‘Sıcak Saatler’ dizisini hatırlar mısınız? Kenan Işık’ı tiyatrodan tanımayanlar buradaki baba rolüyle tanımışlardı.
İclal Aydın’ı da şöhrete kavuşturan bir diziydi ‘Sıcak Saatler...’
Bu sene Altın Kelebek’te en çok hoşuma giden işlerden biri de protokol ayıbına karşı alınan önlem oldu. Meraklı ya da kendisini çok önemli sananların, protokol sıralarında üzerinde isim yazan koltuklardaki kağıdı kaldırıp, oraya oturduklarına defalarca şahit olmuş biriyim. Bu uyanıklığı yapanlar, genellikle gasp ettikleri koltuklardan kaldırılır ama bir umut yaparlar işte. Bu kez uyanıklara fırsat tanınmadı. Baktım, üzerinde isim yazan koltukların tamamına görevliler oturmuştu ve ancak koltuğun sahibi geldiğinde, yerlerinden kalktılar. Bir organizasyon yaparken koltuk gaspçılarına karşı önlem alınan kaç ülke vardır acaba? Daha önemlisi, bir başkasının yerini gasp ederek, etrafa önemli biri olduğu mesajını vermeye çalışan ezik sayısı, acaba bizde neden bu kadar fazla?
Büyük lokma ye büyük konuşma
Alişan, yeni bir aşka yelken açmış. Açabilir, ayrılık acılarının 3-5 gün bile sürmediği bir dünyada yaşıyoruz. Kimse şarkıcıya biten ilişkisi ve atılan nişanla ilgili, özellikle de yeni aşkının yanında soru sormama inceliğini göstermeli. Alişan da, yeni ilişkisine dair her soruya, “Cumhurbaşkanımıza söz vermiştim, işte evleniyorum” tarzı açıklamalar yapmak için biraz beklemeyi öğrenmeli...
Çöpten kütüphane
Kitaplar ne olursa olsun çöpe atılmaz diye bilirdim, fena halde yanılmışım. Çankaya Belediyesi temizlik işçileri, çöpe atılan kitapları toplayarak, kendilerine bir kütüphane oluşturmuş. Ufak tefek, 10-15 kitaplık bir kütüphane değil sözünü ettiğim, içinde tam 3 bin 500 kitap var. Çok küçük bir kısmı bağış, kalanının tamamı çöpten toplanmış. Arkadaş, bir sürü okul ve dernek binası çocuklara, üyelerine okutacak kitap bulmak için kampanya üzerine kampanya yapıyor. Okumayacaksan, sokakta görünen bir yere bırakırsın, insanlar alır, okurlar. Tamam bu kütüphane güzel iş ama kitapların çöpe atıldığını bilmek de üzüyor insanı...
AJANDA NOTLARI
- ’Leylim Ley’ türküsünü bilirsiniz değil mi? Onu bilmiyorsanız, ‘Ben Sana Vurgunum’u bilirsiniz ya da ‘Benim meskenim dağlardır dağlar’ diye mutlaka mırıldandığınız bir zaman olmuştur. İşte o mısraları kafamıza kazıyan adam Sabahattin Ali’yi kapak yapmış Tuhaf Dergisi. Kapağın içi de dolu, Selim İleri’nin ‘Arzu Tramvayı’ başta olmak üzere, unutulmaz oyunların yazarı Tennesee Williams üzerine yazılanlar da... Değişik bir Ata Demirer röportajı, Mazhar Alanson’un şiirler ve şairlere dair söyledikleri dikkat çekici. Okudukça, zenginleşiyor insan.
- İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, bu cuma günü saat 20.00’de Yeşilçam müziklerinden oluşan bir repertuvarla seyirci karşısına çıkacak. Seslendirilecek her şarkıda insan bir başka zamana ve filme gidecektir. Güzel fikir...