15 yıldır ‘damat adayı’ diye hayatımızda olan bir adamdan söz ediyoruz... Ünlenmek için kaset yaptı, televizyon dizilerinde oynadı, yayınlarda bardak kırdı, Kabe’de selfie çekti, daha bir sürü şey yaptı. Geçen sene yine sosyal medya üzerinden intihar edeceğini söylemişti, bu sene yine aynı şeyi söyledi ve sonra yaptı. Gerçekten ölmek isteyen insanlar bunu canlı yayında söyleyerek yapmazlar, intihar girişimine inanmasam bile ortada psikolojik bir sorun olduğu kesin.
Eğer bu adam iyi durumdaysa ve hakkında yapılan haberleri takip edebiliyorsa, şu an krizden çıkmış bir uyuşturucu bağımlısı gibi tatmin olmuş durumdadır. Bilmediği ve düşünemediği şey, bir daha gündem olmak istediğinde intihar girişiminden fazlasını yapmak zorunda kalacağı. Eğer bu adam gerçekten intihar girişiminde bulunduysa ve ölürse, hepimizin suçlanması gerekir. Zira sabun köpüğü ünlüler, biz onları yücelttiğimiz için bu acınası hale geliyorlar.
DEĞDİ Mİ MEHMET BEY?
Bu ülkede Cüneyt Arkın, Selma Güneri, Ekrem Bora ve İzzet Günay, Banker Kastelli reklamında oynadı. Şirketin sahibi Cevher Özden paralarla birlikte yurt dışına kaçtığında, biraz eleştirildiler ama konu çok uzamadı. Çiftlik Bank olayı patladığı günden beri sanatçı Mehmet Çevik’in açıklamalarını takip ediyorum.
Sanatçı diye özellikle yazdım, zira dizilerden önce tiyatroya verilmiş çok uzun yıllar var. Ancak sanatçı olmak kimseye ne bir zırh sağlar, ne de konunun basite indirgenmesine yardımcı olur. Mehmet Çevik, “Keşke o reklamı yapmasaydım” dedi önceki gün ama konu sadece reklamlarda oynamak değil ki... Ortada şirketin açılışlarında sıfat sahibi olarak konuşma yapmak gibi bir durum da var.
Mehmet Çevik “Medya ve iletişim danışmanı diye siz yazdınız, resmi görevim yok ki” dedi ama medya da uydurmadı.
Hâlâ bir sürü video paylaşım sitesinde 14 Aralık 2017’de, İnegöl’deki açılışta, basın ve iletişim danışmanı sıfatıyla kürsüye davet edilip, konuşma yaptığı görüntüsü var.
Pişman olmak, kamuoyundan özür dilemek elbette bir adımdır ancak önce samimi olmak ve anons edilen sıfat dahil tamamıyla yüzleşmek kaydıyla.
ÇOCUKLAR İÇİN YASAKLAR SAVUNULUR
RTÜK, çocuk kanallarında ve onlara yönelik yayınlarda yer alan gıda reklamlarına kısıtlamalar getirdi. Geç bile kalındı aslında, zira Türkiye, obezite artışında hem erkek hem de kız çocuklarında en hızlı yükselen ülkeler arasında.Yeni düzenlemeyle, Sağlık Bakanlığı tarafından gıda ürünleri kırmızı, turuncu ve yeşil kategorilere göre tasnif edilecek. Sadece çocuk kanallarında kırmızı ürünlerin reklamı asla yapılamayacak, tematik olmayan kanallarda miniklere yönelik yayın sırasında bu reklamlara yer verilemeyecek. Bu ürünler, çocuklara yönelik yayınlar dışında ancak akar bant uygulamasıyla ekrana gelebilecek. Turuncu kategoride yer alan gıdaların, ancak şeker ve tuz oranları belirli seviyenin altındaysa reklamı yapılabilecek. Yeşil kategorisinde yer alan ürünler açısından zaten bir kısıtlama yok.
Medya kuruluşlarının internet yayınlarının RTÜK tarafından denetlenmesi kararına karşı çıkan çok insan oldu. Eğer bu uygulama olmasaydı, çocuklar için zararlı kırmızı ürünlerin reklamları internet yayınlarında kolaylıkla yapılabilirdi.
ZENGİNİN PIRLANTA YÜZÜĞÜ
Paris Hilton, nişanlısının evlenme teklifi için aldığı 20 karatlık, 2 milyon dolar değere sahip pırlanta yüzüğü dans ederken düşürmüş. Sonra nişanlısı yüzüğü bir buz kovasının içinde bulmuş.
Çok endişe ettiğini sanmam, zira daha önceki nişanlılarından biri olan Paris Latsis’in hediyesi 24 karatlık yüzüğü, Katrina Kasırgası kurbanlarına yardım için açık arttırmaya çıkarmış ve 4.7 milyon dolara satmıştı.
Şarkıcı Mariah Carey, 30 karatlık ve 10 milyon dolarlık nişan yüzüğünü James Packer’den ayrıldıktan sonra da takmaya devam etmişti. En ilginç vaka, Kim Kardashian’ın 72 gün süren evliliği sırasında taktığı yüzüğün hikayesi... 10 milyon dolar değerinde olduğu söylenen 20 karat yüzük, daha sonra bir müzayedede çok daha ucuz bir fiyata satıldı.
Hepsi en iyi sınıf olarak bilinen ‘D sınıfı’ bu taşların fiyatları arasındaki farklar sizi şaşırtmasın. Tasarımcıdan, optik kesime ve kesimin derinliğine kadar aynı kalitedeki taşların fiyatları arasında yüzde 60’a kadar fark yaratan bir sürü unsur var.
DİZİLERE DEĞİL MUHABİRLERE ÖDÜL VERMEK LAZIM
Uzun yıllar önce, ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinin en parlak döneminde, Pınar Altuğ ‘Yılın Annesi’ seçilmişti. Garip olan şey, o dönem Altuğ’un henüz anne olmamasıydı. Bu sene üniversitelerin dağıttıkları ödüllere bakıyorum, askeri dizilere gidiyor çoğu. Arkadaşlar, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları senaryo gereği değil, gerçekten savaştı ve insanlar şehit oldular, yaralandılar ve ölümden döndüler. Tamam verdiğiniz ödüllerin adı televizyon ödülleri, o zaman da bari bir seneliğine dizileri kenara koyup, cephe hattından haber geçen muhabirlere ödül verin. Böylesi çok daha anlamlı olur...