Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Herkesin elinde bir saat ya da kronometre, ‘hangi cumhurbaşkanı adayı, hangi ekranda kaç saat, kaç dakika yayın süresi aldı?’ diye hesap yapıyor.

Demek toplu delilik dedikleri şey tam olarak buymuş.

Televizyonculukta ama özellikle de haber söz konusu olduğunda, süreden çok yayının içeriğine bakmak gerekir.

Konu daha net anlaşılsın diye basit örnekler vereyim:

Seren Serengil, televizyon programında kanlı-bıçaklı olduğu Gülben Ergen’den söz ederse, süreye mi bakılır yoksa ne söylediğine mi?

Galatasaray TV ya da Beşiktaş TV’nin yayınlarında Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’den söz edilse, süre mi önemli olur, söylenenler mi? Kural bir, önemli olan süre değil, içeriktir her zaman.

Haberin Devamı

Gelelim cumhurbaşkanı adaylarının ekranda canlı yayın için aldıkları süre mukayesesine...

Kriterlerini belirlemenin çok zor olduğu bir alan bu...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İngiltere Başbakanı ya da Sırbıstan Cumhurbaşkanı ile düzenlediği ortak basın toplantılarını ele alalım. Bunlar da televizyonlardan canlı yayınlanıyor. Erdoğan’ın ekranda görünme süresi yazılıyor ama seçim propaganda çalışması değil...

ELDE SAAT, TOPLU ÇILDIRMA ZAMANI

Türkiye-Azerbaycan ilişkileri açısından son derece önemli olan TANAP’ın açılışında, Erdoğan ve Aliyev yine kürsüde olacak, o süreyi ne yapacağız, hangi haneye yazacağız?

Televizyonculuk konusunda biraz fikri olanlar bilir ki, taraflı yayıncılıkta süreye gelinceye kadar birçok başka nokta vardır.

Mesela bir miting yayınında, kameraları meydanın boş ya da dolu yanlarını görecek şekilde kurmak bir tercihtir.

Kalabalığın alkış ya da
sloganının sesini kısmak ya da açmak da öyle... Asıl taraftarlı yayın, mitinge dair anons ve haber paketlerinde yapılır zaten.

Adayın önemli cümlelerini habere almaz ya da konuşmanın en kötü yerini verirsin, miting alanında itiş-kakış olursa, uzun uzadıya haber yaparsın. Mitingin ardından geriye kalan çöplerin arasından ‘Bir de çevreden söz ediliyor ama manzara bu’ anonsu çektin mi, al sana taraflı haber.

O yüzden herkes elindeki saat ya da kronometreyi yerine bıraksın...

Dünya kupası ve kadınlar...

Haberin Devamı

2018 Dünya Kupası için geri sayım sürüyor ama organizasyonun Rusya’da yapılması nedeniyle olmayacak şeyler de oluyor. Mesela Arjantin Futbol Federasyonu, ‘Rusya’da Kız Tavlama Sanatı’ diye bir kitapçık bastırmış.

ELDE SAAT, TOPLU ÇILDIRMA ZAMANI

Emin olun 2022’de Katar’da düzenlenecek bir sonraki Dünya Kupası sırasında kimse böyle bir kitap bastırmayacak. İşin kötü tarafı, Rusya’da maç seyretmeye giden herkese potansiyel çapkın gözüyle bakılırken, Katar yolcularına
çok daha masum muamelesi yapılacak.

Sonuç mu? 2018 Dünya Kupası, kocası futbola düşkün kadınların en sevmediği, 2022’de kocası futbola düşkün kadınların en sevdiği kupa olacak...

Operasyon kraliyet düğünü

‘Bir kraliyet düğünü hazırlıkları nasıl yapılır?’ diye merak ettiniz mi hiç?

Üniformalardaki düğmelerden tutun da, süvari birliğinin bineceği atların seçimine, en fazla beş santim uzunluğunda olacak çimlerin denetlenmesinden, nikahı kıyacak piskoposun giyeceği kıyafetin seçimine kadar bir sürü detayı ilk kez gördüm.

‘Operasyon Kraliyet Düğünü’ diye bir belgesel çekmiş National Geographic, akla hayale gelmeyecek bir sürü detayı ve planlama sürecini anlattı.

Haberin Devamı

ELDE SAAT, TOPLU ÇILDIRMA ZAMANI

Kraliyet Ailesi’ne katılacak yeni gelin için hazırlanan üzeri yenilebilir altın kaplı çikolatadan tutun da, gelin çiçeği için yaklaşık bir asırdır aynı yazlık saraydan gelen yapraklara ve gönüllülere kadar çok ilginç ve öğretici
bir belgeseldi seyrettiğim.

Asıl önemli olansa, detaylı planlamanın verdiği sonucu görünce, ‘Kervan yolda düzülür’ sözünü unutmak istiyor insan...

Haydi inşallah...

İnsanlık bugüne kadar 8.3 milyar ton plastik üretmiş ve bunun 6.3 milyar tonu çöp olmuş.

Yani yüzde 79 doğaya gitmiş, yüzde 12’si yakılmış, ancak yüzde 9’u geri dönüşüme girmiş.

Bugün su içtiğiniz pet şişe eğer geri dönüşüme girerse, bir sene sonra, üzerinize giydiğiniz bir tişörtün kumaşı olabilir ya da doğaya bırakırsanız, ömrünüz o çöpün çözüldüğünü görmeye yetmez. Avrupa Birliği, şimdi tek kullanımlık tüm plastik ürünlerin yasaklanmasını için çalışma başlattı. Eğer başarılı olurlarsa, kulak temizleme pamukları, pipetler, çatal-bıçak takımları ve içecek karıştırıcıları gibi çok sayıda ürün yasaklanacak. “Çok mu gerekli?” derseniz, gerekli zira okyanuslar da dahil, olmak üzere oluşan plastik dağları tüm deniz canlılarının yaşamlarını tehdit ediyor.

ELDE SAAT, TOPLU ÇILDIRMA ZAMANI

Bu tehlike, bizim için de geçerli... İstanbul’un en değerli hazinelerinden Adalar’ın çevresinde, deniz üstü ve altında, o kadar çok plastik çöp var ki, yaşam ölmek üzere. Bu karar ne zaman hayata geçer bilmiyorum ama geri dönüştüremediğimiz plastik ve çöpü, en azından elektrik üretiminde kullanabiliriz.

Yapılması çok zor işler değil bunlar, bugün Kırklareli Belediyesi çöpten elektrik üretiyor, başka belediyeler bütçelerini konser organizasyonuna harcıyor.
Biraz çaba, kararlılık, imkanları zorlamak ve Kırklareli örneğini artırmamız gerek.

Daha zeki olmak

“Kolpa dövüşçüsün. Sen kimsin ya? Senin saç tüyün kadar benim maçım var.” l “Sen sıfırsın. Senin saç tüyün kadar da benim maçım var” ‘Survivor’da Adem ile Turabi arasında geçti bu diyalog...

Şişman bir insan kilo verebilir, zayıf bir adam kas yapıp, güçlenebilir.

ELDE SAAT, TOPLU ÇILDIRMA ZAMANI

Hiç bilmeyen birisi savunma sporlarını öğrenebilir ve bir başkası sokak dövüşleri üzerine tecrübe kazanabilir. Hep değiştirilebilir özellikleri üzerinden kavga eder, birbirine laf sokar insanlar nedense... Oysa zeka öyle değildir.

Umarım günün birinde kasları üzerinden değer bulmaya çalışan birisine, “Ben de çalışıp kas sahibi olabilirim ama sen zeka sahibi olamazsın” demeyi akıl eder birileri.