatıldım” fiili, bir saatten sonra itici oluyor.